Spor yazarları GS'yi beğendi mi?

Giriş Tarihi 19 Ekim 2009, 00:00 Güncelleme 19 Ekim 2009, 10:23

İÇİNDEKİLER

Sabah'tan Özge Aydın'ın derlediği habere göre, Turkcell Süper Lig'in 9. hafta son maçında karşı karşıya gelen Galatasaray ile Trabzonspor maçını evsahibi ekip Kewell, Servet, Arda ve Milan Baros'un golleriyle 4 - 3 kazandı. 2 - 0 geriye düşen Trabzonspor, maçta Tayfun ve Colman'ın golleriyle beraberliği yakalasa da sahadan 4 - 3 mağlup ayrılmaktan kurtulamadı.

FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYINIZ...


LEVENT TÜZEMEN: Fizik olarak zayıf (SABAH)

Rijkaard'ın Galatasaray'ı yeniden organize etmesi gerekiyor. Sezon başında "Total futbol"un güzel örneklerini sergileyen, hücumda takım halinde çoğalıp, savunmayı takım halinde yapan, takım disiplinini mükemmel uygulayan Galatasaray bu özelliklerinden hızla uzaklaşıyor. Çünkü fizik gücü alarm veriyor.

Trabzon'un yaptığı alan savunması Galatasaray'ın hücum zenginliğine fren olamadı. Oyunun kontrolü Galatasaray'ın elindeydi.
Sabri-Keita ikilisi sağdan ortaklaşa mükemmel ataklar düzenledi.

Galatasaraylı oyuncular birbirleriyle ve kulübeyle konuşmadıkları için ikinci yarı Trabzon önünde acemiler mangası gibi hareket ettiler ve uyumsuzluk yüzünden rakibe müthiş pozisyonlar verdiler.

Galatasaray taraftarı bu takımdan Kadıköy'de Fenerbahçe'yi yenmesini istiyor. Galatasaray ikinci yarıdaki gibi fizik güç olarak yerlerde sürünür ve takım savunmasını birlikte yapamazsa kaybeder.

EBRU KILIÇOĞLU: Rus ruleti (SABAH)


G.Saray, ilk yarı Kewell ve Servet ile iki farkı buldu. Trabzon 44'te Tayfun ile ümitlendi. İkinci yarıda Colman ile skoru eşitledi; hatta öne geçme şansları yakaladı. İki dakika içinde Arda ve Baros'un golleriyle "Maçı kopardım" diyen Cimbom, 86'da Colman'ın golü sonrası ecel terleri dökse de üç puanı aldı; lider F.Bahçe ile farkı iki puana indirdi.

Eskiden "gergin" olurdu G.Saray-Trabzon maçları. Belki fikstürde hep kritik yerlere denk geldiği için. Belki de o zamanlar Trabzonspor 'Anadolu' bayrağını daha ısrarla taşıdığı için. Ama bu sefer bir hafta sonraki derbinin gölgesinde maç. G.Saray'da yol yorgunları ve 'milli mağluplar' var. Bu nedenle 'tempo' en son beklenen özellik. Ama ev sahibi şaşırtıyor. Son üç maçta 3'e düşen vitesi 5'e yükseltiyor!

ALİ GÜLTİKEN: İki farklı G.Saray (FOTOMAÇ)

Tabii, bu Galatasaray açısından işin güzel yanıydı. Ama Galatasaray'ın bu kadar iyi yaptığı işlerin yanında çok açık görünen sıkıntıları da var. Özellikle defansı alarm veriyor. Bu maçta çok hata yaptılar. Hata yaptılar derken Trabzon'un yaptıklarını küçümsemek adına söylemiyorum. Fakat genel defans organizasyonunda hem adam paylaşımında, hem kademe organizasyonunda, hem de ikinci toplarda ciddi hatalar yaptılar. Kendi sahalarında attıkları 4 gol bile yetmeyecek duruma geldi.

