-Hiçç sadece hatırladın mı diye sordum. Eskiden fakir ama onurlu bir genç vardı. -Eee? - Arıyorum da onu. Bulamadım nerededir acaba? - Bir zamanlar fakir ama gururlu bir genç vardı bilir misin? -Ne olmuş? -İşte o genç hala fakir, ama gururlu değil. - Borç mu istiyosun...? - Gözünün yağını yiyim abii... -Hani bir zamanlar fakir ama gururlu bir genç vardı ya...! - Dur söyleme o genç sensin di mi? - Yok yaşlandık artık... - Bir zamanlar fakir ama gururlu bir genç vardı. - Evet n'oldu ? - Bende onu diyorum işte ne oldu..?
Yok ortalıklarda git bak bakıyım başına bişey gelmesin. -Bir zamanlar fakir ama gururlu bir genç vardı hatırlar mısın. -Oohho hatırlamam mı hatta Ferdi Tayfur oynuyordu o degil mi? Bir zamanlar fakir ama gururlu bi genç vardı ya... Benim o. -Nasıl olur ama bendim o? - Seni kandırmışlar... Sen bu tiple olsan olsan acıların çocuğu küçük Emrah olursun. -Tamam abi bundan sonra adım
Emrah... Küçük Emrah.
* * *
ALKIŞLIYORUM (AMPUL)
Olayın kahramanları, iki üniversite öğrencisi. Koyu geyik muhabbetinin döndüğü akşamdan birinde, bu iki kafadar bir iddiaya girer. Delikanlıardan biri, odanın tavanında asılı oan ampulü kendi ağzına tamamen sığdırabieceğini iddia eder. Evet yanış okumadınız, bidiğiniz 100 mumluk ampulü. Ve sığdırır da. Ancak bir sorun vardır. Ampulü ağzından geri çıkaramamaktadır. Öbür arkadaşı hayret eder, o da evdeki başka bir ampulü ağzına sokar ve tabi ki o da çıkaramaz. Bu iki kafadar hastanenin yolunu tutmaya karar verir. Ağızlarında ampul olduğu halde bir taksiye atlarlar. Konuşma zorluğu çekerek güç bela taksiciye dertlerini anlatırar. Taksici bir taraftan gülme krizi geçirirken bir taraftan da "Nasıl olur abi ya, uğraşsanız çıkar, bir asılın şöyle, şaka mı yapıyonuz?" diye söylenmektedir. Neyse akşamın bir yarısında acile gelirler. Taksiciyle ayrılırlar, doktorlar çocukları bekemeleri için bir odaya aır. Veeee aradan 15 dakika geçmeden taksici kapıda görünür, ağzında ampulle. Amcam çocukara inanmamış, açık olan bir marketten ampul almış ve denemiştir!
LÜTFİ ALBAYRAK