Saman altından su yürütüyor! Kuruluş Osman 47. bölüm 2. fragmanında er meydanı buz kesti enkaza döndürecek

Saman altından su yürütüyor! Kuruluş Osman 47. bölüm 2. fragmanında er meydanı buz kesti enkaza döndürecek. İzleyicisini adeta tarihin sayfalarında dolaştıran Kuruluş Osman'da heyecan dorukta olacak. Kuruluş Osman 47. bölüm 2. fragmanı bugün ATV ekranlarında yayınlandı. Bizans ordusu üzerine harekete geçen Osman Bey'in savaş öncesinde sarf ettiği "Alplerim, burası cengin başladığı yerdir. Allah bileğinize kuvvet, yüreğinize cesaret versin. Bilirim şehit vereceğiz, bilirim öleceğiz. Lakin sancağımızı asla yere düşürmeyeceğiz." sözleri tüyleri diken diken etti. İşte Kuruluş Osman 47. bölüm 2. fragmanında yaşanacak gelişmeler...

OSMAN BEY'E TAPDUK EMRE'DEN HEDİYE GELDİ

Şeyh Edebalı, Osman Bey'e Yunus Emre'nin dizeleriyle seslendi. Şeyh Edebalı'nın dönüşü obada büyük sevinç yaratırken, Osman Bey ve Şeyh Edebalı'nın sohbeti dizinin hayranları tarafından övgüye boğuldu.

Obaya döndüğünde Şeyh Edebalı'yla buluşan Osman Bey, hasbıhal etmek üzere şeyhi ile otağında bir araya geldi. Edebalı'dan İslam dünyasındaki durum hakkında bilgi alan Osman Bey, "Erzurum yaylalarından Halep çöllerine akıttığımız kan artık görklü bir devlet ister şeyhim" diyerek adım adım ilerlettiği devlet kurma planını şeyhine açtı. Şeyh Edebalı'nın cevabı ise "İster oğul! Dahi alemi islamın, alemi Türkün beklediğidir! Adalet üzere bir cihan devleti! Göğsünden filizlenen görklü çınar gibi, gölgesine cümle cihan mazlumunun sığınacağı bir devlet" oldu.

Şeyh Edebalı'nın Osman Bey'e bir de hediyesi vardı. Anadolu erenlerinin desteğini müjdeleyen ve Tapduk Emre'nin misafiri olma şerefine eriştiğini anlatan Şeyh Edebalı, "Nallıhan-ı Karahisar'a varıp yüzünü görmek nasip oldu! Beylik haberini dahi kendisinden işittim. Beyime bir hediye göndermiştir. Sana dervişi Emrem Yunus'un bir mısrasını hediye gönderdi" diyerek şu sözleri söyledi: "Erenler nefesidir devletimiz anınla fitneden olduk münezzeh!"

Bu kutlu hediye karşısında yüzü aydınlanan Osman Bey ise "Geldiniz içimizi ısıttınız, aklımızı ışıttınız şeyhim. İnşallah Türk'ün ve İslamın yeni devletinin harcını, erenlerin nefesi ile karacağız" Şeyh Edebalı'yı sözleriyle selamladı.

TARGUN'UN ÖLÜMÜ BALA HATUN'UN ELİNDEN OLDU

Emrindeki Kuman askerleri ile Kayı Obası'nı basarak Türk kağanlarının emanetleri ve esirlerle birlikte kaçan Targun, kendi sonunu hazırladı.

Kuman obasının başına geçtikten sonra Nikola ile ittifaka girip Osman Bey'e savaş açan Targun, Kayı Obası baskınında başı çekerek kutsal emanetleri ele geçirmiş ve Bala Hatun, Gonca Hatun, Hazal Hatun ve Dündar Bey'i esir alarak obadan kaçmayı başarmıştı.

Bala Hatun'u ortadan kaldırmayı kafasına koyan Targun izini kaybettirdikten sonra ilk fırsatta infazı gerçekleştirmek istedi. Kılıcını çekerek Bala Hatun'a "Beyine bir varis, bir oğul veremiyorsan yaşamanın da bir anlamı yok değil mi" diyen Targun, ellerinin bağlı olduğunu düşündüğü Bala Hatun'un sürpriz hamlesi ise neye uğradığını şaşırdı.

Osman Bey'in Targun'un yanına yerleştirdiği Göktuğ, Bala Hatun'un iplerini kesmiş ve ona bir hançer vermişti. Bala Hatun, düşmanının şaşkınlığından faydalanarak Targun'u alt etti ve "Nankörlüğün sonu ölümdür" diyerek son sözü söyledi.

Liderlerinin öldürüldüğü gören Kuman askerleri Bala Hatun'a doğru saldırıya geçerken, karşılarına Göktuğ çıktı. Göktuğ, Bala Hatun'u canı pahasına savunurken, Osman Bey ve Malhun Hatun alplerle birlikte yetişip ikiliyi kurtarmayı başardı.