Gözler "şaibe" davasına çevrildi: Kemal Kılıçdaroğlu geri mi dönüyor? İstanbul'un iptali kurultay davasını nasıl etkileyecek?

CHP'nin kucağına bir bomba daha düştü. İstanbul İl Kongresi’nin iptali, şaibeli kurultay davası öncesi dengeleri altüst etti. Mahkemenin 196 delegeyi görevden alması, "mutlak butlan" ihtimalini güçlendirirken parti kulislerinde "İstanbul düştüyse kurultay da düşer" yorumları yapılıyor. Tüm bu gelişmeler gözleri yeniden Kemal Kılıçdaroğlu’nun olası dönüşüne çevirdi. Takvim.com.tr, "Parti yönetilmek zorunda, kaçmak olmaz" görüşünün hakim olduğu bilinen Kılıçdaroğlu cephesine ulaştı. Peki kim ne dedi, İstanbul Kongresi'nin iptali kurultay davasını nasıl etkileyecek?

Giriş Tarihi: Güncelleme Tarihi:
Gözler "şaibe" davasına çevrildi: Kemal Kılıçdaroğlu geri mi dönüyor? İstanbul'un iptali kurultay davasını nasıl etkileyecek?

Cumhuriyet Halk Partisi şaibeli kurultay davası öncesi İstanbul'dan gelen "iptal" haberiyle sarsıldı.

DAVA ÖNCESİ ÇARŞI KARIŞTI
CHP'nin 38. Olağan Kurultayı'nda "para karşılığı oy kullandırıldığı" iddialarıyla açılan ve mutlak butlan kararı beklentisiyle takip edilen dava, 30 Haziran'da sonuçlanmadı önce 8 Eylül'e ardından da 15 Eylül'e ertelendi.

Dava sonucunun Kemal Kılıçdaroğlu'nun yeniden genel başkanlık yolunu açabileceği yorumları yapılırken bomba bir gelişme daha yaşandı.

CHP İstanbul İl yönetimi görevden uzaklaştırıldı (Fotoğraf: AA, Takvim.com.tr Arşiv)CHP İstanbul İl yönetimi görevden uzaklaştırıldı (Fotoğraf: AA, Takvim.com.tr Arşiv)

CHP'NİN İSTANBUL İL KONGRESİ İPTAL EDİLDİ
İstanbul 45.Asliye Hukuk Mahkemesi dün (2 Eylül) CHP İstanbul 38. Olağan İl Kongresi'nde seçilen başkan ve yönetimin görevinden uzaklaştırılmalarına, geçici yönetim kurulu atanmasına karar verdi.

CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Özel ile birlikte 196 delege de görevden alındı. İstanbul İl Başkanlığına Gürsel Tekin atandı.

Kemal Kılıçdaroğlu ile Gürsel TekinKemal Kılıçdaroğlu ile Gürsel Tekin

ŞAİBELİ KURULTAY DAVASINI NASIL ETKİLEYECEK?
Bilindiği üzere Özgür Özel süreçte genel başkanlık koltuğunu koruma mücadelesi verirken Kemal Kılıçdaroğlu cephesinde ise "Parti yönetilmek zorunda, kaçmak olmaz" görüşünün hakim olduğu ve Kılıçdaroğlu'nun geri dönüşe hazır olduğu biliniyor.

KURULTAYI ETKİLEYEBİLİR
Yaşanan bu gelişme ve 196 delegenin görevden alınması kurultay davasını doğrudan etkileyebilir.

Kemal Kılıçdaroğlu (Sosyal medya)Kemal Kılıçdaroğlu (Sosyal medya)

İstanbul delegelerinin iptali, 38. Olağan Kurultay'da oy çoğunluğunu sarsabilir ve "mutlak butlan" kararına sebep olabilir.

KULİSLERDE NE KONUŞULUYOR?
Parti kulislerinde, "İstanbul kongresi düştüyse kurultay da düşer" yorumları hakim.


Öte yandan mahkemenin İstanbul İl kongresini iptaliyle, CHP kurultayına yönelik karar arasında bağlantı kuruluyor.

İl kongresinin iptal edildiği mahkeme kararında, "Bulunan ifade tutanakları, tapu kayıtları, SGK kayıtları, banka yazı cevapları, diğer resmi kurumlardan gelen bilgi ve belgeler ile mahkeme dosyasının tüm içeriği birlikte değerlendirildiğinde, davacı tarafın iddialarının basit bir iddianın ilerisine geçtiği ve gerçekleşen seçimlerin demokrasi ve eşitlik esaslarına aykırı yapıldığı, delege iradelerinin çeşitli menfaatler karşılığı etkilendiği hususlarında yaklaşık ispat şartı sağlanmıştır." denildi. Bu kararda, SGK kayıtlarına vurgu yapılmasıyla, CHP kurultayına yönelik iddianamede de yine SGK kayıtlarına gönderme yapılması arasında benzerlik görülüyor, bu benzerlik üzerinden siyasi yorumlar yapılıyor.

