Polat'a büyük görev düşüyor

Sabah gazetesi köşe yazarlarından Rıdvan Dilmen bugünkü köşe yazısında Galatasaray Başkanı Adnan Polat'ı göreve çağırdı.

Giriş Tarihi 18 Ağustos 2010, 00:00 Güncelleme 18 Ağustos 2010, 14:41
Polat’a büyük görev düşüyor

İÇİNDEKİLER

İşte Dilmen'in yazısından ilgili bölüm:

Polat'a büyük görev düşüyor


Galatasaray'da eleştirilerin hedef noktası Rijkaard... Ancak geçen yıla bakıldığında elinde Keita, Elano gibi isimler yok. Ve transfer de halen belirsiz. Bu olumsuz tabloda yönetimin payı ne kadar?

Başarıyı sahiplenen çok olur. Teknik direktörler, en son sahiplenenlerdir. Yöneticiler, her zafer öncesinde soyunma odasına gider, oyuncularını havaya sokup motive ederler. Ama bunlar hep takımlar kazandığı zaman yazılır, çizilir konuşulur!

Ya da yöneticiler inanılmaz bir iş becerip transfer yaparlar. Medyamız da "Vay be ne adam aldılar" der. Başarıdır çünkü o... Başarısızlık olunca da ihale başta antrenöre sonra oyunculara çıkar.


Bir yerde başarı varsa, oyuncusu, teknik direktörü, yönetimi ve başkanı bütündür. Başarısızlıkta da aynı. Şu anda iki yıldır başarısız giden Galatasaray futbol takımı, yine başarısız başladı belki... Ama... Bu 'Ama'ya dikkat! Galatasaray, Türkiye'de oyun kültürü olan tek takım. Yani öne doğru oyun kültürü diyelim buna. 1996'da başlayan bu süreç, antrenörler değişse de oyun kültürü anlamında değişmedi. Kötü sonuç alsa da değişmiyor.

Sivas'ta oyuna iyi başlayan Galatasaray, ilginçtir ikinci yarının başında da iyi başlayan Galatasaray. Ama işte arıza orada ortaya çıkıyor. Şu an itibariyle Arda'dan başka kalenin içine topu sokacak (asist yaparak veya golle) oyuncu yok. Bir o kadar da takım savunmasında problem var.

ATAN, OYNAYAN, TUTAN...

Polat ve Rijkaard'a Galatasaraylılar'ın daha fazla üzülmemesi için büyük görev düşüyor. Ve bu görev de mucizevi bir görev değil. Tutan, oynayan, atan... Üç tane oyuncu. Bize belki kolay, yöneticilere zor geliyor olabilir. Ama Elano kadrondaysa oynatmaya çalışacaksın.

Kaleci Aykut kötü oynadığı için söylemiyorum. Kaldı ki, Sivas'taki iki golde hatalı değildi. Her kaleci yiyebilir o golleri. Ama uzun vadede psikolojisi bozulacağı için daha hazır bir kaleci gerekir. Bir tane de Baros olmadığı zaman 'Eyvah bugün gol atamayız' dedirtmeyecek bir santrfor lazım.
Ben Galatasaray'ın Eylül ortalarında toparlayacağını düşünüyorum.