TANSİYONA DİKKAT
17 saatlik orucun ardından diyabet hastalarında genellikle kan şekeri düşmeleri görülüyor. Bazı çalışmalarda bu riskin 7 kat arttığı görülüyor. Hastaneye başvurmayı gerektirecek ölçüde ciddi kan şekeri düşüklükleri ise yüzde 1 civarında olduğu saptanıyor. Buna karşın bazı araştırmalar, orucun kan şekeri kontrolünü etkilemediği, hatta iyileştirdiğini gösteriyor. Ancak bu durum, hastaların yeme alışkanlıklarına ve genetik yapılarına göre farklılık gösteriyor. Şeker hastalarının ayrıca böbrek fonksiyonlarına, tansiyona, kan pıhtılaşma oranlarına dikkat etmesi gerekiyor.
KONTROL ŞART
Günümüzde, diyabetle mücadele konusunda 20-30 yıl öncesine kıyasla oldukça iyi ilaç seçenekleri bulunuyor. Bu ilaçlar ile diyabetli hastalar daha iyi ve etkin şekilde tedavi edilebiliyor. Oruç tutmak isteyen diyabetli hastanın, iyi bir kontrolden geçtikten sonra, herhangi bir karşıt durum yoksa mevcut tedavileri Ramazan ayına göre düzenlenmesi gerekiyor. Bu sayede sağlık sorunu yaşamadan dini görevlerini yerine getirebiliyor.
SU İÇİN...
Oruç tutan diyabetlilerin iftardan sonra da beslenme düzenlerine dikkat etmesi gerekiyor. İftardan sahura kadar geçen sürede alınan besinlerin kan şekerini ani yükseltecek gıdalar olmaması öneriliyor. Ramazan sofralarındaki zenginlik, diyabetli hastalar için büyük risk oluşturuyor. Hastaların iftarda aşırı yemek tüketiminden kaçınması, iftar ve sahur arasında bol bol su içmesi tavsiye ediliyor. Diyabetli hastaların tedavileri nasıl kendilerine özgüyse, oruç tutup tutamayacağı kararı da hastanın kendi durumuna bakılarak diyabet konusunda uzman bir hekimle tarafından karar verilmesi gerekiyor. Bu dönemde hastaların normal zamanlardan daha dikkatli takip edilmesi öneriliyor.