KEMAL KILIÇDAROĞLU CEPHESİ KARAR HAKKINDA NE DEDİ?
Mahkemenin İstanbul İlk Kongresi iptal kararının ardından Takvim.com.tr Kılıçdaroğlu cephesine ulaştı.

Kemal Kılıçdaroğlu'nun yakın çevresi, "Bu süreç hassas verilen kararla ilgili Kemal Bey hiçbir açıklama yapmayacak" ifadelerini kullandı.

ADALET BAKANI TUNÇ: HER İKİ DAVA BİRBİRİNİ ETKİLEYECEK DÜZEYDE
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ise bugün yaptığı açıklamada iki davanın birbirini etkileyebileceğine işaret etti.

Tunç şunları söyledi:

"İstanbul'da devam eden davaların yanı sıra Ankara'da da, biliyorsunuz, Ankara'da önce başlamıştı. Hatay eski Büyükşehir Belediye Başkanı, CHP delegesi başvuruda bulunmuştu. Hem suç duyurusunda bulunmuşlardı hem de asliye hukukta kurultayla ilgili iptal davaları açmışlardı. Onlar bir taraftan yürüyor, 15 Eylül'e duruşma günü verilmişti. Bir taraftan ceza soruşturması, ceza davaları, bir taraftan da Asliye Hukuk Mahkemesi'nde Siyasi Partiler Kanunu ve Dernekler Kanunu'na atıfla yapılan davalar var. Tabii her iki dava birbirini etkileyebilecek düzeyde. Çünkü burada İstanbul İl Kongresi ile ilgili olarak dün açıklanan karar, henüz tabii dava devam ediyor. Burada davanın esasıyla ilgili olarak kimin haklı, kimin haksız, bu konuda değerlendirmeyi yapacak olan elbette ki yargı makamıdır. Sonuçta kararı mahkeme verecektir ve bu mahkemenin kararı da itiraza, istinafa ve temyize tabi olacaktır. Bu süreçler şu anda devam ediyor."

"BENZER ŞEKİLDE SONUÇLANACAĞINI İŞARET EDİYOR"
Konuyu köşesine taşıyan Hürriyet Yazarı Abdülkadir Selvi de benzer bir yorumda bulundu.

Selvi'nin "CHP'de hesaplar karıştı" başlıklı yazısının ilgili kısmı şu şekilde:

"Bu karar, 15 Eylül'de yapılacak olan CHP Büyük Kurultayı'yla ilgili davanın da benzer bir şekilde sonuçlanacağını işaret ediyor.

Çünkü İstanbul İl Kongresi'yle ilgili verilen kararda Büyük Kurultay'da oy kullanan 196 delegenin delegeliği iptal edildi. Maddi menfaat karşılığı iradesi değiştirildiği tespit edilen bu delegeler büyük kongrede oy kullandı. Kılıçdaroğlu seçimi 18 oyla kaybetmişti. Bu durum dahi Büyük Kurultay'ın sonucunu sakatlayan bir durum.

CHP yönetimi karara tepki gösteriyor. Özgür Özel iktidarı suçluyor. Ancak CHP'lilerin şapkayı önlerine koyup düşünmeleri lazım. CHP, çok şey yaşadı. 12 Eylül darbesinden sonra kapatıldı. CHP kurultaylarında liste savaşları yaşandı.Ama CHP'nin hiçbir kurultayı delegelerin parayla satın alındığı, 150 bin lira ile 350 bin lira arasında paranın döndüğü, telefon ve tablet hediye edildiği, belediyelerde işe alma karşılığı delegelerin oy vermeye ikna edildiği, pavyon köşelerinde pazarlıkların yapıldığı iddiasıyla yönetimin görevden alınmasını ilk kez yaşıyor. İstanbul İl Kongresi'yle ilgili iddianameye giren ses kayıtlarında CHP'li delegeler kendilerine para teklif edildiğini itiraf ediyorlar. Rüşveti teklif eden CHP yöneticisi, aldım diyen CHP delegesi, mahkemede itiraf eden CHP'li. Peki iktidar bu işin neresinde? Rüşveti teklif eden iktidar mı, aldım diyen iktidar mensubu mu, itiraf eden iktidara yakın kişiler mi? Hayır."

