'Fikri takip' tamam da hangi fikri takip

Evrensel gazeteciliğin olmazsa olmazlarından biri "fikri takip" ilkesidir. Yani bir olayı sadece meydana geldiği an ve sonraki yakın süreç içinde değil uzun zaman içinde hep izleyecek, gözleyeceksin. En somut en güncel örneği ararsak "Münevver Karabulut Cinayeti" uygun olur. Olay meydana geleli 2 aya yakın oldu, özellikle de bazı yayın organları ve meslektaşlarımız işin peşini yani fikri takibi bırakmadı.
Sonunda katil zanlısı gencin babası tutuklandı.

POZİSYONU ANLAYIN
Örnekler çoğaltılabilir elbette. Ama bu evrensel ilkenin işletilmediği, hatta tamamen unutulduğu tersi örnekler de o kadar çok ki.
Bu satırları gazetecilik dersi vermek için yazmıyorum. Aksine zor bir "pozisyonu" sizinle paylaşmak için yazıldı bunlar.
Ülkemizde neredeyse her sabah gündemi allak bullak edecek bir (birkaç) olayın haberine uyanıyoruz. Ya da gün içinde öyle şeyler olup bitiyor ki ortalık harman yerine dönüyor.
Mesela fazla geri gitmeyelim de son 3 gün içinde olan önemli olaylara göz atalım. Bostancı'daki çatışma, aynı gün yapılmış 60 ayrı operasyon, Ergenekon Davası 2. iddianamesinin basına yansıyan kısımları, Genelkurmay Başkanı'nın basın toplantısı, Lice yakınlarında patlayan mayına kurban giden 9 Mehmetçik.
BİLKENT'te yakalanan canlı bomba, yarın sıkıntı yaratacağı neredeyse aşikar 1 Mayıs, yaklaşan derbi maç.
NEREYE KADAR
Dikkat ederseniz hepsi birbirinden önemli pek çok olayı saymadım bile. İşte bu saydıklarım dahi fikri takip ilkesi gereği peşi uzun süre bırakılmaması gereken olaylar.
Buna hangi gazete ve televizyonun kadrosu hangi meslektaşımızın zamanı, olanağı, gücü yeter ki?
Daha bir olayın yankısı dinmeden yenisinin gümbürtüsü ona karışıyor. Ve meslek erbabı ne yapacağını kara kara düşünüyor. Hülasa "fikri takip ilkesi" tamam da hangi fikri nereye kadar? GÜNÜN DİĞER HABERLERİ İÇİN TIKLAYIN