Yakın tarihin en aciz günleri… Demokrasi hızla kan kaybetmektedir. Ankara Valisi Namık Gedik'in ölümü herkesi derinden sarsar. Namık'ın ölümü kafalarda yeni bir soru işareti uyandırır. Namık, intihar mı etmiştir, yoksa öldürülmüş müdür? Adnan Menderes, Namık'ın ölümünden vicdan azabı duyar. Yaşananların tek sorumlusu olarak görür kendini. Onlarca avukatı olan Menderes, artık yalnızdır, komutanlara yazdığı dilekçeye bile yanıt alamaz.
Berin Menderes, memleketin kaderini değiştirebilecek bir isim olduğuna inandığı İsmet İnönü'yü ziyaret eder. Fakat umduğu çareyi İnönü'de bulamayan Berin, duydukları karşısında iyice çaresizliğe kapılır. Dik duruşundan taviz vermek istemese de günden güne çaresizliği artan Berin'in, artık ümidi tükenmeye başlamıştır. Son bir umut, Menderes'in avukatlarını arayan Berin, kimseden dönüş alamaz. Bir tek Avukat Talat Asal vardır, meseleyi yakından takip eden. Berin, Avukat Talat ile yaptığı görüşme sonucu henüz gerçekleşmemiş bir mahkemenin tutanaklarını görünce, hükmün verildiğini düşünür. Artık Yassıada günleri yaklaşmıştır.