"Asrın Güreşçisi"nin öyküsü anne karnındayken ailesinin
Sivas'ın
Demiryazı köyünden
İstanbul'a göç etmesiyle başladı.
Hamza Yerlikaya, 3 Haziran 1976'da Kadıköy'de doğdu. Annesi ev hanımı, babası kalorifer tesisatı işçisi ve Fenerbahçe forması giyen bir güreşçiydi. Altı kardeştiler.
Hamza küçükken futbola meraklıydı, ağabeyi
Muttalip ise
İstanbul Demirspor kulübünde güreşiyordu. O da ağabeyinin yanına gidip gelirken, kuvvetlenmek için 10 yaşında güreşmeye başlayınca bu sporu çok sevdi.
1992'DE İLK MADALYA
15 Yaşındayken 16 Yaş Altı kategorisinde
İstanbul Şampiyonu olunca milli formayla Kanada'da güreşti ve dördüncü oldu. 1992'de Kolombiya'da yapılan
Dünya Gençler Güreş Şampiyonası'nda kazandığı gümüş madalya ilk uluslararası başarısı oldu.
1993'teTürkiye Güreş Şampiyonası'na
18 yaşından
küçük olduğu için alınmadı ama
turnuvalarda gösterdiği başarıyla
İstanbul'da düzenlenen
Avrupa Güreş Şampiyonası'nda milli
formayı giydi ve 2. Oldu. Birkaç ay
sonra
İsveç'te düzenlenen
Dünya Şampiyonası'nda 17 yaşındayken
şampiyon oldu. Bu yaşta altın madalya
kazanan ilk sporcuydu. Bu rekor
yani daha genç yaşta dünya şampiyonu
olan bir güreşçi o yıldan beri de
henüz kırılamamıştır.
FILA yani Uluslararası Güreş Federasyonları Birliği bu başarısı dolayısıyla daha o yaştayken kendisini "Asrın Güreşçisi" ilan etti. Sporcular turnuvalarda karşılaşma
yaptıkça yorulur. Bunun ölçüsü
de kulaktan alınan kan numunelerinde
gittikçe artan laktik asit
miktarıdır. Dünyanın en genç
şampiyonu olan
Hamza'da
bu durum tam tersineydi yani
güreştikçe laktik asit miktarı
düşüyordu. Bu ilginç sonuç spor
hekimlerini çok şaşırttı. Daha o
zamandan karşımızda bir biyonik
insan var yorumu yapılmıştı.
KARDEŞİNİ UNUTMADI
Bu başarısı ona ve dolayısıyla ailesine maddi olarak rahatlama imkânı da sağladı. Ne var ki bu kez de en küçük kardeşi
Mikail'e kanser teşhisi konmasıyla birlikte
Hamza için maddi ve manevi çok zor bir süreç başladı. Yaklaşık 10 yıl boyunca kardeşi Mikailin tedavisiyle uğraştı ve onu hayatta tutmayı başardı.
Hamza Yerlikaya grekoromen stilde güreşiyordu. Grekoromende, bacakları kullanmadan sadece bel üstüne yapılacak hamleler yapılabildiği için ayakta oyun yapmak zordur ve daha çok yer güreşiyle sonuca gidilir.
GÜREŞIN değişen kurallarında, pasif güreşen güreşçiye ihtar verilip rakibi de isterse ceza olarak yerde başlatılması, yer güreşini ve özellikle grekoromende kündenin önemini çok arttırdı.
Hamza Yerlikaya da yerde künde ve ayakta da suplekste çok iyiydi. Bu iki oyun da teknik ve güç ister, şampiyonumuz bu iki özelliğe de fazlasıyla sahipti. 1994 Yılını madalyasız geçirince büyük hayal kırıklığı yaşandı, ama o yılmadı ve daha çok çalıştı.
1995'TE 19 yaşındayken ikinci Dünya Şampiyonu olduktan sonra, 1996'da askere gitti. Aynı yıl
Atlanta'da düzenlenen olimpiyatlarda şampiyon olduğunda askerdi. Bu ilk olimpiyat birinciliğiydi. Kafile adına Türk bayrağını taşıdığı Sydney 2000'de bu başarısını tekrarladı.