Hatırla Sevgili'yle kandırdılar

atv'nin yeni dizisi 'Kasaba'da rol alan Lale Yavaş, yetenek avcısı Tomris Giritlioğlu'nun yeni keşfi... Giritlioğlu, İsviçre'de yaşayan, Avrupa'da pek çok dizi ve filmde oynayan Yavaş'ı, başka bir oyuncuyu araştırırken görmüş ve beğenmiş. Ardından bu dizide rol alması için bir teklif götürmüş. Ancak genç oyuncu cesaret edemeyince, Giritlioğlu kendisine farklı bir öneri sunmuş: "Hatırla Sevgili'de birkaç bölüm oyna, buralara alış!" Bu teklife sıcak bakan oyuncu, kendini bir anda 'Ahmet'in kız kardeşi 'Zeynep' olarak 'Hatırla Sevgili'nin setinde bulmuş... İşte Yavaş'ın, İsviçre'den Türkiye'ye uzanan oyunculuk serüveni...

FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYINIZ

KÖKLERİM TÜRKİYE'DE

Türkiye'deki oyunculuk hayatınız nasıl başladı? Böyle bir hayaliniz var mıydı, yoksa tamamen tesadüf mü?
İkisi de... İsviçre'de yaşıyorum ama köklerim Türkiye'de... Türkiye'ye sadece birkaç haftalığına gelebildim ama ülkemde daha uzun süre kalmam gerektiğini çok iyi biliyordum. Annemin ve babamın doğup büyüdüğü bu ülkeyi, daha iyi tanımam gerekiyordu. O nedenle, "Bir gün mutlaka Türkiye'de de oyunculuk yapmalıyım" diyordum. Ama bu fırsat bana, 30 yaşımda mı yoksa 40'ımda mı gelecekti? Bunu hiç bilmiyordum. Sonunda hem tesadüf, hem de şansla Türkiye'de oynama fırsatım oldu.

Nasıl keşfedildiniz?
Tomris Giritlioğlu, Almanya'da çekilen bir filmde, başka bir oyuncunun bandına bakarken, tesadüfen beni görmüş ve beğenmiş. Ama bana teklif getirdiğinde kabul etmedim. Çünkü henüz zamanının gelmediğini düşünüyordum. Biraz da cesaret edememiştim. Bu arada, o sıralar 'Hatırla Sevgili' dizisi vardı. Hatta annem de bu diziyi çok seviyordu ve hiç kaçırmıyordu. Tomris Hanım, beni ikna etmek için, "O zaman gel 'Hatırla Sevgili' de birkaç bölüm oyna, buralara alış" dedi. Annem de diziyi çok beğendiği için kabul ettim. Her şey bir anda gelişti ama iyi ki kabul etmişim... Benim için çok güzel ve önemli bir tecrübeydi.

Hangi ülkedeki hayatınızdan daha memnusunuz?
Böyle kıyaslamalar yapmadım ama bazen cesaretimden dolayı şaşkınlık duyuyorum. "Ne yaptım! Evimden ne kadar uzaktayım" diyorum kendi kendime... Yine de doğru karar verdiğimi düşünüyorum. İsviçre'deki evimi ve arkadaşlarımı özlüyorum ama ülkelerarası gezmeye alışkınım...

BU MESLEKTE GÜN GELİR KİMSE SENİ İSTEMEYEBİLİR

Dizideki rolünüzden bahseder misiniz?
'Yağmur' karakteri, Türkiye ile Avrupa arasında gidip gelen, hep göçebe hayat yaşayan bir kadın... Bağımsız, yürekli, inatçı, duygusal, biraz da yalnız kalmış biri... En önemli yönü ise haksızlığa dayanamaması...

Çekimler nasıl gidiyor?
Gerçekten çok iyi geçiyor. Bu yönetmen, bu kadro ve ve bu ekiple çalıştığım için, kendimi çok şanslı hisediyorum! Tabii ki zaman zaman zorlandığımız anlar da oluyor fakat iyi bir iş olduğu için, aklımızda hep güzel şeyler kalıyor.

İsviçre'ye yeniden dönmeyi düşünüyor musunuz peki?
Yazın yine İsviçre'de veya Almanya'da bir filmde oynamak istiyorum. Daha ilerisini düşünmüyorum. Bizim mesleğimizde belli olmuyor; belki gün gelir hiç teklif gelmeyebilir, kimse seni istemeyebilir.

KİLO ALMAKLA KİMSENİN OYUNCULUĞU ETKİLENMEZ!

Sizce bir oyuncu için görsellik ne kadar önemli?
Bana göre görselliğin oyunculukla hiçbir ilgisi yok! Bir dönem kilo aldığım için eleştirildiğimde, "Kadınlar kilo alabilir ama bu onların oyunculuğunu etkilemez" demiştim. Bunun en sempatik örneklerinden biri de Kate Winslet... O da kilolarıyla eleştiriliyor ama iyi bir oyuncu...

Oyunculuktaki hedefiniz nedir?
Hedefim bana ilham verecek, beni oyalayacak ve yoracak rollerde oynamak.

Türk Sineması hakkında ne düşünüyorsunuz?
Hangi ülke olursa olsun, bir yönetmen gerçekten kendine inanırsa, iyi yoldaşlar bulabilir ve güzel işler yapabilir. Türkiye'de de bu tarz yönetmenler var; mesela Nuri Bilge Ceylan. Devletin de bu insanları desteklemesi, onlara iyi şartlar sunması gerekir. Ama ben gelecek yıllarda Türkiye'den de iyi işler çıkacağına inanıyorum.

YAĞMUR'DAN BÜYÜK TEKLİF

'Kasaba'nın bu bölümünde: Haydar'ın haksız yere tutuklanması ve Mümtaz'ın tavrı Yağmur'u çileden çıkarmıştır. Konağını ve arazisini satmaktan vazgeçer. Genç kadın, hayatında bir devrim yaparak, işçilere bir teklifte bulunur ve arazisinde çalışmalarını ister. Bu teklif, işçilerin hepsini aynı şekilde memnun etmez, aralarında tartışmalara neden olur. Bu arada araları bozuk olan Seher ile kızı, Mümtaz'ın girişimiyle bir akşam yemeğinde biraraya gelir.