Ayrılsak da Beraberiz' dizisinin Teoman'ı olarak tanıdığımız oyuncu Hakan Yılmaz, geçen sezon Avrupa Yakası'nın 'Osman Koçarslanlı'sı ve 'Yalancı Romantik'in Ahmet'i olarak yıldızını daha da parlattı. Yakında, Okan Bayülgen'in de rol aldığı 'Kanal(i)zasyon' adlı filmle beyazperdede boy gösterecek olan Yılmaz, TV8 ekranlarında da 'Sıcak Para' adlı bir yarışma programı sunmaya başladı. Sanatçı, 'Esquire' dergisinin ekim sayısına verdiği röportajda yeni projelerinden bahsetti...
Hep komedi dizileriyle ekrana çıktınız. Siz komedyen misiniz?
Evet, bugüne kadar yer aldığım projeler komedi ağırlıklıydı. Bunların birçoğu, tabii ki benim seçimimdi. Ama bunda yapımcıların da biraz yönlendirmesi var. 'Hiçbir zaman, bana devamlı komedi teklifleri geliyor' diye sitem etmedim. Eğer bir sit-com'da rol alacak üç-dört kişiden biri isem bu benim için iyi bir durum. Ama kendimi komedi oyuncusu olarak sınıflandırmıyorum.
Kendinizi bir drama dizisinde ya da filminde hayal edebiliyor musunuz?
Yeri geldiğinde bir dramada da rol alabilirim; sonuçta ben bir oyuncuyum ve böyle bir ayrım yapmam mümkün değil. Böyle bir teklifi risk olarak görmem. Bana gelen teklif drama veya komedi olsun, ayırt etmeden, dersime iyi çalışarak kamera önüne geçerim. Bugüne kadar yer aldığım yapımlarda, hepsi komedi olmasına rağmen, canlandırdığım karakterlerin birbirinden uzak ve ayrı kişilikler olmasına dikkat ettim.
HİKAYE ÖNEMLİ...
Kendinizi Kemal Sunal komedisine mi yoksa Ferhan Şensoy komedisine mi yakın görüyorsunuz?
Sanırım, Ferhan Şensoy benzetmesi bana biraz daha yakın geliyor. Aslında benim için en önemlisi hikaye... Hikaye bir binanın temeli gibidir. Temeli zayıf tutarsanız o çok süslediğiniz bina bir anda yerle bir olur. Komedide çatışma olmalı ki, ortaya anlatacak bir durum çıksın. Ben, hikayenin desteklediği durum komedisini daha çok seviyorum. Ve bu tip yapımları tercih ediyorum.
'Yalancı Romantik'te canlandırdığınız karakter gibi, futbolla ilgili misiniz?
Sıkı bir Fenerbahçe taraftarıyım; kombinem var. Çekimim olmadığı zaman, maça gitmeye bayılıyorum.
'Kanal(i)zasyon' yılın en komik filmi olma iddiasını taşıyor. Bu iddiayı paylaşıyor musunuz?
Gerçekten de, herkes ayrı şeylere gülüyor; komedi çok göreceli bir şey. 'Recep İvedik'e gülen, belki de bizim filme gülmeyeceğini düşünecek. Ama emin olsunlar, bu filmde herkesin gülmek için bir sebebi var; o yüzden, yılın en komik filmi olma iddiasına ben de katılıyorum. Gülmek, garanti diyebiliriz.
'Avrupa Yakası'nı saymazsak, dizilerde hikayeyi sürükleyen kişi oldunuz. Sinemada benzer bir rol üstlenmeyi düşünmediniz mi?
Sanırım bu fırsat, bu filmle karşıma çıktı. Bana verilen bu şansı, inşallah iyi değerlendirmişimdir. Evde, sayamayacağım kadar çok film senaryosu var. Sinema için, hikayesi sağlam olan işleri bekledim. Bir kızım var ve ileride ona gösterecek.
OKAN GİBİ 'ÇIKINTI' BİRİNE İHTİYAÇ VAR!
