Kara Kedi dedikodular için: Bizim klavyemiz satılık değil!

Kara Kedi'nin 10 gün önce kulaktan kulağa dolaşan bir dedikoduyu sizler için yazdığı ‘yasak aşk zinciri’ iddiası hakkında yapılan dedikodulara karşılık: Bizim klavyemiz satılık değil!

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 02 Mart 2022 Güncelleme 02 Mart 2022, 06:53
Kara Kedi dedikodular için: Bizim klavyemiz satılık değil!

İÇİNDEKİLER

Bundan 10 gün önce kulaktan kulağa dolaşan bir dedikoduyu sizler için yazdım. Gazetecilerden sosyetiklere onlarca kişinin uzun süredir konuştuğu bu 'yasak aşk zinciri' iddiasını kaleme alırken de kimseyi zan altında bırakmamaya özen gösterdim. Çünkü ortada aileler ve de en önemlisi çocuklar vardı... Birileri "Yıllardır birlikte olduğu meslektaşını terk edip aniden sosyetik güzelle evlenen ünlü erkeğimiz, çizdiği 'iyi aile babası' görüntüsünün altında meğer çok farklı bir hayat saklıyormuş" cümlemi alıp işi yanlış yerlere çekti. Bu cümlemi işaret edebilecek birçok isim olmasına rağmen odak noktası neredeyse tek bir kişide toplandı... Dedikoduların vardığı son noktaya bakınca da konuyla uzaktan yakından ilgisi olmayan çok ünlü bir çiftimizin mutluluğuna gölge düşürmek isteyen 'sözde dostlarının' Takvim üzerinden kirli oyunlar çevirdiğini gördüm. Bu 'sözde dostlar'a sözde 'magazinciler' de eklenince işin çok da yanlış yerlere gittiğini fark ettim... İşte o yüzden bu yazıyı kaleme almak zorunlu oldu. Bizi bilenler bilir... Bugüne kadar kimsenin maşası olmadığımız gibi mesleğimizi kullanarak kimseden de en ufak bir çıkar elde etmedik. İyi ya da kötü hiçbir ilişkimizi, namusumuz saydığımız sayfalarımıza taşımadık. "Bu yazı, Takvim'e maksatlı yazdırıldı" diyen için de söyleyebileceğim tek şey; "lafa bakarım laf mı diye bir de söyleyene bakarım adam mı diye" olacaktır. Yazıda bahsettiğim kişilere gelince... Onlar da bu dedikoduları yayanların suçlusunu aramak için uzaklara ya da düşman saydıklarına bakacaklarına bence ilk önce telefon rehberlerindeki 'sık arananlar' kişilere baksınlar. Çünkü yıllardır bu hep böyle oldu. Birçok skandalda hep suçlanan gazetecilerdi ama oysa ki tüm haber, en yakınları tarafından bizlere uçurulmuştu... Yazımın ardından bazı isimlerin adı çokça zikredilir oldu. Bu isimlerden birçoğunun benim diyen entrika dizilerini aratmayan dedikoduyla uzaktan yakından ilgisi yoktu. Hiçbir kontrolü olmayan ve 'klavye delikanlılarının' doldurduğu sosyal medya nedeniyle bazı kişilerin adı hiçbir günahları olmamasına rağmen açıkça haberlerde geçti. Hatta Instagram'daki bazı magazin sayfaları "Bu çiftler kim?" anketleri düzenlendi. Bu da herkese bir kez daha gösterdi ki; biz gazeteciler işimizi yaparken 'önce ahlak' derken magazinciliğe soyunan birçok Instagram sayfası, 'önce tıklanma' dedi. Son olarak benim yazım ardından birçok kişi zan altında kaldıysa; tabii ki hepsinden özür dilemek benim borcumdur. Ama biz, her zaman olduğu gazetecilik refleksiyle haberimizi yaptık. Bunu yaparken de aileleri korumaya özen gösterip özel hayat sınırlarını ihlal etmedik. Her zaman olduğu gibi bundan sonra da klavyemizi doğruyu yazmak, objektifimizi de var olanı çekmek için kullanacağız...

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN