BOŞUNA KASIYORSUNUZ
Bu kadar rahat konuştuğumuza göre kanseri nasıl önleyeceğimizi de biliyoruz. Öncelikle sigarayı bırakın. Beslenme konusunda o kadar çok şey konuşuluyor ki, yoruluyoruz artık. Boşuna kendinizi kasmayın. Pazara çıkın ve alışverişinizi yapın. Meyve, sebze, limon, zeytinyağı, sarımsak, yoğurt. Bunlar ulaşamadığınız şeyler mi! Her şeyi kararında tüketin. Spor yapamıyorsanız yürüyün. Çocuklarımızı sürekli bilgisayar oynamaya, masa başında oturtmalara, sürekli bireysel yapacağı şeylere odaklamayalım. Onları takım oyunlarına, sportif faaliyetlere taşıyalım ki, kalp ve damar hastalığından korunsunlar, kanserden korunsunlar. Mutlu olun, olayları fazla büyütmeyin. Doktorunuza sormadan alternatif çözümler aramayın.
EVCİL HAYVAN BESLEYİN
Prof. Dr. Özdoğan Türkiye'nin artık kanserde rehabilitasyonu konuşması gerektiğini de belirtti: Kanserli hastanın rehabilitasyonunu konuşalım, yaşam kalitesini nasıl artırırız onu konuşalım. Kanser ve kanser tedavisi sürecinde çok fazla yanlış bilgiler var. En çok sorunlardan birisi, 'Hocam meme kanseri tanısı aldım, evimde kedim var, bunu başkasına bırakayım mı?' Bakın evcil hayvanlar o kadar kıymetli ki, aslında bizi sosyal izolasyondan kurtarıyor. Karşılıksız bir sevgi alışverişi ve pozitif motivasyon doğuruyor. Hatta öyle duygusal ilişkiler var ki birçok yakın arkadaşınızdan bile yakın oluyor. Siz üzüldüğünüzde, üzüntünüzü paylaşıyor. Onunla dolaşıp hareket edebiliyorsunuz. Akşam sizi bekleyen birisi oluyor.
ERKEN TEŞHİSLE YÜZDE 90 TEDAVİ
Erken tanı ile meme kanserinin tedavisinde başarı oranlarının yüzde 90'ı geçtiğini vurgulayan Prof. Dr. Mustafa Özdoğan şunları söyledi: "Artık şifaya ulaşma oranları çok yüksek. Son 50 yılı değerlendirdiğimizde yüzde 60'lardan yüzde 90'ları buldu. Yarı oranda iyileşme sağlandı. Meme kanserlerinde akıllı ilaç tedavileri var artık."