Ömer Hayyam kimdir? Uyanış: Büyük Selçuklu Ömer Hayyam’ı kim oynuyor?

Ömer Hayyam kimdir? Sorusunun yanıtı dün akşamdan bu yana arama motorları üzerinden sıkça sorgulanıyor. Uyanış: Büyük Selçukludizisi ilk bölümü ile dün akşam TRT 1 ekranlarına geldi ve karakterlerin kimler olduğu sorgulanmaya başladı. Ömer Hayyam’ın hayat hikayesini merak edenler araştırmaya başladı. Diğer yandan Uyanış: Büyük Selçuklu Ömer Hayyam’ı kim oynuyor? Sorusunun yanıtı da merak konusu oldu. İşte tüm bilgiler…

Giriş Tarihi 29 Eylül 2020, 11:46 Güncelleme 29 Eylül 2020, 11:46
Ömer Hayyam kimdir? Uyanış: Büyük Selçuklu Ömer Hayyam’ı kim oynuyor?

İÇİNDEKİLER

Uyanış: Büyük Selçuklu dün akşam izleyici karşısına çıkınca karakterler ve oyuncular merak edilerek araştırılanlar arasında yer aldı. Özellikle Ömer Hayyam kimdir? Uyanış: Büyük Selçuklu Ömer Hayyam'ı kim oynuyor? Sorusunun yanıtı en sık sorgulananlardan biri oldu. Ömer Hayyam'ın hayatı hakkındaki bilgileri ve canlandıran oyuncunun da yaşamına dair detayları haberimizde sizler için derledik.

ÖMER HAYYAM KİMDİR?

İranlı astronom, bilim adamı, şair, bilgin ve filozoftur. Asıl adı Giyaseddin Ebu'l Feth Bin İbrahim El Hayyam' dır. Ömer Hayyam, İran ve doğu edebiyatında rubai türünün kurucusudur. Batı ülkelerinde adına birçok dernek kurulmuş, rubaileri bütün batı dillerine çevrilmiştir. Matematik, fizik, astronomi ve tıp alanlarında birçok icadı ve önemli eseri bulunmaktadır. İbn-i Sina'dan sonra Doğu'nun yetiştirdiği en büyük bilgin olarak kabul edilmiştir.
18 Mayıs 1048'de İran'ın Nişabur kentinde doğdu. Ömer Hayyam, bir çadırcının oğluydu. Bu yüzden acem dilinde çadırcı anlamına gelen soyadını babasının mesleğinden aldı. Ömer Hayyam, yaşadığı dönemde daha çok bilgin olarak ün kazandı.

Matematik ,fizik, astronomi ve tıp gibi rasyonel ilimler dışında müzik ve şiirle de yakından ilgilendi. İran'ın, Selçuklular yönetiminde olduğu dönemde yaşayan Hayyam, Horasan ülkesindeki büyük şehirleri, Belh, Buhara ve Merv gibi bilim merkezlerini gezdi, Bağdat'a da gitti. Zamanının hükümdarlarından, özellikle Selçuklu Sultanı Melikşah ve Karahanlı Şemsülmülk'ten büyük yakınlık gördü. Saraylarına ve meclislerine sık sık konuk oldu. Residüddin'in "Cami-üt-Tevarih" adlı eserinde anlattığına göre Nizamülmülk ve Hasan Sabbah, Ömer Hayyam ile okul arkadaşları ve yakın dosttular. Nizamülmülk, bilgisine çok güvendiği için devlet yönetimi konusunda kendisine yardımcı olması için Hayyam'dan yardım istedi, ancak o, saray entrikalarından hayatının sonuna kadar uzak kalmayı yeğlediği için bu teklifi geri çevirdi.

Gerek kendi yaşadığı dönemde, gerekse sonraki çağlarda yazılan tüm kaynaklarda, Ömer Hayyam'ın çağının bütün bilgilerini edindiği, o alanlarda derin tartışmalara girdiği, fıkıh, ilahiyat, edebiyat, tarih, fizik ve astronomi okuttuğu yazılıdır.

Hayyam, fizik, metafizik, matematik, astronomi ve şiir alanlarında değişik eserler yazdı. Yazdığı bilimsel içerikli kitaplar arasında İbni Sina'nın Temcid (Yücelme) adlı eserinin yorum ve tercümesi, Cebir ve Geometri Üzerine, Fiziksel Bilimler Alanında Bir Özet, Varlıkla İlgili Bilgi Özeti, Oluş ve Görüşler, Bilgelikler Ölçüsü, Akıllar Bahçesi yer aldı. En büyük eseri Cebir Risalesi'ydi. Matematik bilgisi ve yeteneği zamanın çok ötesinde olan Ömer Hayyam denklemlerle ilgili başarılı çalışmalar yaptı. Bunun yanısıra, binom açılımını ve bu açılımdaki katsayıları da bulan ilk kişiydi.

