Cuma günü vizyon belgemizi kamuoyuna açıklarken kullanacağımız materyalleri sloganları ve kampanya araçlarını duyurarak yoğun şekilde alanları dolduracağız.
Türkiye'nin 10 Ağustos sürecine nasıl geldiğini hangi badireleri aşarak ulaştığını hatırlatmakta fayda var.
Temmuz'da adaylığımızın açıklandığı toplantıda tarihten bazı hadiseleri hatırlatmış cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ülkemizde her zaman sıkıntılı geçtiğini belirtmiştim.
AYNISI ÖZAL'A DA YAPILMIŞTI
2007'de Cumhurbaşkanını seçeceğimiz zaman Özal'a kurulan şer cephesi bize karşı da kuruldu.
Özal, Demirel ve Sezer seçilirken 367 şartı aranmadı. Hatta o zaman CHP'nin genel başkanı Baykal, 'Anayasa Mahkemesi 367 şartını kabul etmezse çatışma çıkar' diyerek mahkemeyi tehdit etmiştir.
Darbe heveslileri bize karşı olmuşlardır. 27 Nisan bildirisiyle milli iradeyi yok saymaya çalışmışlardır.
Son 12 yılda hilelere, komploloara, tehditlere, statükoculara boyun eğmedik.
Egemenlik milletindir dedik.
İsmet İnönü zamanında 'Egemenlik Milletindir' sözü Meclis'ten kaldırılmıştır. Demokrat Parti döneminde kazınarak yeniden oraya yazılmıştır.
Millet nasıl vekilini seçiyorsa hükümetini tayin ediyorsa cumhurbaşkanını da seçer.
İsmet İnönü mü, Evren mi, Demirel mi, Sezer mi tarafsızdı. Bunların hepsinin siyasi görüşü vardı.
Siyasetleri milletle değil devletle örtüşüyordu. 27 Mayıs, 12 Eylül ve 28 Şubat'la örtüşüyordu.
Şimdi de siyasetin dışından bir cumhurbaşkanı seçmek için adeta cumhurbaşkanı değil, Türkiye Cumhuriyeti'nin vitririne bir vazo, bir saksı seçmenin gayreti içindeler.
TARAFLI CUMHURBAŞKANI OLACAĞIM
Eğer seçilirsem tarafsız Cumhurbaşkanı olmayacağım. Milletin tarafında cumhurbaşkanı olacağım. Türkiye'nin ihtiyacı olan budur.
Seçilmiş bir cumhurbaşkanı Türkiye'yi geriye değil daha da ileri götürür.
Hakkari'ye, Edirne'ye nasıl hizmet götürdüysek seçildiğimiz takdirde yine aynan hizmetler sürecek.
Gerektiğinde köylerin su problemi, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'yle de paralel yapıyla mücadeleyi de sürdüreceğim.
Diğer partiler çıkardığı adaylarla seçmenlerini tam bir hayal kırıklığına uğratmıştır.
BAHÇELİ SEN NEDEN ADAY OLMADIN?
MHP'li kardeşlerime sesleniyorum. Bu genel başkan dayatmalara direnemedi. 2000 yılında kendi adaylarını gösteremediler. Şimdi de CHP'nin vagonu olmuş, Pensilvanya'nın oyuncağı olmuş.
O kadar sıfat saydıktan sonra neden çıkıp kendi aday olmadı.
Ülkücü camia içinden biri aday olsaydı Devlet Bahçeli kendisi aday olacaktı. Belik kazanamayacaktı ama izzetleriyle kaybedeceklerdi.
10 Ağustos, MHP seçmeninin MHP yönetimine okkalı bir ders verme şansıdır. İnanıyorum ki bu dersi verecekler.
Şimdi tutturmuşlar 'Başbakan istifa etsin' diyorlar. Bunlar anayasayı da bilmiyor. Başbakan aday olduğunda değil cumhurbaşkanı seçildiğinde istifa eder.
Bu komik arayışların içinde olmaktan vazgeçin.
DİĞER PARTİLERDEN DE OY ALACAĞIZ
10 Ağustos'da yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde AK Parti'liler dahil, CHP, MHP, HDP ve parlamento dışındaki diğer partilerden de oy alacağımıza yürekten inanıyorum.
Diğer partiler çıkardıkları adaylarla seçmenlerini tam bir hayal kırıklığına uğrattılar."
PARALEL YAPIYLA MÜCADELEM SÜRECEK
Cumhurbaşkanı seçilmemiz durumunda paralel yapıyla mücadele bir üst kadamede devam edecektir.
Yargı içindeki paralelellerin hala hukuksuzluk peşinde koşuyor. CHP ve MHP de bunları koruyor.
Millet bunlara göz yumanlara karşı sessiz tepkisiz kalanları biliyor. Bilin ki biz de bunları not ettik.
Seçilirsem bizzat ben, yerime gelecek başbakanım da bunlara karşı mücadelenin süreceğini bilmeli.
Hiçbir fani bu köklü davanın istikametini değiştiremez. Buna yeltenen kendisini tarihin çöplüğünde bulur.
Dedikoduların hepsi enerji israfıdır. AK Parti sarsılmadan durmadan yoluna devam edecek.