KARAR NE ANLAMA GELİYOR?
Süreci A Haber'de değerlendiren Hukukçu Pınar Hacıbektaşoğlu, Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi'nin İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin kararını gerekçe gösterebileceğini söyledi.

Hacıbektaşoğlu şunları söyledi:

"15 Eylül'deki davayı kesinlikle etkiler. Bir hukukçu olarak etkileyeceğini düşünüyorum. Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi tedbirle ilgili talebi reddetmişti. Henüz yaklaşık ispata yakın delil ve kanıt olmadığı gerekçesiyle tedbir kararı vermemişti.

"MAHKEME KARARINI GEREKÇE GÖSTEREBİLİR"

Dünkü karar bir mahkeme kararı. Mahkemeler birbirlerinin kararlarından etkilenip bunu gerekçe yapabilirler. Ana kurultaya giden 196 delegenin seçimine ilişkin şaibe olduğuna dair bir uzaklaştırma verildi. Hem 196 delege hem de İstanbul İl Başkanlığı yönetimi hakkında. Şimdi Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi 15 Eylül'de Özgür Özel'in ve yönetiminin seçiminde yer alan bu 196 delegenin şaibeli olduğuna ilişkin bu verilen mahkeme kararını gerekçe yaparak esasa ilişkin esasa ilişkin davayı sonuçlandırmaya bilir ama aynı şekilde bu kez tedbiren Özgür Özel ve arkadaşlarının geçici olarak görevden uzaklaştırılmasına ilişkin bir tedbir kararı verebilir. Bunun şartları şu anda doğmuştur.

GENEL BAŞKAN ÖZGÜR ÖZEL GÖREVDEN UZAKLAŞTIRILACAK MI?
Bu geçici uzaklaştırma kararlarının doğal sonucudur. Mevcut yönetimin ve bu yönetimde olan genel başkan ve parti meclisinin tamamının görevden uzaklaştırılmasına ilişkin karar aynı şekilde ara karar ve tedbir kararı doğal olarak o yönetimin almış olduğu ileriye dönük olan kararları da tabi ki askıya alır. Bu zaten mahkeme kararlarının doğal sonucudur.

Bu karar bu şekilde ara karar oluşturabilir. Dünkü kararın çok tartışmalı olan kısmını ben şöyle bir netleştirmek isterim. YSK kararları bağlayıcıdır. YSK kararlarına karşı evet itiraz yolu kapalıdır. Ancak Siyasi Partiler Kanunu'nun 122. maddesinde "Siyasi partiler kanununda yer almayan bazı hususlarda medeni ve dernekler kanununun aykırı olmayan hükümler uygulanır" denir.

"İTİRAZ YOLU MÜMKÜNDÜR"
Dernek yönetimlerinin seçilme biçimiyle siyasi partilerinin il, ilçe ve genel merkez organlarının seçiminde meydana gelen herhangi bir usulsüzlük medeni ve dernekler kanununa yapılan atıf nedeniyle Asliye Hukuk Mahkemeleri'nin görev alanındadır. İtiraz yolu mümkündür. Bunun aksini söylemek örneğin bir ilçe seçiminde ilçe başkan adayının bütün delegeleri tehdit ederek kendisine oy verdirttiği konusunda bir iddianın ortaya atılıp ispatlanması halinde delegelerin tamamına yakınını tehdit etmiş bir ilçe başkanının görevine devam edeceği sonucunu çıkartmak gibi bir şey olur. Bu demokrasinin özü olan seçme ve seçilme hakkının tamamını ortadan kaldırmak olur.

YSK MESELESİ
YSK'nın kararları bağlayıcıdır. Ancak genel seçimler mahalli idari seçimler ve bu seçimlere ilişkin seçim sonucunun kesin ilan edilmesi nedeniyle çıkan anayasal bir kurum olan YSK kararlarının bağlayıcılığıyla ilintilidir. Yoksa bir partinin il ve ilçe teşkilatlarındaki usulsüzlükleri dernekler ve medeni kanununa atıf yapan siyasi partiler kanununun amacı partilerin de aynı şekilde derneklerde vakıflarda olduğu gibi usule uygun seçim sonucunda kişilerin göreve gelmesini teminat altına almak içindir."

"İPTAL İHTİMALİ ARTTI"
Hukukçu Doç. Dr. Levent Ersin Orallı kararı A Haber ekranlarında değerlendirdi.

Orallı, "Böylece hem İstanbul il kongresi iptal edildi hem de buradan hareketle kurultayın da iptal edilme ihtimali bir miktar daha artmış oldu." ifadelerini kullandı.