Fenerbahçe'nin gün içinde kaybetmiş olması, Galatasaray'ın bu maçı kazanma arzusunu artırırken istekli ve hırslı oynamasına neden oldu. Bu elbette yalnız Galatasaray açısından değil, Trabzon'un da lige yeniden ortak olabilme şansını ortaya çıkardı. Bu etkenler de maçı izlenebilir ve çok renkli hale getirdi.

İSKENDER GÜNEN: Misyonu unutunca (FOTOMAÇ)

İki farklı geriye düştüğü maçta 2-2'yi yakalama başarısı gösteren Trabzonspor, Serkan ile girdiği gol pozisyonunu değerlendirse 3-2 öne geçme şansını yakalayacaktı. Sonrasında ise Serkan'a G.Saray ceza sahası içinde yapılan harekete ise hakem penaltı verse yine öne geçebilecek şansı doğacaktı. Ama dün geceki hakemle Trabzonspor'un işi gerçekten zordu!

Maçtan önce "3 puan almaya geliyoruz" söylemleri sadece kağıtta kalıyor.
Söylem, sahada eyleme dönüşmeyince, dün geceki sonuç ortaya ne yazık ki çıkıyor. Şurası bir gerçek ki; Trabzonspor, misyonunun ne olduğunun maalesef farkında değil.

İSMET TONGO: Bekle Fenerbahçe! (FOTOMAÇ)

Maç öncesi Fenerbahçe'nin Gaziantep'teki yenilgisi ile beş puanlık farkın ikiye indiği haberi büyük sevinç yarattı. Ancak "Üç büyüklerin biri kaybettimi diğeri de kaybeder" felsefesi bir kısım Galatasaraylı'yı maç sonuna kadar endişeli beklemeye mahkum etmişti.

Trabzonspor rakibini sahasına hapsetti ve iyi oyun, iki gol birden getirdi. Önce Arda sonra da Baros tribünleri ayağa kaldırdı. Ancak sahadaki mücadele ve tempo alkışlanacak kadar güzeldi. Colman, Galatasaray defansını boş yakalayıp skoru 4-3 yaptı. Sarı-kırmızılı takımda Hakan durgun, Baros ise yorgundu.

BÜLENT TULUN: Rijkaard aldı (FOTOMAÇ)

Fenerbahçe'nin trajik mağlubiyetinin aşırı motivasyon getireceğini düşünenler, bazen bunun tersi olabileceğini de hafızalarında saklı tutuyorlardı. Galatasaray'ın rakibi öldürücü darbelerinin sağ kanattan geleceğini hesaplayan Bross, bu kanada Cale ve Gabric'i monte ederek kendine göre tedbir almıştı ama inanılmaz bir Keita -Sabri işbirliği ile bu kanat çöktü. Zaman zaman Arda'nın da bu kanada gelişi, adeta ağıza atılan ortalar şeklinde arka direkte Kewell'ı inanılmaz gol pozisyonlarına soktu.

Arka arkaya oynanacak Dinamo Bükreş ve Fenerbahçe maçları bu tip hataların faturasını telafisi olmayacak şekilde çıkartabilir. Bir anlamda Galatasaray'ın mental olarak yeniden yarışa katılması gecenin artısıydı.

ZAFER ERTEM: Artılar ve eksiler (FOTOMAÇ)

G.Saray takım olarak oyundan düşünce komik goller yiyebiliyor. Ama G.Saray'da sakatlık yaşanmaz ve futbolcular mevkilerinde oynarsa takım oyunu adına güzel hareketler izliyoruz. Sabri'yi kimse küçümsemesin, olağanüstü bir yetenek değil ama oyuna canını katıyor.

Bir de Rijkaard'ın şu Nonda takıntısına anlam veremiyorum. Baros'un yokları oynadığı süreçte pekala Nonda oyuna girebilir skor adına olumlu yönde katkısı olabilir. Sonuçta Fenerbahçe'nin yenildiği haftada Trabzon önünde alınan 3 puanı da hafta sonunda oynanacak derbi öncesinde küçümsememek gerekir.