Türkiye'de emeklilik hakkının elde edilmesi için üç temel şart bulunmaktadır: prim, yaş ve hizmet süresi. Bu şartların sağlanmasının ardından kişiler, emeklilik hakkına kavuşabiliyor. Ancak, çalışma hayatında karşılaşılan bazı durumlar, bu süreci değiştirebiliyor.
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), çeşitli borçlanma yöntemleri sunarak, çalışma hayatında ara verilen sürelerin emeklilik süresine eklenmesini mümkün kılıyor. Bu yöntemler, bazen göz ardı edilen erken emeklilik fırsatları sunabiliyor.
SGK tarafından sunulan erken emeklilik şartları, bazı kişiler için 6 yıla kadar emekliliği öne çekme imkanı sunuyor. Bu durum, özellikle doğum ve askerlik gibi durumlar için geçerli olan borçlanma yöntemleri ile mümkün hale geliyor.
Erkek sigortalılar için askerlik borçlanması, bir yıla kadar süre kazandırabilir. Bu, askerlik süresinin, emeklilik hesaplamalarına dahil edilmesi anlamına gelir.
Kadın sigortalılar için ise doğum borçlanması büyük bir avantaj sağlıyor. Her bir doğum için 2 yıl, toplamda ise en fazla 3 çocuk için 6 yıla kadar prim eksiği borçlanarak tamamlanabilir. Bu durum, kadınların erken emeklilik şansını artırıyor.
Doğum borçlanmasında, 1 çocuk için 720 gün (2 yıl) üst sınır bulunuyor. Ancak anneler, ihtiyaçlarına göre daha az gün için de borçlanma yapabilirler. Örneğin, sadece 100 gün borçlanma da mümkündür. Bu esneklik, annelerin ihtiyaçlarına göre borçlanmalarını şekillendirmelerine olanak tanır.
Doğum borçlanması yapan anneler, çalışmadıkları günleri sanki çalışmış gibi toplu olarak satın alabiliyorlar. Örneğin, 3 çocuğu olan bir anne, 6 yıllık, yani toplam 2160 günlük primi çalışmadan satın alabilir. Bu durum, emeklilik hesaplamalarında büyük bir avantaj sağlar.
Doğum borçlanması, belli şartlarda annelere erken emeklilik fırsatı sunar. Eğer bir anne yeterli yıl ve yaş şartlarını doldurmuşsa ve 2160 gün prim eksiği varsa, 3 doğum yaptıysa, bu borçlanma sayesinde 6 yıl erken emekli olabilir. Ancak, doğum borçlanması işe giriş tarihini ya da yaş şartını değiştirmez.
