Şeşi beş gördü adeta sonunu hazırlayacak! Kuruluş Osman 55. bölüm fragmanı: Bile bile eceline yürüyor

Efsane bir bölümle bu hafta izleyicilerini ağırlayan Kuruluş Osman'da gelecek hafta Kayı-Bizans gerginliği artacak. Çarşamba akşamı yayınlanan Kuruluş Osman 55. bölüm fragmanında obaya gelen Moğol'un "Sana sığınan Yarhisarlı korkakları vermezsen obanızı başınıza yıkarız." sözleri üzerine Osman Bey "Bana sığınanlara eğer göz dikerseniz vakti geldiği an kellesini almadan evvel gözlerini oyarım. Türk'e dokunanın başına neler geleceğini Togay'a gösterme vakti gelmiştir." sözleriyle Togay'a ve adamlarına gözdağı verdiği görülüyor. İzleyiciler şimdi Kuruluş Osman 55. bölüm fragmanı sonrası yeni bölümde yaşanacak gelişmelere odaklandı.

Giriş Tarihi 17 Nisan 2021, 17:44 Güncelleme 17 Nisan 2021, 22:32
Şeşi beş gördü adeta sonunu hazırlayacak! Kuruluş Osman 55. bölüm fragmanı: Bile bile eceline yürüyor

İÇİNDEKİLER

İki sezon boyunca izleyicileri tarafından büyük bir heyecanla izlenen Kuruluş Osman dizisinde bu hafta yaşanan gelişmelerle heyecan doruklara ulaşmıştı. Amcası Dündar'ın ihanetini öğrenen Osman Bey onu yakalar yakalamaz infazını gerçekleştirdi. Dündar Bey ölmeden önce yeğenine Nikola'nın Söğüt ile ilgili yaptığı hain planlardan bahsetti. Bunun üzerine Osman Bey, Umur Bey'in kızı Malhun Hatun'a büyük bir görev vererek İnegöl'e doğru harekete geçirdi. Bölümün ekranlarda son bulmasıyla yayınlanan Kuruluş Osman 55. bölüm fragmanında savaşın sesleri duyuluyor. İşte Kuruluş Osman 55. bölüm fragmanında yaşanacak olaylar

OSMAN BEY, AMCASI DÜNDAR BEY'İ İNFAZ ETTİ

İhanetini itiraf eden Dündar Bey'in Osman Bey tarafından infaz edildiği sahne çok konuşuldu ve sosyal medyada büyük ilgi gördü. Osman Bey tarafından infazına karar verilen Dündar Bey, Boran ve Göktuğ tarafından çadırından çıkarılarak otağın önüne getirildi.

Ahalinin infazı izlemek için gelmediğini gören Dündar Bey şaşırırken; Savcı, Gündüz, Bamsı, Demirci beyler ile Cerkutay ve Aygül otağın önüne geldi. Osman Bey elinde yayı ile otağından çıkınca, Savcı Bey, oğlu Bayhoca'yı öldüren oku vererek infazın bu okla yapılmasını istedi: "Oğlumun ciğerlerini parçalayan ok… Lena'ya… Haini bulduğumuzda… Oğlumuzu öldüren okla öleceğine söz verdiydim… Boynuna yay kirişi değil, çürümüş ciğerine bu ok gireydi keşke…"

Aygül Hatun'un "Keşke şerefinle ölseydin! Ben de sana Allah'ın rahmeti üzerine olsun diyebilseydim" deyince Dündar Bey ancak "Keşke sizlere beni bağışlayın diyecek gücüm olaydı" cevabını verebildi.

Osman Bey infazdan önce amcasına şu sözlerle seslendi: "Kayı'nın alnına çalınan kara bir lekesin emmi… Dedem Süleyman Şah'ın… Babam Ertuğrul Gazi'nin utancı… Bizlerin yürek yarası… Ölümün içimizdeki acıyı da utancı da söndürmeye yetmeyecek… Verdiğin onca acıya karşı bizi teselli etmeyecek…"

İnfazı gerçekleştirecek kişinin Boran Alp olduğunu gören Dündar Bey'in Osman Bey'den "Müsaade et ölümüm senin elinden olsun… Nenen Hayme Ana'nın, güzel yüzlü anamın hatırına benden bunu esirgeme" isteğinde bulundu. Dündar Bey ardından "Senden son bir isteğim vardır Osman Bey… Şerefli bir bey gibi yay kirişiyle boğularak ölmeyi hak etmiyorum! Bana bu şerefi verme. Bayhoca'nın canını alan ok benim de canımı alsın isterim…" dedi.