Okan Bayülgen, TV programlarında başladığı medya eleştirisine 'Kanal(i)zasyon' filmiyle de devam edecek gibi. Sizce de TV medyası bu kadar eleştiriyi hak ediyor mu?
Ne kadar eleştirilirse eleştirilsin, TV'deki saçma yapımlar her zaman hayatımızda olacaktır. Bizim eleştirdiğimiz bu yapımlar zaten bütün dünyada var. Bizler de bu yapımlarla onlara öykünüyoruz.
Okan Bayülgen'in programlarını seyrediyor muydunuz, ne düşündürtüyordu size?
Kimsenin TV'de söyleyemediği, kendi aralarında yaptığı eleştirileri ekranda söylemesi; onu, çıkıntı bir televizyon programcısı haline getiriyor. Bence, ekranda böyle birine ihtiyaç var.
Sizin TV maceranız nasıl başladı?
1988'de, TRT'nin bir hafta sonu programında ufak skeçlerde rol alarak başladı. Tam 21 yılı geride bırakmışım oyunculukta.
Okan Bayülgen ile ilk kez çalıştınız sanırım. Ortaklık nasıl doğdu? Sizde ne gibi izlenimler bıraktı?
Okan'ı uzun yıllardır tanıyorum ve bir ara 'Televizyon Çocuğu'nda birlikte çalıştık. Bu filmde, yönetmenimiz Alper Mestçi bizi bir araya getirdi. Filmde, insanların televizyonda söyleyemediği şeyleri söyleme fırsatı doğdu bence. Okan da, farklı bir tiple sinemaseverlerin karşısına çıkacak. Benim canlandırdığım Berk ise ukala, yalancı bir TV yöneticisi.
KATILAN HERKESE 50 BİN GARANTİ!
Hakan Yılmaz bu sezon 'Sıcak Para' adlı yarışma programı ile ekranseverlerin karşısına çıkıyor. TV8 kanalında yayınlanan 'Sıcak Para' diğer bütün yarışma programlarından farklı olarak, sunucunun yarışmacıya ait ödülü kazanmaya çalıştığı formatıyla dikkat çekiyor. Bu yarışmaya katılan herkes elli bin liralık nakit para ödülünün sahibi oluyor. Yarışmanın amacı ise, beş etap boyunca Hakan Yılmaz'ın soracağı sorulara doğru cevap vererek 'Sıcak Para'yı sürekli korumak... Yarışmaya sürpriz konuklar da yarışmacı olarak katılıyor. TV8 20.20
Hep komedi dizileriyle ekrana çıktınız. Siz komedyen misiniz? Evet, bugüne kadar yer aldığım projeler komedi ağırlıklıydı. Bunların birçoğu, tabii ki benim seçimimdi. Ama bunda yapımcıların da biraz yönlendirmesi var. 'Hiçbir zaman, bana devamlı komedi teklifleri geliyor' diye sitem etmedim. Eğer bir sit-com'da rol alacak üç-dört kişiden biri isem bu benim için iyi bir durum. Ama kendimi komedi oyuncusu olarak sınıflandırmıyorum.
Kendinizi bir drama dizisinde ya da filminde hayal edebiliyor musunuz?Yeri geldiğinde bir dramada da rol alabilirim; sonuçta ben bir oyuncuyum ve böyle bir ayrım yapmam mümkün değil. Böyle bir teklifi risk olarak görmem. Bana gelen teklif drama veya komedi olsun, ayırt etmeden, dersime iyi çalışarak kamera önüne geçerim. Bugüne kadar yer aldığım yapımlarda, hepsi komedi olmasına rağmen, canlandırdığım karakterlerin birbirinden uzak ve ayrı kişilikler olmasına dikkat ettim.
HİKAYE ÖNEMLİ...
Kendinizi Kemal Sunal komedisine mi yoksa Ferhan Şensoy komedisine mi yakın görüyorsunuz? Sanırım, Ferhan Şensoy benzetmesi bana biraz daha yakın geliyor. Aslında benim için en önemlisi hikaye... Hikaye bir binanın temeli gibidir. Temeli zayıf tutarsanız o çok süslediğiniz bina bir anda yerle bir olur. Komedide çatışma olmalı ki, ortaya anlatacak bir durum çıksın. Ben, hikayenin desteklediği durum komedisini daha çok seviyorum. Ve bu tip yapımları tercih ediyorum.
