Güldüren telefon mesajları

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 16 Mart 2013 Güncelleme 16 Mart 2013, 00:00
Güldüren telefon mesajları

İÇİNDEKİLER

Bazen aramızdaki telefon mesajlaşmaları öyle bir duruma geliyor ki, komedi aleminde efaseneleşebiliyor. Bakın efsaneleşmiş telefon mesajları nelermiş...
Bir kızın size böyle bir mesaj atmasını ister misiniz? Kız hafiften lafı geçirmiş. Bebişim çok öptm seni çok seviyorummmm hıyardan bile :) Hadi byss. Mesaj ev arkadaşına atılır: - Gelirken ekmek ve patates al. Gelen mesaj: Bu ülkede 30000 kg patates 1 milyon da ekmek doğrandı. (Ulan bir Nobel de bana verirler mi acaba?) Öğretmenler Günü dolayısıyla arkadaştan bir mesaj gelir: "Geçmiş-gelecek, kandil, ramazan, kurban, yeni yıl, 23 Nisan, 19 Mayıs, 29 Ekim, 3 Ocak, 5 Ocak, 1 Mayıs, doğum günü, öğretmenler günü, sevgililer günü, Giresun'un kurtuluşu her ne kadar önemli gün varsa şimdiden kutlu olsun. Vatan sağolsun. Oh be..." Yeni yıl mesajı: 2007 sana mutluluk, sağlık, para, aşk getirsin. Getirmedi mi? Boş verrr daha 2008 vaaar, 2009 vaar... Annesine bir türlü kız beğendiremeyen delikanlılar müjde!
Adınızı, yaşınızı, boyunuzu, kilonuzu yazın 6464'e gönderin annenizin yerine turşunuzu biz kuralım. Mesaj gönderen ilk 50 kişiye turşu kabı hediye. İki sevgilinin bize uzak olmayan mesajları; "Berkecan aşkım. Artık benimle eskisi kadar ilgilenmiyorsun. Hani aşkın bittiği yerde nefret başlar demişler yaa, gel biz bu nefret hiç başlamadan ayrılalım bıdıbıdıbıdıbıdı..." Cevap: "Yat, zıbar aşkım yaa..." Yaratıcı bir arkadaşın uğraşıp didindiği ama güzel olan bir mesaj: "Bir taş attım pencereye Puff Daddy, Sean Paul çıktı Usher evde yok dedi why not..." Bu da mesajı atan kişiye kapak olmuştur, adam seni silmiş çoktan. - Bu benim yeni numaram, kaydet.
- Hayırlı olsun da sen kimsin?
Telefon kapalıdır sürekli. "Aradığınız kişiye ulaşılamıyor" sözünü duymaktan iyice sinirlenen annem söyle bir mesaj atar: "Çabuk aç telefonunu." Akşam saatlerinde arkadaşımla eve dönerken annesinden bir mesaj gelir; "Oğlum eve gelirken iki ekmek al yok yok alma..."

* * *
BİR FIKRA
Bir gün taş gibi hatun kuyumcudan içeri girer. Kataloglara, raflara bakarken, beğenip almaya karar verdiklerinin ödemesini yapacaktır. Satıcıya sorar, "Ödeme seçeneklerim nedir?" diye. Bizim satıcı, "Her 50 lira başına bir öpücük verirseniz ödemiş olursunuz" der. Kadın kabul eder, adam sevinçten çıldırmıştır. Satıcı hesaplar, takıların tutarı 3.000 liradır. Bizimki ellerini ovuşturup hazırlarken kendisini; kadın kapıya yönelir ve seslenir: "Babanne, hesabı öder misin..."


LÜTFİ ALBAYRAK