İdrar kaçırma hastalığının genellikle ileri yaşlarda çıktığı bilinse de
30'lu yaşlardan sonra da görülebiliyor. Sosyal yaşamı olumsuz etkiliyor. Öksürürken, hapşırırken, hatta gülerken idrar kaçıran insanlar, aile ortamında bile dışlanıyor.
Üroloji Uzmanı Uz. Dr. Tevfik Sarıkaya, idrar kaçırma şikayetlerinin ciddi bir hastalık olduğunu vurguluyor. "Bizim besinlerle aldığımız sıvılarımız bağırsaklarımız yoluyla kana geçiyor, oradan böbreklere geçiyor, süzülüyor. İdrar torbası, idrarı biriktiren, belli bir seviyeye ulaştığı zaman sinirler vasıtasıyla beyne komut gönderen bir organdır. İdrar torbasının belirli aralıklarla boşaltılmasına halk diliyle
işeme diyoruz. İşemenin oluşması için gerekli şartlar vardır. Bizim alt bölgedeki kaslarımız, istemli, mesane kasılması, bizim irademiz dışındadır. Biz, bu kaslarımızı gevşetmezsek işeme gerçekleşmez. Beyne giden istemsiz sinyaller ve kaslarda yetersizlik idrar kaçırmaya neden olur" bilgisini veriyor. Şu önemli uyarılarda bulunuyor...
30'DAN SONRA...
İdrar kaçırma problemi yaşayanlar, genelde şikayetlerini doktora söyleyeme çekiniyor. Genellikle kadınlarda görülen bu rahatsızlık, 30 yaşından sonra daha sık ortaya çıkıyor. Uz. Dr. Sarıkaya, "İdrar kaçırmanın pek çok sebebi var. Özellikle 30 yaşın üzerindeki bayanlarda bu hastalığı daha sık görüyoruz. Bunun sebebi, anatomik yapı ve
kadınların doğurganlık özelliğinden dolayıdır. İdrar kanalı bayanlarda
çok kısa, erkeklerde ise uzundur. Bu nedenle kadınlarda kaçırma durumu daha çok sık görülüyor. Yapılan çalışmalarda
30 yaşın üzerindeki bayanların yüzde 30'unda idrar kaçırma oranı vardır" diyor.
ÇEŞİTLERİ VAR
Her hastalıkta olduğu gibi
idrar kaçırmanın altında da belli başlı sebepler bulunuyor. Doğumi
menopoz, obezitye, diyabet ve nörolojik rahatsızlıklar, idrar kaçırma hastalığını tetikliyor. İdrar kaçırmanın birkaç modeli de bulunuyor. İdrar kaçırma sorununun tedavisinde, hasta öyküsü büyük önem taşıyor. Özellikle kadın hastaların kaç doğum yatığı, başka hastalığının olup olmadığı araştırılıyor. Tedavi ve teşhis yöntemleri hakkında da bilgi veren Dr. Sarıkaya, "İdrar torbasının kapasitesini görmek ve değerlendirmek amacıyla hem de başka hastalık var mı, böbrekte taş, tümör var mı diye bakıyoruz. Hastaya uygulanan bir sonraki aşama ise muayenedir" diyor.
