Esra Erol canlı yayında suskunluğunu bozdu! Elif Yıldırım konusundaki tepkilere bakın nasıl karşılık verdi
Atv'nin sevilen programı Esra Erol'da bir kez daha Türkiye'nin gündemine oturdu. Başarılı sunucu Esra Erol, 40 yaşındaki evli Kadir Akkoyun’a kaçan Elif Yıldırım'ın yaşadıklarına kayıtsız kalamadı. 18 yaşındaki Elif’in yaşadıkları karşısında büyük üzüntü duyan Erol, son bölümde yaptığı açıklamayla gündem oldu ve bir kesimin tepkisini çekti. Birçok destek mesajı da alan Erol, bugünkü canlı yayında suskunluğunu bozdu ve tepkilere yanıt verdi. İşte Esra Erol’un o açıklaması...
18 yaşındaki Elif Yıldırım'ın 40 yaşında evli ve iki çocuk sahibi Kadir Akkoyun'a kaçmasının ardından genç kızın ailesi çareyi Esra Erol'a başvurmakta buldu. Canlı yayına katılan genç kız, kameraların kendisini çekmesini istemedi. Esra Erol'un "Tamam, arkanı dönerek konuşabilirsin" demesine rağmen genç kız sinirlerine hakim olamadı.

Bunun üzerine açıklamada bulunan Esra Erol, "Ruhunuzu, gençliğinizi korumak için, eğitim için bu tepkileri verin. 18 yaşındasın kızım sen, baban yaşındaki adam sana farklı dokunuyor. Bu mu senin geleceğin?" diyerek sitem etti.

Gözyaşlarına hakim olamayan Erol, anne-babalara da seslendi. Erol'un bu açıklaması birçok kişi tarafından desteklenirken bir kesimin tepkisini çekti.

SUSKUNLUĞUNU BOZDU!
Ünlü sunucu Esra Erol, bugünkü canlı yayında suskunluğunu bozdu ve tepkilere yanıt verdi. Erol, canlı yayında şunları söyledi: "Sosyal medyanın gerçeklerden kopuk ve gerçeklerin çarpıtıldığı birortam olduğunu ben bu programda defalarca söyledim. Geçen hafta bu programda ele alınan bir olayda aynı durum yaşandı.

Genç kız, stüdyoya girmeden önce ailesi ile bir araya gelmek istemediği söylediği için ayrı bir ortama aldık. Stüdyoya girdikten sonra, kameralar da yayındayken, yüzünün gösterilmemesini istedi ve istediğini yaptık. Kendisine evli adamlarla birlikte olmanın hayatını mahvedeceğini söylemek için gösterdiğim bir tepki var. Bu tepki, sosyal medyada çok farklı noktalara götürüldü.

'SAPTIRMALARI ANLAYABİLİYORUM'
Benim tepkim; kız çocuklarının eğitim görmek yerine, evli adamların ikinci eşi olmayı kabul etmelerinden duyduğum üzüntüden. Sosyal medyada bu saptırmaları anlayabiliyorum.

Ancak benim asıl üzüldüğüm ne oldu biliyor musunuz? Aynı gün, aynı yayında hatta dakikalar önce engelli bir kızın kendi öz dayısı tarafından kaçırıldığını ve dayısından hamile kaldığını gündeme getirmiştim. Ailesini ekibimle beraber emniyete gönderdim, Aile Bakanlığını bizzat aradım. 24 saat boyunca elimden ne geldiyse yaptım. O yayında hepimize emanet olan engelli bir çocuğun aile içi istismara uğramasına dikkat çektim. Buradan ihbarlarımı yaptım.

Bu kadar vahim konuda hiç kimsenin bir tepki koymaması, sosyal medyanın bu konuda çalkalanmaması, kadın duyarlılığının gündeme getirilmemesi, buna karşılık 18 yaşındaki bir genç kızın evli sevgilisinden ayrılmamak için yaşadığı hezeyan üzerinden kadınlığın tartışmaya açılmasını inanın son derece düşündürücü ve üzüntü verici buluyorum.

Bu konular toplumsal meseleler ve toplumsal meselelere gözünüzü kapatırsanız, her şeyi yolunda sanırsınız. Ama biri veya birileri size her şeyin yolunda olmadığını gösterdiğinde ona kızarsınız. Çünkü rahatınızı kaçırmıştır. Varsın rahatları kaçıralım, belki sonuca bir faydası olur. Benin bu konuda söyleyeceklerim bu.

'BANA İSTEDİĞİNİZİ SÖYLEYİN AMA...'
Linç kültürüyle ilgili de söyleyecek bir sözüm var. Bana istediğinizi söyleyin ama inanın o söylenenlerin hepsi bizim genç kızların hayatlarını kurtarsın. O kızların ruhları ve bedenleri başka adamların yaşamlarında kullanılmasın. Ve onları öyle bir yetiştirelim, öyle bir eğitelim, öyle bir güçlendirelim ki bizim genç kızlarımız bu adamları gözlerinden tanısınlar ve tehlikeden uzak olsunlar.

Benim kadınlar ve çocuklar konusunda nasıl bir savunucu olduğumu herkes biliyor. Lütfen, rica ediyorum sadece bir dakika ve sistematik şekilde yayılmış olan bir görüntüyle beni yargılamayın ve haksızlık etmeyim"