KADINLARIN BELASI
Başta tiroid olmak üzere tüm endokrin organları, kadınlarda yumurtalıklar ve meme; erkeklerde prostat bezi stresten çok fazla etkileniyor. Tiroid bezinden T3 ve T4 isimli hormonlar salgılanır ve stres bu hormonların salgı ritmini bozar. Aşırı hormon salgısı, günlük hayatımıza endişe, terleme, kilo kaybı, uyku bozuklukları olarak yansıyor. Strese bağlı tiroid hastalıkları, kadınlarda daha çok görünüyor. İleri yaş, kalp, tansiyon, şeker hastalığı gibi ek hastalıkların varlığı durumdan daha fazla etkilenilmesine neden olabiliyor. Yapılan iş de stresle ilişkili oluyor. Finans, bankacılık ve ekonomiyle uğraşan kişiler stresten çabuk etkilenir. Doktorlar da bu meslek grupları arasında yer alıyor. Ancak daha da önemli olan nokta kişinin vücudunun strese vereceği cevap ile stresi kontrol becerisidir. Var olan ya da sonradan çıkan hastalıklar da stres yaratıyor. Strese kötü bir şey olarak bakmamak gerekiyor. Stres, dışarıdan gelen bir uyarıya vücudun verdiği doğal ve faydalı bir tepkidir. Önemli olan stresin varlığı değil, onun düzeyidir.
PSİKOLOJİYİ YIPRATIYOR
Stres düzeyi yüksek olan hastalarda tedavi süreçleri de zorlaşıyor. Basit bir ilaç tedavisinde bile hasta ilaçları sorgulamaya başlıyor. Prospektüsler okunuyor. Ameliyat olacak hastalar ameliyat tekniğini sorgulayabiliyor, internetten edinilen çoğu yanlış ve eksik olan bilgilerle itirazlar yapılabiliyor. Biz hekim olarak bunlara tepkisel ve eleştirel yaklaşmıyoruz. Hastanın psikolojik durumuna göre bazen ilaç değişikliği yapıyor, bazen ameliyat tarihlerini öteleyebiliyoruz. Hasta bazen ilacını almıyor, bazen ameliyattan vazgeçiyor. Tedavide aksamalar, gecikmeler ortaya çıkıyor. Stres hastalığın seyrini değiştiriyor, hastalık ileri evreye doğru yol alabiliyor.
NELER İYİ GELİR?
Diyetisyen Şevval Aksu, tiroide yol açan strese iyi gelen besinleri şöyle sıralıyor: Siyah fasulye, kinoa, zeytinyağı, yulaf, kefir, somon balığı, kabak çekirdeği, yaban mersini ve bitter çikolata.
DİĞER