İşte o rapordan tüyler ürperten satır başları:
LAZERLİ TÜFEK
İsrail kuvvetleri, makineli ve lazer güdümlü tüfeklerle donatılmıştı.
Helikopterden ateş açan İsrail askerleri, gemiye inmeden 2 sivili öldürdü.
PSİKOLOJİK ŞİDDET
Askerler, yolculara şiddet uyguladı. Yolcuları döven komandolar, toplu işkenceler de yaptı.
KAN LEKELERİ TEMİZLENDİ
KARANLIKTA GELDİLER
Saldırı için henüz karanlığın hüküm sürdüğü bir saatin benimsenmesi, bilinçli bir tercihti. Saldıran grup, iyi eğitimli askerlerden oluşmaktaydı.
308 EL ATEŞ
Saldırı sırasında İsrail askerleri tam 308 el ateş açtı.
BACAK ARASINA DEDEKTÖR
Aralarında kadınların da bulunduğu yolcular, soyularak arandı. Kadınlar, erkek İsrail askerlerince cinsel açıdan aşağılayıcı muameleye tabi tutuldu. Hatta bir kadının bacak arasına metal dedektör yerleştirildi. Ayrıca kadınlardan biri metal kafese yerleştirildi.
CENAZELERİ YIKADILAR
Öldürülenlerin cenazeleri, tamamen yıkandı ve barut kalıntılarından arındırıldı. Aşdod Limanı'nda 66 gün tutulan Mavi Marmara Gemisi de tamamen yıkandı. Gemideki kan lekeleri temizlendi, kurşun delikleri de boyayla kapatıldı.
GÜL: ŞIMARIK TAVIR
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İsrail'in Mavi Marmara raporunu değerlendirdi. Gül, Strasbourg'a hareketinden önce konuyla ilgili şunları söyledi: "İsrail'in yaptıklarının uluslararası hukukla hiçbir ilgisi yoktur. Bu nedenle hazırlamış oldukları raporun da hiçbir meşruiyeti yoktur. Hazırlanan rapor, İsrail hükümetinin dünyayı dikkate almayan şımarık tavrını gösteriyor."