Dündar Bey ayrıca Nikola'nın planını da ifşa etti: "Nikola'ya sığınmaya gittiğim gün masanın üzerinde Söğüt haritası vardı. Kalonoz ile savaş planlarını konuşurlardı. Söğüt'ün altını tünellerle köstebek gibi oyduklarını gördüm. Ağabeyimin fethettiği Söğüt'ü onlara vermeyesin yeğenim… Hakkınızı helal edin…"

Son sözlerinin ardından arkasına bakmadan yürümeye başlayan Dündar Bey, Osman Bey'in attığı, Bayhoca'yı şehit eden okla vurularak son nefesini verdi.

AYGÜL HATUN, İHANETİNİ İTİRAF EDEN DÜNDAR BEY'LE YÜZLEŞTİ

Osman Bey tarafından yakalanıp obaya getirilen Dündar Bey, ihanetini itiraf ettikten sonra infazını beklemek üzere çadırına hapsedildi.

Babasının ihaneti ile derinden sarsılan Aygül Hatun, çadıra giderek babasının karşısına dikildi. Aygül Hatun, kendisine engel olmak isteyen Boran Alp'e "Önümden çekilesin! İki çift lafım vardır. Bırak da yüreğim soğusun" derken, Dündar Bey de kızıyla yalnız kalmak istediğini söyledi.

Aygül Hatun "Alişar denen soysuzla zorla evlendirdiğinde bile babamdın. Yaptığın hatalarla ağabeyimin ölümüne sebep olduğunda bile babamdın. Anamı öldüren kadını koynuna aldığında bile babamdın. Gayrı babam değilsin! Sen bir hainsin! Ben senin kızın değilim. Sen obamıza ihanet ettin! Ve ölmeyi hakkettin" sözleriyle Dündar Bey'i yerin dibine soktu. Dündar Bey, bu ağır sözlerin ardından çadırı terk eden Aygül Hatun'un arkasından yaşlı gözlerle bakmakla yetindi.

OSMAN BEY, ŞEYH EDEBALI'NIN SÖZLERİYLE FERAHLIK BULDU

Amcası Dündar Bey'in ihaneti ile sarsılan ve infazın ardından dergaha giden Osman Bey, derdini Şeyh Edebalı'ya açtı.

Şeyh Edebalı'nın huzuruna çıkan Osman Bey, yaşadığı hayal kırıklığını "Emmim! Babamın gardaşı! Emmim! Bunu nasıl yapar şeyhim?" sözleriyle ifade etti.

Şeyh Edebalı, Osman Bey'e "Dündar Bey ticaret ehliydi değil mi Osman Bey? Emmisi ticaretle uğraşan başka kimi bilirsin? Emmisi tarafından yalanlanan, hakarete uğrayan birini hatırlar mısın? Emmisi onun kapısının önüne işkembe koyardı. Evini taşlardı, onu açlığa mahkum ederdi. Böyle bir emmiye katlanmak zorunda kalan kimdir Osman Bey?" diye sordu.

Osman Bey, şeyhinin bu sorularına "Efendimiz sallallahu aleyhi vessellemdir" yanıtını verdi. Şeyh Edebalı "Ya! Efendimizdir! Peki ne yapmıştır efendimiz?" diye sorunca Osman Bey "Sabretmiş ve yoluna devam etmiştir" dedi.

Şeyh Edebalı "Sabretmiş ve yoluna devam etmiştir. Hiçbirimiz kendisini onun yerine koymayacak. Ve hiçbirimiz Cenab-ı Hakk'ın huzurunda onun değerine sahip olabileceğini düşünmeyecek! Lakin yine de ona özenecek onun gibi davranmaya gayret edecek. Yani sabredecek ve yoluna devam edecek Osman Bey" sözleriyle Osman Bey'e aradığı ferahlığı verdi.