Mesane ve böbrek taşı aileden miras!

Mesane ve böbrek taşı, neden olduğu ağrıyla hayatı kabusa çeviriyor! Genellikle 40-60 yaş arasında görülüyor. Genetik faktörlere dikkat çeken uzmanlar uyarıyor: Mesane taşı aileden miras!

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 03 Mart 2023 Güncelleme 03 Mart 2023, 06:59
Mesane ve böbrek taşı aileden miras!

İÇİNDEKİLER

Genetik yapı, cinsiyet, beslenme ve sıvı tüketimi… Tüm bunlar böbrek ve mesane taşlarının görülmesinde etkili oluyor. Dayanılmaz ağrılara yol açan bu taşlar, ilerleyen süreçte böbreğe zarar verebiliyor. Peki, ülkemizde de sık görülen bu hastalığa karşı ne gibi tedbirler almak gerekiyor? Dr. Kubilay Sabuncu, taş hastalığının multifaktöriyel bir hastalık olup, her zaman tek bir sebeple açıklanamayacağını belirtiyor. Önemli bilgiler veriyor.

SICAK RİSKİ ARTIRIR
Genetik ve çevresel faktörler, bu hastalığın ortaya çıkmasında etkili oluyor. Özellikle sıcak ve güneşli iklimlerde sıvı kaybının artması ve D vitamini metabolizmasındaki değişikliklerden ötürü taş hastalığına yatkınlık artırıyor. Genel olarak bakılırsa 40 ile 60 yaş arasında taş hastalığı daha sık görülüyor. 20 yaş öncesi taş hastalığının az görüldüğü, çocukluk çağı böbrek taşı hastalığının ise oldukça nadir görüldüğü biliniyor. Belirti, kişiden kişiye değişiyor. Bazı taş hastalarında hiçbir şikayet olmazken, bazı hastalar ise 'hayatlarında hiç hissetmedikleri şiddette bir ağrı' ile görülebiliyor. Bu hastanın taşının boyutları ve yerleşimi ile ilişkili oluyor. 'Renal kolik' olarak isimlendirilen ve taşla ilişkili ağrılar ise çoğunlukla taşın oluşturmuş olduğu tıkanıklık sonucu olarak gelişiyor. Çoğunlukla tek taraflı olan bu ağrı, aniden başlıyor.

TEŞHİS NASIL KONUR?
Detaylı bir fiziki muayene ve tetkiklerin ardından öncelikle ağrının gerçekten böbrekten kaynaklanıp kaynaklanmadığını anlamak amacıyla ultrason yapılıyor. Ancak her zaman taşlar hakkında yeterli bilgi vermiyor. Müdahale planlanacaksa çoğu zaman taşın tam olarak yerleşimini ve bo-yutlarını bulmak için bilgisayarlı tomografi yapılıyor.

FARKLI YÖNTEM VAR
ESWL: Hastanın taşları ses dalgaları ile kırılır. Genel olarak ağrılı bir işlem olmayıp, işlem esnasında kırılan taş parçalarının düşmesi ile sonrasında ağrılar olabilir. Başarı oranı yüzde 70'dir.
KAPALI BÖBREK TAŞI AMELİYATI: Hastanın derin anestezi altında olduğu ve idrarın aktığı sistemden geriye doğru ilerlenerek vücutta herhangi bir dokunun bütünlüğü bozulmadan yapılan bir ameliyattır.
PERKÜTAN TAŞ CERRAHİSİ: Böbreğe vücudun dışından girilerek yapılan bir ameliyattır. Avantajı büyük boyutlu taşların kırıldıktan sonra parçalar halinde dışarıya alınabilmesidir. 2 cm'den büyük taşlarda başvurulur.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN