E-oruç nedir? E-oruç nasıl tutulur?

Teknoloji çağında yaşamanın avantajları olduğu kadar dez avantajları da var. İnternetin doğru amaçlar için kullanılması önemli konular arasında yer alıyor. Ramazan’da da “e-oruç” konusuna önem verilmesi gerekiyor. Sosyal medya hesaplarında bir şey paylaşmadan önce bazı konuları gözden geçirmek büyük önem taşıyor. Diğer insanları düşünerek ve empati kurarak e-oruç görevini yerine getirmeye dikkat etmenizde fayda var.

Giriş Tarihi 24 Nisan 2020, 19:05 Güncelleme 24 Nisan 2020, 19:24
E-oruç nedir? E-oruç nasıl tutulur?

İÇİNDEKİLER

Ramazan ayı geldi çattı, Müslüman alemini sevindiren Ramazan özlenen orucun da tutulması demek. Her Müslümanın Ramazan orucunu tutması farzdır ve islamın 5 şartı arasında yer alır. Oruç tutmasına engel olmayan herkesin bu ibadeti yerine getirmesi şar. Oruç tutmanın yanı sıra e-oruç tutmayı da ihmal etmemek gerekir? E-oruç hakkındaki bilgiler gündemde çok fazla araştırılıyor.

E-ORUÇ NASIL TUTULUR?

• Öncelikle elalemin yediği yemeği ya da gezdiği yerleri layklamakla zaman geçirmek yerine, yemek yiyemeyenleri düşünmek veya maddi imkânsızlıktan dolayı gitmesi gereken ya da gitmek istediği yerlere gidemeyenleri dikkate almak.
• Diğer taraftan yüzlerce ya da binlerce kilometre ötede hayatta hiç tanımadığımız ve görüşmediğimiz bir kişi ile saatlerce vakit geçirmek yerine, her gün karşılaştığımız insanlarla ya da komşumuzun hâliyle hemhâl olmak.
• Oynamaktan artık beynimizin uyuştuğu oyunlarda bir üst levele nasıl çıkacağım kaygısından ziyade, hâlihazırdaki nefsimizin seviyesini nasıl bir üst makama çıkaracağımızı düşünmek.

• Oyun sitelerinde saatlerce kalarak onlarca insan öldürmek yerine, kendi çocuğumuzla, kardeşimizle ya da komşunun yanlız çocuğuyla oyun oynamak ve ona yaşamı ve yaşatmayı öğretmek.
• Boynunu bükerek dakikalarca anlamsız balonları cep telefonunda patlatmak yerine, boynu bükük Suriyeli bir çocuğa içinde ümitler olan uçan bir balonu hediye etmek.
• 'Cool' olmak için son model cep telefonu alarak önce borçlanıp sonra gece gündüz çalışarak çift mesai yapmak yerine, 'kul' olmak için çift mesai yapıp gece gündüz çalışmak.
• Cep telefonuna akşam bakarak o gün kaç adım attığına bakmak yerine, o günün akşamında doğruya, iyiye ve güzele doğru kaç adım attığına bakmak.

• İftar ve sahur gibi özel zamanlarda sevdiklerimizle bir araya geldiğimizde cep telefonumuza kilitlenmek yerine, cep telefonlarını kapatıp bu nadide zamanlarda onların yüzüne bakmak, tebessüm etmek ve onların gönüllerine kilitlenmek.
• Tanımadığımız ve görüşmediğimiz onlarca kişiden gelen 'hayırlı cumalar' mesajına bakmak yerine, telefonu kapatarak cuma günü hutbeyi can ve iman kulağıyla kalpten dinlemek.
• Bizi beğenenler olarak kabul ettiğimiz, ismini bilmediğimiz, yüzlerini görmediğimiz takipçilerimizin sayısını artırmak yerine, tanıdığımız ve bildiğimiz insanların bizi sevmelerini, örnek alarak takip etmelerini sağlamaya çalışmak.
• Bu insanların layklarını arttırmak yerine, gördüğümüz ve dokunduğumuz insanların takdirini arttırmaya çalışmak ve duasını almaya çalışmak.
• İnternet tarayıcımızın en son versiyonunu indirip sanal alemden dünyaya bakmak ve onu anlamaya çalışmak yerine, Sevgili Peygamber'in raftaki tozlanmış siyerini indirip okuduktan sonra dünyaya bakmak ve dünyayı anlamaya çalışmak.
• Uçsuz bucaksız internet dünyasıyla saatlerce online hâlinde kalmak yerine, rahmeti uçsuz bucaksız olan ve sonunda kendisine döneceğimiz yaratıcıyla kalbi olarak online olmaktır e-oruç.

