Ebru Şallı'nın oğlu Pars Tan kaç yaşındaydı, neden öldü? Ebru Şallı'dan duygusal Pars paylaşımı…

Gündemde bir çok kişi Ebru Şallı'nın oğlu Pars Tan kaç yaşındaydı, neden öldü? Sorusunun yanıtını sıklıkla araştırılıyor. Bugün Ebru Şallı'nın oğlu Pars Tan’ın birinci ölüm yıldönümü ve Ebru Şallı'dan duygusal Pars paylaşımı yürekleri dağladı. Instagram hesabından yaptığı bu paylaşımla birlikte Ebru Şallı'nın oğlu Pars Tan ile ilgili bilgiler de araştırılır oldu. Ölüm sebebi ve kaç yaşında vefat etttiği gibi bilgiler merak ediliyor. İşte detaylar…

Giriş Tarihi 16 Nisan 2021, 16:46 Güncelleme 16 Nisan 2021, 16:46
Ebru Şallı’nın oğlu Pars Tan kaç yaşındaydı, neden öldü? Ebru Şallı’dan duygusal Pars paylaşımı…

İÇİNDEKİLER

Şimdi Uğur Akkuş ile evli olan Ebru Şallı'nın Harun Tan ile evliliğinden dünyaya gelen Paris Tan geçen yıl bugün vefat etmişti. Bugün ise Ebru Şallı'nın oğlunun ölüm yıldönümüne özel Instagram hesabınden bir paylaşım yaptı ve takipçilerini gözyaşlarına boğdu. Ebru Şallı'nın duygusal Pars paylaşımı herkesi üzerken Ebru Şallı'nın oğlu Pars Tan kaç yaşındaydı, neden öldü? Sorusunun yanıtı da merak edildi. İşte tüm bilgiler…

EBRU ŞALLI'NIN OĞLU PARS TAN KAÇ YAŞINDAYDI, NEDEN ÖLDÜ?

Ebru Şallı'nın Harun Tan ile evliliğinden dünyaya gelen oğlu Pars Tan, 2 yıl boyunca mücadele ettiği lenfomaya yenilerek 16 Nisan 2020'de hayatını kaybetti.

Oğlunu sosyal medyada yayınladığı video ve fotoğraflarla anan Şallı, "Meleklerin de uyuduğuna şahit oldum" ifadelerini kullandı. Ebru Şallı, oğlu ile arasında geçen bir konuşmanın da videosunu paylaştı.Videoda "Benim güzel anneciğim, ben sen kristalden daha çok seviyorum. Sen benim sahip olduğum en değerli şeysin" diyen Pars'ın o halleri yürek parçaladı.

LENFOMA NEDİR, TEDAVİSİ NASIL?

Lenf kanseri (lenfoma) vücudun savunma hücreleri olan lenfositlerin kanserleşerek kontrolsüz büyümesidir. Lenf kanseri en sık görüldüğü yerler; lenf bezleridir. Lenf bezleri vücudun en önemli savunma mekanizmalarından biridir.
Vücudumuzda bulunan binlerce lenf bezi, enfeksiyon ve hastalıklara karşı direnmemizi sağlayan bağışıklık sisteminin en önemli parçasıdır. Yaşanan enfeksiyonlar sırasında lenf bezleri büyüyor.

Hastalık sona erdiğinde ise yeniden eski boyutlarına dönüyor. Bu durum son derece normal olan bir mekanizmanın göstergesi. Lenfoma meydana geldiğinde, lenfatik sistemin hücreleri olan lenfositler bozuluyor ve çoğalıyor, böylece daha anormal hücreler oluşturuyor.

Lenfomalar temelde Hodgkin ve non-Hodgkin (Hodgkin olmayan) olmak üzere iki grupta incelenir. Her ikisinin de belirtileri benzer olabilmekle beraber, lenfomanın hangi tür olduğuna yapılan tetkiklerde rastlanabilecek bir takım özel hücrelere göre karar verilir.

Tedavi seçeneklerinin belirlenebilmesi açısından lenfomanın hangi tür olduğunun belirlenmesi oldukça önemlidir.

Lenfomada tedavi kararını etkileyen faktörler arasında; lenfomanın tipi, hastalığın evresi, büyüme ve yayılma hızı, hastanın yaşı, hastanın diğer sağlık problemleri sayılabiliyor.

Yavaş ilerleyen ve belirtisi olmayan kimi çeşit lenfomlarda hasta, hastalığın ilerlemesi, belirtilerin ortaya çıkması ve tedavi gerekliliğinin doğması açısından düzenli aralıklarla kontrol ediliyor. Belirtileri olan yavaş seyirli lenfomalarda; kemoterapi, biyolojik tedaviler (monoklonal antikorlar) ve radyoterapi kullanılabiliyor.

Hızlı seyirli lenfoma tedavisinde genellikle kemoterapi ve biyolojik (monoklonal antikorlar) tedaviler tercih ediliyor. Gerektiği durumda radyoterapi tedaviye eklenebiliyor.

Hastalık tedaviye dirençli olduğunda ya da tedaviden sonra hastalık tekrarının (nüks) geliştiği durumlarda kullanılan tedavi şekilleri ise; kemoterapi, biyolojik tedaviler, radyoterapi, yüksek doz tedavi ve kök hücre veya kemik iliği nakilleri.

Lenfoma tedavisi tamamlandıktan sonra, hastalar nüks olasılığı açısından, ilk 2 yıl daha sık olmak kaydı ile 5 yıla kadar yakın takipte tutuluyorlar.

Sigara, alkol gibi zararlı alışkanlıklardan uzaklaşarak düzenli egzersiz ve sağlıkli besinler tüketmek gibi yaşam tarzı değişiklikleri, lenfomalardan korunma noktasında tavsiye ediliyor.