Ramazan şerbeti nasıl yapılır? Pratik ve lezzetli Ramazan şerbeti tarifi! Ramazan şerbeti faydaları!

Geleneksel lezzetlerden biri olan Ramazan şerbeti, adından da anlaşılacağı üzere en çok Ramazan ayında yapılıyor. Sıcak yaz günleri de yaklaşırken Ramazan şerbeti yaparak hem susuzluğunuzu giderebilir hem serinler hem de sağlıklı bir şeyler içmiş olursunuz. Sizler için pratik hazırlanan ve çok lezzetli olan Ramazan şerbeti tarifini derledik. Doğal olarak kendiniz hazırlayacağınız için gönül rahatlığıyla kendinize ve sevdiklerinize sunabilir, iftar sofralarınızda yer verebilirsiniz.

Giriş Tarihi 20 Mayıs 2020, 12:45 Güncelleme 20 Mayıs 2020, 12:45
Ramazan şerbeti nasıl yapılır? Pratik ve lezzetli Ramazan şerbeti tarifi! Ramazan şerbeti faydaları!

İÇİNDEKİLER

Osmanlı'da sultan sofrasından fakir sofrasına kadar yer alan Ramazan şerbeti günümüzde kadar ulaşmış lezzetlerden biridir. Pek çok çeşitte yapılabilen Ramazan şerbetinin kırmızı erik ve kırmızı üzümlü olan tarifini sizler için derledik. Gazlı ve glikoz şurubu içeren içecekler yerine evde hazırlayacağınız kolay Ramazan şerbeti tarifi ile serinleyebilirsiniz. İşte Ramazan şerbetinin merak edilen tarihçesi…

RAMAZAN ŞERBETİ TARİFİ

Malzemeler:
Şerbet için;


1. 5 litre su
1 su bardağı (bir parmak eksik) şeker
2 çubuk tarçın
1 çay kaşığı karanfil
1 adet kök zencefil
Bir kaç tane kırmızı erik varsa kırmızı üzüm
Varsa kırmızı gıda boyası

Yapılışı:

Zencefil, karanfil ve çubuk tarçını tencereye al üzerine suyu döküp kaynatalım.
Bir kaç dk kaynatıp diğer kalan malzemeleri döküp kaynatmaya devam edelim.
İyice soğutup ince süzgeçten süzüp içelim.
Not: şekeri fazla tatlı gelirse su miktarını artırabilirsiniz. AFİYET OLSUN.



RAMAZAN ŞERBETİ TARİHÇESİ

Osmanlı'nın makbul ikramlarından olan şerbet, yaz-kış ayrımı yapılmaksızın ikram edilirdi. Sebillerde Allah rızası için şerbetler dağıtılırdı, düğün dernekte şerbet ikram edilmezse ayıp karşılanırdı.

Türkler yemeklerin yanında soğuk olarak içtikleri her şeye soğukluk derlerdi. Yemek dışında kışın en çok sıcak olarak tarçın şerbeti, yazın koruk ve bal şerbeti içilir; nar şerbeti ikram etmek ise kibarlık sayılırdı. Selçuklularda 13. yüzyılda misafirlere ikram edilen en seçkin besinler arasında bal gelirdi. Bal ve şeker şerbeti en yaygın olarak içilen içecekler arasındaydı. Selçuknamede mis kokulu ve ıtırlı şerbetlerden bahsedilmektedir ki, meyvelerden; sütten yapılan şerbetlere kokular da ilave olunurdu.

Mevlana Celalettin Rumi "Hayatta en sevdiğim üç şey; sema, hamam ve şerbettir" der. Mevlana eserlerinde geçen şerbetler bal şerbeti, gül suyu şerbeti, şeker şerbeti, lütuf şerbeti, tanrı şerbeti, gül sulu şeker şerbeti, düğünlerde sunulan şerbetler ise nardenk şerbeti ve saf şeker şerbetidir. Mevlana, şerbet ve gülbeşekerinden de sıkça bahseder.

Osmanlı'da altın çağını yaşayan şerbetin, Türkler tarafından oluşturulduğu ve 11. yüzyılda bile meyve sularından hazırlanıp günün her saati içilen geleneksel bir içecek olarak ortaya çıktığı bilinir.
Şerbet, Osmanlı'da günlük yaşantıyı, geleneksel davranış kalıplarını etkileyen; halk sofralarında da eksik olmayan, çeşit çeşit yapılan, her evde, her zaman ansızın gelen misafire sunulması gereken en önemli ve leziz ikramlardan biriydi.