BAKLAGİLLERİ UNUTMAYIN
"Bunlar çoğu kişinin bildiği, süt, et-balık, sebze-meyve, tahıl ve yağlar grubudur. Süt ürünlerinden probiyotik özelliği olan besinler bağırsak florasını düzenler. Her gün 1 su bardağı kefir ve 4 yemek kaşığı yoğurt tüketilmeli. Kuru baklagiller de yararlı bakterilerin çoğalmasını sağlar. Haftada 2-3 gün tüketilen kuru baklagilin, kan şekerinin düzenlenmesinden rektum kanserini önlemeye kadar birçok önemli faydası bulunuyor." Semra Pehlivan, kansere kalkan olacak beslenme reçetesinde şunları yazdı...
1 KİLO SEBZEYE 2 KAŞIK YAĞ
İŞLENMİŞ ETLER RİSKİ ARTIRIYOR
Göz ve beyin hücrelerinin korunmasında etkili Omega-3 yağlarından en zengin besinleri; somon, uskumru ve sardalya olarak sıralayan diyetisyen Semra Pehlivan, demir, çinko, magnezyum, potasyum ve selenyum açısından zengin kırmızı eti bir kenara ayırdı. Pehlivan, "Dünya Sağlık Örgütü'ne göre günde 50 gram işlenmiş et tüketilmesi, kalın bağırsak kanserine yakalanma olasılığını yüzde 18 oranında artırıyor. Yani, sosis, pastırma, jambon benzeri işlenmiş etler sık tüketildiğinde kansere yol açtığı bilimsel bir gerçek" diye konuştu.
BEYAZDAN KAÇIN
Beyaz un, pirinç, şeker, bal ve reçel gibi basit karbonhidrat kaynaklarından uzak durmalıyız. Çünkü kan şekerini hızla yükselterek, insülin salgılanmasını uyarıyor. Böylece insülin salınımı, kanda artan fazla şekeri yağ olarak depoluyor. Ve ne yazık ki vücutta artan yağ miktarı da kansere zemin hazırlıyor.