Ömer Hayyam'ın edebiyat tarihindeki yerini belirleyen, sonraki yüzyıllarda da İslam dünyasının en büyük şairlerinden biri olarak anılmasına neden olan, yazdığı rubailerdi. Ömer Hayyam, İran ve doğu edebiyatında rubai türünün kurucusuydu. O günlerden bugüne dilden dile dolaşarak gelen sayısının ikiyüz kadar olduğu tahmin edilen rubaileri, sonraki çağlara da damgasını vuran eserler oldu.

Hayyam, rubailerini yazarken oldukça kolay anlaşılan, akıcı ve açık bir dil kullandı. Şiirlerinde gerçekçiydi. Yaşadıklarını ve gözlemlediklerini olduğu gibi dile getirdi. Ona göre, en şaşmaz ölçü akıl ve sağduyuydu. İnsanoğlu, gerçeğe ancak akıl yolu ile ulaşabilirdi.

Şiirlerinde zamanının haksızlıklarını ve saçmalıklarını ince ve alaycı bir dille yerdi. Dörtlüklerinin konusunu aşk, şarap, dünya, insan hayatı ve yaşama sevinci gibi temalardan seçti. İnsan hayatının ana dokularına felsefi bir gözle baktı.

Büyük şaire göre gerçek olan, yaşanandır;dünyanın ötesinde ikinci bir dünya yoktur; insan, yaşadığı sürece gerçektir;en şaşmaz ölçü, iman değil, akıl ve sağduyudur; insan, aklıyla vardır; dolaysıyla da en iyi ölçü, en şaşmaz kılavuz akıldır ve gerçeğe ancak akıl yolu ile varılabilir.

Hayyam'ın şiirinde çağının haksızlıkları,madrabazlıkları ve saçmalıkları ince, alaycı, iğneleyici bir dille yerilir. Dörtlüklerinin konusu; aşk, şarap, dünya, insan hayatı, yaşama sevinci, içinde bulunduğumuz geçici dünyanın tadını çıkarma gibi insanla sıkı bağlantılı olan gerçek eylem ve davranışlardır.

Hayyam kendisinden sonra gelen pek çok şairi etkilemiş, rubai alanında tek örnek olarak benimsenmiştir. Batı ülkelerinde adına bir çok dernek kurulmuş, rubaileri bütün bati dillerine, bu arada birçok defa Türkçeye Rubaiyat-i Hayyam, Hayyam'ın Rubaileri, Ömer Hayyam ve Rubaileri, Dörtlükler adı altında tercüme edilmiştir.

"Horasan'ın yıldızı; İran'ın ve Irak'ın dahisi, feylesofların prensi Ömer" şeklinde anıldı.

4 Aralık 1131'de doğduğu yer olan Nişabur'da hayatı 83 yaşında sona erdi.

Hayyam, yaptığı çalışmaların çoğunu kaleme almamıştır, ancak kendisi birçok teori ve icadın isimsiz kahramanıdır. 21 Mart 1079 yılında tamamladığı, "Celali Takvimi" olarak bilinen takvim için büyük çaba sarf etmiştir. Güneş yılına göre düzenlenen bu takvim 5000 yılda bir gün hata verirken, bugün kullandığımız "Gregoryen Takvimi" 3330 yılda bir gün hata vermektedir.
Çeşitli bilim dallarında birçok eser yazan Ömer Hayyam'ın eserlerinden 18 tanesinin adı bilinmektedir.

BÜLENT ALKIŞ KİMDİR?

Bülent Alkış, 1974 yılında İzmir'de dünyaya gelmiştir. Liseden sonra Şiirce ve Tiyatro Merdiven'de görev alalan Bülent Alkış, 1992 yılında Konak Belediye Tiyatrosu ile İzmir'de tiyatro çalışmalarına başladı. Tiyatro sahnelerine "Alamanya'dan Bir Yar Gelir Bizlere" oyununda canlandırdığı postacı rolü ile adım attı. Ardından, Dokuz Eylül Üniversitesi Konservatuarı Oyunculuk Bölümü'nden mezun olan Alkış, daha sonra İstanbul'a yerleşti.

İstanbul'daki oyunculuk serüvenine Pınar Çocuk Tiyatrosu ile devam etti. Profesyonel oyunculuk yaşamına ilk adımını Levent Kırca ve Oya Başar Tiyatrosu'nun "Hangi Yüzle" adlı oyunuyla attı. Sonraki yıllarda Masal Gerçek Tiyatrosu, Hadi Çaman Yeditepe Oyuncuları, Kukla Çocuk Tiyatrosu, Üsküdar Çocuk Tiyatrosu gibi tiyatrolarda oyunculuğa devam etti.

1998 yılında yayınlanan Aynalı Tahir dizisi ile ilk oyunculuk deneyimini yaşayan Bülent Alkış; Dayan Yüreğim, Filinta, Herşey Yolunda Merkez, Umutsuz Ev Kadınları, Bir Çocuk Sevdim, İffet, Çemberimde Gül Oya gibi yapınlarda yer almıştır. Son olarak Naim adlı sinema filminde Atalay karakterine hayat veren Bülent Alkış, 1.86 metre boyunda ve 80 kilodur.