ORUCUN ÖNEMİ NEDİR?

Oruç, nefsin isteklerinden iradî olarak uzak durma olması yönüyle bir irade eğitimine, açlık ve susuzluğun verdiği sıkıntıya dayanma yönüyle de bir sabır eğitimine dönüşmektedir. İnsanın hayatta başarılı olabilmesi için irade hâkimiyeti ve güçlükler karşısında dayanabilme gücü de önemli bir role sahiptir. Nefsin isteklerinin kontrol altına alınmasında, ruhun arındırılıp yüceltilmesinde oruç etkili bir yoldur. Bu orucun değişik biçimlerde de olsa hemen bütün din ve kültürlerde riyâzet ve mücâhede yolu olarak mevcut olmasını da açıklar.

Oruç, özellikle mide ve sindirim organlarının dinlenmesi için iyi bir moladır. Oruçla ilgili olarak ilki kutsî hadis olmak üzere Peygamberimiz'in bazı sözleri şöyledir:
"Her bir iyilik için on mislinden yedi yüz misline kadar karşılık olabilir; fakat oruç başkadır. Çünkü oruç benim içindir ve onun ecrini ben vereceğim" (Müslim, "Sıyâm",164; Nesaî, "Sıyâm", 42).
"Kim iman ederek ve sevabını Allah'tan umarak ramazan orucunu tutarsa önceki günahları affedilir" (Buhârî, "Savm", 6).
"Canımı elinde tutan Allah'a yemin ederim ki; oruçlunun ağız kokusu, Allah katında misk kokusundan daha hoştur; Allah der ki: Ağzı kokan şu kul şehvetini, yemesini, içmesini benim için terkediyor.

Mademki sırf benim için oruç tutmuş, o orucun ecrini ben veririm" (Buhârî, "Savm", 9; Müslim, "Sıyâm", 164). "Oruçlu için birisi iftar ettiği vakit, öteki Rabbi ile karşılaştığı vakit olmak üzere iki sevinç vardır" (Buhârî, "Savm", 9).
"Oruç bir kalkandır" (Buhârî, "Savm", 9; Tirmizî, "Îmân", 8). Rivayet edildiğine göre saçı başı dağınık bir adam Hz. Peygamber'e gelerek, -"Ey Allah'ın elçisi! Allah'ın beni yükümlü tuttuğu orucun miktarını söyle" demiş, Peygamberimiz "Ramazan ayını oruçlu geçir" buyurmuş, adam bu defa "Bunun dışında başka oruç tutmam gerekiyor mu?" diye sormuş, Peygamberimiz de "Hayır, yükümlü olduğun başka oruç yoktur. Fakat, nâfile olarak tutabilirsin" cevabını vermiştir. Adam aynı şekilde sorularına devam ederek zekât, namaz ve hac konusunda bilgiler aldıktan sonra "Sana ikramda bulunan Allah'a yemin olsun ki, bu söylenenlerden fazla bir şey de yapmam, eksik de bırakmam" diyerek çekip gitmiş, Peygamberimiz de arkasından şöyle söylemiştir: "Şayet dediğini yaparsa bu adam kurtulmuştur" (Buhârî, "Savm", 1; Müslim, "Îmân", 9).