Hepimiz mutlaka bir mesleğe sahibiz ve çalışıyoruz. Hepimizin patronları var. Bazen patronlar bir şeyler söyler, ardında olaylar vuku bulur. Bakalım patronlar bir şey söylerken, aslında ne demek ister: Ee tabii ki hepiniz farklı insanlarsınız, farklı okullardan geliyorsunuz...
Meali: Ben yurt dışında okudum, beni sakın kendinizle kıyaslamayın. Arkadaşlar biliyorsunuz ki şirketimiz zor durumda. Hisselerimiz düşüyor ve yatırımcılar bize arkalarını döndü. Kasamızdaki gelir ve gider....
Meali: Birkaçınızı kovacağım ama seçmek için zaman kazanmaya çalışıyorum. Bu şirket çok para vermez ama çok iyi tecrübe kazanırsın burada.
Meali: İşin ameleliğini yapacan, para kazanacan, ben de yiycem. Tamam mı? Arkadaşlar biliyoruz sizi de yoruyoruz ama hep beraber başaracağız.
Meali: Yoruluyorsunuz bu belli ama bu durum bizim umrumuzda değil. Ama yine motivasyon bozulmasın diye umursar bir hava içindeyiz. En kısa zamanda görev paylaşımı yapacağız.
Meali: Sigara ve çay molaları arttı, pek yakında göreceksiniz siz. Osman Hocam, ııı şimdi ııı, nasıl yaptık hocam?
Meali: Osman seni pek bi yatış gördüm, gel bakalım şöyle de şu iş patlasın sana. Arkadaşlar pazartesi çalışıyoruz, kimse gelmemezlik etmesin. Bankalar bile çalışıyor.
Meali: Üç gün eksik memlekete gideceksiniz. Yıl boyunca yattığınıza sayın. Ben de yattım ama benimki sayılmaz. Fasulyeden. Prezantasyonu bugün hazırlayalım.
Meali: Prezantasyonu bugün hazırla. Bugün çıkmadan raporları bitirelim.
Meali: Bugün çıkmadan raporları bitir. Bu ne çalışkanlık?
Meali: Zam için ise yorma kendini yavrucuğum. Sizinle çalışmak istiyoruz, çünkü biz genç ve dinamik, aynı zamanda amatör ruhunu kaybetmemiş insanlar arıyoruz.
Meali: Senin gibi piyasada daha toy, düşük maaşla, fazla çalışacak, daha gözü açılmamış eleman arıyoruz. Bu yazıcıya antetli kağıt ne yönde takılıyordu:
Meali: Yazıcıya antetli kağıt tak. Sizlerin de katkısıyla şirketimiz büyüyecek, hepimizin taşın altına elini koyması lazım. Şu zor günlerde çalışalım ki ileride rahat ederiz. Şirket büyüdükçe sizin de pozisyonlarınız değişir.
Meali: Başka iş arayın.
* * *
BİR FIKRA
Sayı saymayı bir türlü öğrenemeyen
Tahsin'e öğretmeni ceza olarak deftere 50 kez,
"Ben sayı saymayı bilmiyorum" yazmasını söylemişti. Ertesi gün öğretmen, kontrol ediyordu. Deftere baktı ve sinirli bir şekilde sordu:
- Neden 20 kez yazdın, 50 kez yazman gerekiyordu? Tahsin cevap verdi:
- Ben, sayı saymayı bilmiyorum ki!...
LÜTFİ ALBAYRAK
