Ne magazin merakı var, ne ucuz yollu şöhret arayışları.
Sadece şarkılarını söylüyor.
Şarkılar da şarkı. "Sana Affetmek Yakışır" adlı şarkı bütün yaz gençlerin dilindeydi.
Şarkılarını kendisi yazıyor, düzenliyor ve söylüyor.
Yalın bir duyguyla 70'li yılların asaletiyle.
Sinirli Değnek'in böyle gençler için "Sihirli Değnek" haline dönüşmesini ne çok isterdim.
Ama o "sihirli değnek" yapımcısı Ahmet Çelenk'te mevcut.
Böyle gençleri bulmayı da, arkasında durmayı da en iyi başaranlardan biridir.
Bu gencin 9 Kasım'da Taksim Jolly Joker'de konseri var.
Kesinlikle izlemeye gideceğim.
Sinan Akçıl gibilerini pohpohlayan bu yalancı düzende, Fettah Can gibilerinin geride kalmasına gönlüm razı olmuyor zaten.
* * *
Değer mi hiç?
Deniz Uğur adlı kadının yanında ne olduğu belirsiz bir adam.
Adı Orçun Benli.
Fotoğraf çekiliyor, bu delikanlı da gazetecilere midye dolması fırlatıyor.
Fotoğrafının çekilmesini istemeyen birine, neden kamera tutuluyor?
Onların midye kabuğundaki hayatı, ne diye magazine sunuluyor acaba?
Değer mi hiç?
* * *
Silah figüran mı?
İzzet Yıldızhan'la Nihat Doğan meselesi kördüğüm oldu da.
Otele silahla müşteri almak gerçeği de güme gitti.
* * *
Yazıklar olsun
Helin Avşar'ın doğum günü pozuna baktım.
Bir yanı ünlü, bir yanı gazeteci pozuna.
Helin Avşar'ın bile gazeteci olarak anıldığı bir ülkede, gazetecilik mesleğine baktım.
Her şeyi yaktım.
Bu mesleğin okulunda öğretileni de, mesleğin kutsallığını da.
* * *
Cevap var mı?
Ajda Pekkan'ın şehitler ve aileleriyle ilgili bir acısı var mı?
Bu acıyı dile getirdiği bir an var mı?
Vatandaşlar soruyor. "Gözyaşı dökerse, boyaları mı akar?
Estetiği mi bozulur?"
Cevap var mı?
* * *
Onlardan çok var
Özge Ulusoy adlı manken "yaşlanmaktan korkmuyormuş!
Toplumu tüketenler yaşlanmaz zaten.
