Kupa heyecanı öldürüyor

Brezilya'daki final maçına kilitlendi. Gerilim, sevinç ve hüzün anında vücudun farklı tepkiler verdiğini söyleyen uzmanlar, taraftarları 'ani ölümlere' karşı uyardı...

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 11 Temmuz 2014 Güncelleme 11 Temmuz 2014, 00:37
Kupa heyecanı öldürüyor

İÇİNDEKİLER

Dünya kupası finaline sayılı günler kala heyecan dorukta. İzlenen maçlarda yaşanan gerilim, sevinç ve hüzün vücudumuzu olumlu-olumsuz etkiliyor. Maç izlerken yaşanan ani duygu değişimlerinin vücudu etkilediği, kalp krizi gibi ciddi hastalıklara yol açtığı belirtiliyor. Gerilim, sevinç ve üzüntü hallerinde vücudun yaşadığı değişimleri uzmanlar şöyle anlatıyor...

KALP KRİZİ RİSKİ ARTIYOR
KAÇIRILAN bir gol anı, atılacak penaltılar gerilimi en yükseğe tırmandırıyor. Gerilen kas ve organlar yeterli oksijeni alamıyor. Beyinde kontrol merkezi hormonu olan hipotalamus, vücuda adrenalin pompalıyor. Gerilim kalp hızı ve kan basıncının yükselmesine neden oluyor. Kalp atışı hızı dakikada 150 atışa kadar çıkıyor. Damarlar büzülür. Bu da kalp krizi riskini 3-4 kat daha fazla artırıyor. Bu da ani ölümleri çağırarak hayatı riske sokuyor.

AGRESİF YAPIYOR
90 dakikalık maç esnasında tuttuğunuz takımın yeniliyor ya da yenilmiş olması, sevdiğiniz, güçlü bir oyuncunun sakatlanması ya da takımınıza karşı yapıldığını düşündüğünüz haksızlık karşısında vücut olumsuz tepki verir. Ağlama durumunda gözler kurur ve göz kası bitkin düşer. Adrenalin, testesteron ve stres hormonu kortizolu, vücut salgılayamaz. Bu durumda da taraftarlarda agresiflik kaçınılmaz olur. Yaşanan duygusal çöküntü ise kişilerin psikolojisini olumsuz etkiler.

AĞRI KAYBOLUR
Tuttuğunuz takımın attığı gol anında yaşanan sevinç vücudun mutluluk hormonu seratonin ile endorfin salgılamasını sağlar. Bu hormonlarla birlikte ağrı, stres gibi olumsuz etkiler ortadan kaybolur. Neşeli bir beklenti içine girilir. Aynı zamanda buna ek olarak testesteron hormonu salgılanmasıyla erkek ve kadınlarda aynı oranda cinsellik uyandırır. Öförik yani insanın kendisini iyi hissettiği durumla birlikte yenilmezlik duygusu ise tavan yapar. Ancak alkış, düdük, çığlık gibi sesler beyni korkutur. Bunun etkisini en aza indirmek için ise yatmadan önce, hafif müzik dinlemek gerekiyor.