Dört mevsim ziyaretçi akını

Güneşin denizden doğup denizden battığı Akçakoca, doğası ile ünlü bir tatil beldesi.

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 18 Ağustos 2010 Güncelleme 18 Ağustos 2010, 00:00
Dört mevsim ziyaretçi akını

İÇİNDEKİLER

Düzce'den Akçakoca istikametine döndüğünüzde, Karadeniz'e özgü iklimin kendini yavaş yavaş gösterdiğini hissedersiniz. Bir süre sonra ise yemyeşil tepelerinin ardından masmavi denizi, fındık bahçeleri, ıhlamur ve defne ağaçları, tertemiz havası, eski mahalle evleri ile Akçakoca çıkıverir karşınıza.

Dört mevsim ziyaretçisi olan Akçakoca, yazın muhteşem deniziyle yoğun ilgi görüyor. Kış aylarında ise sessiz bir ortam arayanlar, sakin bir hafta sonu geçirmek isteyenler tercih ediyor. Akçakoca sadece denizle sınırlı olan bir kent değil. Tarihi yerleri ve doğal güzellikleriyle kışın da birçok aktivitenin yapılabildiği bir yer. Akçakoca, önceleri "Karadeniz'in Bodrum'u" olarak bilinirdi. Hatta 1960'lı yıllarda çevrilen Türk filmlerinin çoğunda mekan olarak bu belde kullanılırmış. İlçede 30 km'lik bir sahil şeridi, kilometrelerce uzanan kumluk ve plajlar var. Kiremitli çatılarıyla, taştan ve tahtadan binalar çok iyi korunmuş. Meydanda çok etkileyici bir camii bulunuyor. En önemli tarihi yapılardan biri olan Ceneviz Kalesi Cenevizliler tarafından 1216 yılında inşa edilmiş. Eşsiz panoraması; piknik ve mesire alanları, mavi bayraklı plajı ve oradan seyredilen günbatımı ile ünlü. İçinde bulunan Büyük Dilek Kuyusu ise, yönetim tarafından çöp atılmasın diye dilek kuyusuna çevrilmiş. Şimdi hem temiz kalıyor hem de atılan paralarla kaleye gelir sağlanıyor. "Akçakoca'da güneş denizden doğar, denizden batar" diyorlar. Bu yüzden günbatımları çok güzel oluyor.

Buranın eski adı da zaten Diapolis, yani "Parlak Şehir". Günbatımını özellikle Ceneviz Kalesi'ne denk düşürmenizi tavsiye ederim. Doğal güzelliklerden Fakıllı Mağarası son yılların en çok ziyaret edilen yerlerinden biri. Üç metrelik bir giriş tünelinden sonra inanılmaz görüntülerin olduğu galerilere ulaşılıyor. Mağara içinde sarkıt ve dikitler bulunuyor. Akçakoca, ayrıca doğa sporları yapmak için de çok uygun. Sarp kayalarla kesilmiş sahil boyunca Aktaş ve Sarıyayla Şelaleleri güzergahında doğayla iç içe trekking yapabilirsiniz. Melen Çayı rafting tutkunları için...

NASIL GİDİLİR?
Akçakoca; İstanbul, Ankara, Bursa ve Kocaeli gibi kentlere 2.5-3 saat uzaklıkta bulunuyor. Akçakoca'ya gitmenin en kısa yolu, ücretli otoban üzerinden. Hangi yönden gelinirse gelinsin, Düzce turnikelerinden çıkış yapılarak Akçakoca yoluna girilir. Bundan sonra geriye kalan yaklaşık 40 km'lik yolu, yeşillikler içinde katedererek Akçakoca'ya varabilirsiniz.

NE YENİR?
Ramazan ayında susamsız simidi çok yeniyor. Akçakoca'nın her yerinde bulunan pidecilerden Karadeniz pidesi ya da pancarlı pidelerden yiyebilirsiniz. Benim tercihim Hülyam Restoran'dan yana. Yöreye özgü bütün yemekleri burada bulabilirsiniz. Balık olarak ise bütün Karadeniz'de olduğu gibi tabi mevsimine göre hamsi, tercihiniz olmalı. Balıkçı barınağındaki Hamsi Restoran ve Değirmenağzı Mevki'ndeki Gurme Et-Balık bu konuda oldukça iddialılar. Benden söylemesi... Bu yöreye kadar gitmişken kestane balının tadına bakmayı da unutmayın. Akçakoca'da ayrıca fındıkla yapılabilecek her türlü yiyecek var ama en güzeli fındıklı tahin helvası...

NEREDE KALINIR?
Turizm açısından gelişmiş olan ilçede dört yıldızlı otellerden pansiyonlara her bütçeye göre konaklama imkanı var. Ayrıca fiyatlarda son derece uygun. Genelde oteller deniz kenarında ve havuzlu. Diapolis Hotel: 0 380 611 37 41, Melenağzı Hotel: 0380 628 65 39, Otel Akçakoca: 0380 611 45 25, Bahar Pansiyon: 0380 611 45 35, Can Apart Pansiyon: 0380 611 96 65.