'Yalancı Romantik'te canlandırdığınız karakter gibi, futbolla ilgili misiniz? Sıkı bir Fenerbahçe taraftarıyım; kombinem var. Çekimim olmadığı zaman, maça gitmeye bayılıyorum.
'Kanal(i)zasyon' yılın en komik filmi olma iddiasını taşıyor. Bu iddiayı paylaşıyor musunuz? Gerçekten de, herkes ayrı şeylere gülüyor; komedi çok göreceli bir şey. 'Recep İvedik'e gülen, belki de bizim filme gülmeyeceğini düşünecek. Ama emin olsunlar, bu filmde herkesin gülmek için bir sebebi var; o yüzden, yılın en komik filmi olma iddiasına ben de katılıyorum. Gülmek, garanti diyebiliriz.
'Avrupa Yakası'nı saymazsak, dizilerde hikayeyi sürükleyen kişi oldunuz. Sinemada benzer bir rol üstlenmeyi düşünmediniz mi? Sanırım bu fırsat, bu filmle karşıma çıktı. Bana verilen bu şansı, inşallah iyi değerlendirmişimdir. Evde, sayamayacağım kadar çok film senaryosu var. Sinema için, hikayesi sağlam olan işleri bekledim. Bir kızım var ve ileride ona gösterecek.
OKAN GİBİ 'ÇIKINTI' BİRİNE İHTİYAÇ VAR!
Okan Bayülgen, TV programlarında başladığı medya eleştirisine 'Kanal(i)zasyon' filmiyle de devam edecek gibi. Sizce de TV medyası bu kadar eleştiriyi hak ediyor mu?
Ne kadar eleştirilirse eleştirilsin, TV'deki saçma yapımlar her zaman hayatımızda olacaktır. Bizim eleştirdiğimiz bu yapımlar zaten bütün dünyada var. Bizler de bu yapımlarla onlara öykünüyoruz.
Okan Bayülgen'in programlarını seyrediyor muydunuz, ne düşündürtüyordu size?
Kimsenin TV'de söyleyemediği, kendi aralarında yaptığı eleştirileri ekranda söylemesi; onu, çıkıntı bir televizyon programcısı haline getiriyor. Bence, ekranda böyle birine ihtiyaç var.
Sizin TV maceranız nasıl başladı?
1988'de, TRT'nin bir hafta sonu programında ufak skeçlerde rol alarak başladı. Tam 21 yılı geride bırakmışım oyunculukta.
Okan Bayülgen ile ilk kez çalıştınız sanırım. Ortaklık nasıl doğdu? Sizde ne gibi izlenimler bıraktı?
Okan'ı uzun yıllardır tanıyorum ve bir ara 'Televizyon Çocuğu'nda birlikte çalıştık. Bu filmde, yönetmenimiz Alper Mestçi bizi bir araya getirdi. Filmde, insanların televizyonda söyleyemediği şeyleri söyleme fırsatı doğdu bence. Okan da, farklı bir tiple sinemaseverlerin karşısına çıkacak. Benim canlandırdığım Berk ise ukala, yalancı bir TV yöneticisi.
KATILAN HERKESE 50 BİN GARANTİ!
Hakan Yılmaz bu sezon 'Sıcak Para' adlı yarışma programı ile ekranseverlerin karşısına çıkıyor. TV8 kanalında yayınlanan 'Sıcak Para' diğer bütün yarışma programlarından farklı olarak, sunucunun yarışmacıya ait ödülü kazanmaya çalıştığı formatıyla dikkat çekiyor. Bu yarışmaya katılan herkes elli bin liralık nakit para ödülünün sahibi oluyor. Yarışmanın amacı ise, beş etap boyunca Hakan Yılmaz'ın soracağı sorulara doğru cevap vererek 'Sıcak Para'yı sürekli korumak... Yarışmaya sürpriz konuklar da yarışmacı olarak katılıyor. TV8 20.20
