Divan Başkanlığına seçilen İlhami Algan'ın yaptığı açılış konuşmasının ardından, kulüp genel müdürü Sinan Zengin, yönetim kurulunun 2012 yılı faaliyet raporları ve kulübün mali tabloları hakkında bilgi verdi.
Denetleme Kurulu Başkanı Mahmut Ören, Trabzonspor Kulübü Derneği ve bağlı şirketlerin 128 milyon 952 bin 236 lira borcunun bulunduğunu açıkladı. Daha sonra yönetim kurulu idari ve mali açıdan, üyelerin oy çokluğu ile ibra edildi.
Bazı üyelerin eleştirilerin ardından konuşan kulüp başkanı Sadri Şener, eleştirileri dinlediğini ve her zaman bunlardan faydalanmayı düşünen biri olduğunu belirtti. Şener, üyelerin eleştirisinde katılmadığı iki hususun olduğunu ifade ederek, şunları söyledi: "Sayın İbrahim Hacıosmanoğlu, avukatsız olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gittiğimizi söyledi. Gittiğimiz avukat devlet memuru olduğu için karelerde ve gazetelerde çıkmadı. İstanbul Üniversitesi'nde görevli Doçent Doktor Burak Gemalmaz ile birlikte gittik. Bu konuda Türkiye'nin sayılı hocalarından biri. O konuda hata yaptığımı düşünmüyorum."
Şener, bir diğer konuşmacı Metin Atasoy'a da cevap vererek, "Atasoy, TS Clup Mağazası ile ilgili ciro miktarını söylediğimi, cironun karı olmadığını söyledi. Yılda 14 milyon ciromuz var yakaladığımız. Bunun 20'ye çıkartılması peşindeyiz. TS Clup yüzde 35 kar etse yılda bir futbolcu alıyor. Bu mağazalar bu hale geldi" diye konuştu.
Trabzonspor'un borç miktarına değinen Şener, şöyle devam etti: "Eğer gelirleriniz sağlamsa 120, 130, 150'den, borçtan çekinmeyin. 5 yılda her göreve geldiğiniz de 'duvara ne zaman vuracak' denildi. Bu duvara vurmaz. Fakat oturarak da olmaz. Devamlı projeler üreterek olur. 5 yıl içinde hayata geçirdiğimiz projelerden gelirler oldukça yüksek. Yayın gelirleri de yükseliyor."
"KULÜP ÇOK BÜYÜDÜ"
Başkan Şener, kulübün çok büyüdüğünü ve değiştiğini kaydederek, "38 milyon lira borçla görevi aldık. O zaman öyle bir Trabzonspor vardı. Trabzonspor'un eni, boyu, geliri, gideri, çalışanı, ekipmanı vardı. Avni Aker'in 5 sene önceki ile bu yıl ki durumu ortada. 15 milyon lira harcadık" dedi.
Akyazı Stadı'ndan kimsenin bahsetmediğine dikkati çeken Şener, "Birileri mi 'bahsetmeyin' dedi. Ben Akyazı Stadı'nın çok heveslisiydim Arena Stadı'nı gördükten sonra. Ancak dolgusu Ocak ayında bitecek. Belediye başkanı '3 ay sonra ihalesi, 2 yıl sonra stat biter' dedi. İnşallah gelecek nesil bundan faydalanır. 5 yıl önce Akyazı muhabbeti başladı, ancak dolgu yeni bitti. Çok heyecanlı değilim artık" diye konuştu.
"KUPA MÜZEMİZE GELECEK"
Sadri Şener, şike sürecine ilişkin de üyelere bilgi vererek, şu ifadeleri kullandı: "En son biz Futbol Federasyonu'na tescilin iptali yönünde tekrar başvurduk. Doğal olarak federasyon yönetimi reddetti, tahkim otomatikman reddetti. Gerekçeli karardan sonra 20 günlük bir süremiz var Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi'ne (CAS) gitme konusunda. O süre başladığı zaman CAS'a gideceğiz. CAS'a UEFA Disiplin Kurulu'ndan karar çıktıktan sonra gidebiliyorsunuz ama bizim orada avukat arkadaşlarla yaptığımız görüşmeler sonrasında Disiplin Kurulu'ndan karar çıkmadan CAS'a müracaat edebilir hale çalışmalarımızı getirmeye çalışıyoruz."
