Turnuvası olan
Avustralya Açık'ta
Sırp raket Novak Djokovic, finalde
İskoç Andy Murray'ı
3-0 mağlup ederek mutlu sona ulaştı.. Sanki dünkü yazımızı tenzih edermiş gibi erkekler finali biraz birinci setin başları sonra da üçüncü yani son setin ortaları hariç tek yanlı ve ezici bir seyreti idi. Bu çapta bir tenisçinin volesiz ve drop-shotsuz olmasını anlayabilmek çok zor. Bugünün tenisinde konsantrasyon iş işten geçene kadar toparlanamazsa galibiyet kaf dağının ardı kadar ulaşılmazdır. Evet aynen Murray'den bahsediyoruz. Onun hakkında "küçük turnuva şampiyonu" ya da tepesinde "Demoklesin Kılıcı" gibi duran 'anasının kuzusu' sıfatları boşuna değil diye düşünüyor insan. Djokovic biraz da sakatlığının çekincesiyle doğrudan sonuca gitmek için maça tek vuruşlarla ve voleye gelerek başladı. Bunda da birkaç istisna hariç son derece başarılı oldu. Murray'in narin konsantrasyonu bir kaç başarısız zorlamadan sonra tuzla buz oldu. Bizce bu turnuvaya damgasını vuran önce Nadal'ın sakatlığı sonra da Djokovic'in fiziksel ve taktiksel anlamda başarısıdır. Çift erkekler ise en ilgimi çeken kategori oldu. Tarihin en büyük ekiplerinden Hintli Bhupashi- Paes dokuz yıl aradan sonra tekrar birliktelikteydi. Hem de 36 ve 37 yaşlarında. Hem de dağarcıklarında eksik olan yegâne kupaya ulaşmak için... Ona dokunacak kadar yakınlaştılar ama bir diğer efsane "Bryan Kardeşlere" kaybettiler. Bu arada rafine esprilerini, ukalalıktan arındırılmış bilgisine katarak finali bize nakleden Eurosport'tan sayın Caner Eler'e teşekkür
ederiz.