Barbaroslar: Akdeniz'in Kılıcı Oruç Reis kolunu nasıl kaybetti? Oruç Reis nasıl öldü? Oruç Reis kimdir, ne zaman, kaç yaşında öldü?

Oruç Reis nasıl öldü? Barbaroslar: Akdeniz'in Kılıcı Oruç Reis kolunu nasıl kaybetti? Oruç Reis kimdir, ne zaman, kaç yaşında öldü? Sorgulamaları arama motorları üzerinden sıklıkla yapılıyor. Televizyonların sevilen dizisi Barbaroslar: Akdeniz'in Kılıcı'nda yer alan önemli karakterlerden biri olan Oruç Reis'in tarihteki bilgisi merak edilenler arasında yer alıyor. İşte detaylar...

Giriş Tarihi 01 Nisan 2022, 09:01 Güncelleme 01 Nisan 2022, 09:03
Barbaroslar: Akdeniz’in Kılıcı Oruç Reis kolunu nasıl kaybetti? Oruç Reis nasıl öldü? Oruç Reis kimdir, ne zaman, kaç yaşında öldü?

İÇİNDEKİLER

Akşam kuşağı dizilerini yakından takip edenler Oruç Reis nasıl öldü sorusunun yanıtını araştırmaya başladı. TRT 1'de Perşembe akşamları yayınlanan ve ilgiyle izlenen Barbaroslar: Akdeniz'in Kılıcı dizisinde Engin Altan Düzyatan Oruç Reis karakterini canlandırıyor. Bugünkü yeni bölümde zehirlenen ve kolunun kesilmekten kurtulup kurtulmayacağını merak eden izleyicilerin merak ettiği Oruç Reis kolunu nasıl kaybetti? Oruç Reis kimdir, ne zaman, kaç yaşında sorularının cevaplarını haberimizde derledik.

ORUÇ REİS KOLUNU NASIL KAYBETTİ?

Becâye kuşatması sırasında Oruç Reis, sol kolundan ağır yaralandı ve hekimlerin tavsiyesiyle bu kolu dirsekten kesildi. Tek kolla mücadelede de şevk ve azminden hiçbir şey kaybetmeyen Oruç Reis, iyileşince derhal denize açıldı ve pek çok gemi ele geçirdi.

ORUÇ REİS KİMDİR, NE ZAMAN, KAÇ YAŞINDA, NASIL ÖLDÜ?

Midillili sipahi Yâkub Ağa'nın dört oğlundan ikincisi olup Barbaros Hayreddin Paşa'nın ağabeyidir. Baba Oruç, Oruç Gazi ve kırmızı sakallı olduğu için Barbaros olarak da tanınır. Hayatı hakkındaki bilgiler Barbaros Hayreddin Paşa'nın kendisi için Murâdî'ye yazdırdığı Gazavât-ı Hayreddin Paşa adlı esere dayanır. Kimliği ve Kuzey Afrika'ya geliş tarihiyle ilgili Batı kaynaklarının verdiği bilgiler hatalıdır (Soucek, III [1971], s. 238-250). Aslen Vardar Yenicesi'ndendir (Kâtib Çelebi'ye göre Eceovalı, Tuhfetü'l-kibâr, s. 39).

İyi bir öğrenim gören kardeşler, devrin denizci milletlerinin lisanları olan İtalyanca, İspanyolca, Fransızca ve Rumca'yı öğrenerek yetiştiler. Gençliğinde gemiciliği ve deniz ticaretini çok iyi öğrenen Oruç Reis, cesareti, zekası ve girişimciliği ile kısa zamanda gemi sahibi oldu. Suriye, Mısır, İskenderiye ve Trablusşam'a mal taşıyarak, oradan aldıklarını Anadolu'ya getiriyordu.

Cezayir'in doğusunda, İspanya'nın hakimiyeti altında bulunan Tlemsan'ı elde eden Oruç Reis, İspanyollardan yardım alan Tlemsan emirine karşı, elde ettiği yerleri savundu. Topraklarını yedi ay boyunca müdâfaa etti. Yerli halkın ihanet etmesi üzerine, Cezayir'e dönmek için düşman kuşatmasını yarıp dışarı çıkmaya çalıştı.

Oruç Reis, bir taraftan Fas sultanı ile anlaşma yapmaya çalışırken diğer taraftan bölgedeki kabileleri itaat altına almaya gayret etti. Ancak Tilimsân halkı Oruç Reis'in kendi adına hareket etmesinden rahatsızlık duymaya başlamıştı. Muharrem 924'te (Ocak 1518) İspanyol ve Berberî Abdülvâdî kuvvetleri Oruç Reis'in sığındığı Kal'atü'l-kılâ'a saldırdı. Çatışmalarda kale düştü ve İshak Bey savaşta hayatını kaybetti. Ardından Tilimsân kuşatılınca Oruç Reis şehri altı ay savundu. Sonunda cephane ve yiyecek kalmadığından beraberindeki otuz kırk arkadaşı ile birlikte kaleden çıkmaya teşebbüs ettiyse de fazla uzaklaşamadı. Tilimsân'a 100 km. mesafede Araplar'dan yardım alan kırk beş kişilik bir İspanyol müfrezesi tarafından bir ağılda yanındaki adamlarıyla birlikte sıkıştırıldı. Çarpışma sırasında yaralanan Oruç Reis daha sonra öldürüldü. Akdeniz'de efsanevî bir şöhret kazanan Oruç Reis, Cezayir'de Türk hâkimiyetinin temellerini atmış, Kuzey Afrika'da Hristiyan istilâsına karşı koyarak İslâm'ın bölgede tutunmasını sağlamıştır.