Bazı şeyleri toplum önünde açıklayamadıklarını dile getiren Şener, sözlerini şöyle sürdürdü: "CAS sürecinden sonra olumlu sonucu alacağımızı, kupayı Trabzonspor'un müzesine getireceğimize yürekten inanıyorum. Bundan en ufak şüpheniz olmasın. Yukarıda tanrı var. Vicdanen 'Fenerbahçe şike yapmamıştır' diyen biri de yoktur. Fakat mücadele veriyoruz, geri dönmeyeceğim.
Kulüp başkanlığını da bıraksam o konudan geri dönmeyeceğim. Bunu merak etmeyin. Bu kupayı Trabzonspor müzesine hep beraber koyacağız. Fakat bu süreçte hatamız olabilir. Avrupa'ya taşınmış bir süreç. UEFA Disiplin Kurulu kararı uzatıyor, veremiyor. Bunun da bir sebebi var. Sonunda UEFA 2020 Avrupa Şampiyonası'nı ülkelere, şehirlere dağıtacak. Sonuçlardan biri oldu. İnşallah başka sonuçlar çıkmaz."
Şener, Trabzonspor'un 5 kuruşunu kimsenin yiyemeyeceğini belirterek, "Trabzonspor borsaya açık bir kulüptür. Kimseye Trabzonspor'un 5 kuruşunu yedirmem. Bana güvenin" diyerek sözlerini tamamladı.
Kulüp genel sekreteri Hasan Yener ise 2008 yılında göreve geldikten sonra takımı ligde iyi duruma getirdiklerini kaydederek, şunları söyledi:
"O yıl gündeme oturacak transferler yaptık. İstanbul'daki üç takımın almak istediği bir futbolcuyu Trabzonspor'a kazandıran bu yönetimdir. Ertesi yıl Trabzonspor oluşturduğu bu tabloyla son haftaya kadar şampiyonluk mücadelesi verdi ve ligi üçüncü bitirdik. Uzun bir aradan sonra Avrupa kupalarına katıldık. Sonraki yıl yine oluşturduğumuz kadro ve sayın Şenol Güneş'in de göreve gelmesiyle Trabzonspor GAP Arena'da Fenerbahçe'yi yenerek Ziraat Türkiye Kupası'nı kazandı. O yılın şampiyonu Bursapor'u da 3–0 yenerek Süper Kupa'yı kazandık. Sadri Şener yönetimi bunları yapmıştır. Sonraki yıl da 82 puanla ligi şampiyon olarak bitirdik.
Bütün şike sürecine rağmen Trabzonspor Kulübü geçen yıl Türkiye ligini üçüncülükle bitirdi. Maalesef bu kadar kısa sürede bu kadar başarılar varken bu kadar eleştiriyi hak etmediğimizi düşünüyorum. Bu kadar eleştirilmemize, şike sürecinde bu kadar yıpranmamıza, İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde şike yaptıkları için ceza alan kulüp yöneticileri taraftarlarınca omuzlarda taşınırken, biz burada başkanımıza yapmadığımızı bırakmadık. Bunu mu reva gördünüz bize?"
Eski yöneticilerden ve başkan adaylarından İbrahim Hacıosmanoğlu da şunları söyledi: "Bu dönemdeki bütün başarı ve başarısızların, kötü yönetimlerin yanında Trabzonspor başkanlık makamının en çok itibar kaybettiği dönem yaşanıyor. Sadri Şener'in şike sürecinde yalnız bırakıldığı söyleminin samimi olduğuna inanmıyorum. Bu süreci iyi yönetemediğimiz gibi diğer kulüp başkanlarını da yanımıza alamadık. Birlik olduğumuzda bu camianın karşısında kimse duramaz."
Gelecek yıl genel kurulda aday olacağı yönünde söylemler bulunan Metin Atasoy ise, "Hiç kimsenin geri adım attığı yok. Eğer kendinize güveniyorsanız, güven tazelemeyi demokrasinin gereği sayıyorsanız seçim kararı alırsınız, kimin geri adım atıp atmadığını görürüz" diye konuştu.
DİĞER