CHP İstanbul İl Kongresi iptali ne anlama geliyor?

Orallı şunları söyledi:

"Bu delegasyonun tamamı bundan birkaç ay önce zaten oy kullanmıştı yine CHP olağanüstü kurultayında bir seçim sürecine dahil olmuşlardı.

O zaman şu soru akla gelir eğer İstanbul il kongresinde bir şaibe varsa kişilerin maddi çıkar beklentileriyle bir örgüt oluşturduklarına siyaseten ideolojik olarak değil parasal manada beklentiler üzerinden oy verdikleri gerçeğine dair yeni bir süreç doğurduğunda şu soru akla geliyor haliyle o zaman buradan seçilen delegasyon genel başkan seçiminde oy tercihini hangi çıkar için kullandı, Hangi reaksiyonu ortaya koydu?

"CEZA DAVASINA DÖNER"
Beraberinde şunu da doğuruyor. Bu durumda demek ki İstanbul il kongresinde kişilerin siyaset ve ideolojik beklentilerinden çok daha uzak maddi beklentileri öne çıkmış. Asıl soru şu olacak bu maddi beklentiler kim tarafından karşılanıyor? Eğer burada İstanbul'un Büyükşehir Belediye Başkanlık sıfatını öncesinde üstlenen şu anda tutuklu olarak yargılanan Ekrem İmamoğlu'nun ya da CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in adı da eğer dahil olursa o zaman bir anda dava artık ceza davasına döner. Rüşvet ve yolsuzluk gibi durum varsa bir anda ağır ceza mahkemesine döner ve 10 yıllık hapis cezalarının gündeme gelme ihtimalinin önünün açıldığı bir kararla karşı karşıyayız."

CHP YÖNETİMİNİN KILIÇDAROĞLU'NA KARŞI HAMLELERİ
Öte yandan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partiye kayyum atanacağı iddiasıyla 6 Nisan'da olağanüstü kurultay kararı almıştı. Tek aday olarak yarışan Özel, bin 276 oyun bin 171'ini alarak yeniden genel başkan seçildi.

Kurultayla kayyum tehlikesinin aşıldığını savunan CHP yönetimine rağmen, MHP'li Feti Yıldız 38. Olağan Kurultay ve İstanbul İl Kongresi'ne dair soruşturmaları hatırlatarak, kurultayın iptal edilmesi halinde Kılıçdaroğlu yönetiminin geri dönmesinin gündeme geleceğini öne sürdü.

CHP ise bu ihtimale karşı yeni bir hazırlık içinde. Parti kurmayları, mahkemenin mutlak butlan kararı alamayacağı görüşünde. Ayrıca davanın temyiz süreci nedeniyle eski yönetimin hemen göreve dönmesinin mümkün olmayacağını vurguluyor. Sürecin en az iki yıl süreceğini hesaplayan CHP, 39. Olağan Kurultay'ı erkene çekerek davayı konusuz bırakmayı planlıyor.

KURULTAYDA KİM KAÇ OY ALMIŞTI?
CHP'nin 5 Kasım 2023'teki 38. Olağan Kurultayı'ndaki genel başkanlık seçiminde, ilk turda salt çoğunluk sağlanamamıştı. Özgür Özel 682 oy alarak ilk turu önde bitirdi. Kemal Kılıçdaroğlu ise 664 oy aldı.

İkinci turda ise Özgür Özel 812 oy Kemal Kılıçdaroğlu ise 536 oy aldı.

KURULTAY İDDİANAMESİ
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, CHP'nin 4-5 Kasım 2023'te yapılan 38. Olağan Kurultayı'na ilişkin Siyasi Partiler Kanunu'nun 112. maddesi ve ilgili diğer mevzuat hükümlerine göre yürüttüğü soruşturma tamamlanarak iddianame Haziran ayında hazırlandı.

İddianamede, eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na mağdur, eski Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş'a müşteki sıfatıyla yer verildi.

İMAMOĞLU ŞÜPHELİ
İddianamede, yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklanmasının ardından İBB Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ve CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ile Baki Aydöner, Erkan Aydın, Hüseyin Yaşar, Mehmet Kılınçaslan, Metin Güzelkaya, Özgen Nama, Özgür Çelik, Rıza Akpolat ve Serhat Can Eş hakkında, Siyasi Partiler Kanunu'nun 112. maddesinde yer alan "oylamaya hile karıştırma" suçundan 1 yıldan 3'er yıla kadar hapis cezası istendi.

İddianamede, yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklanmasının ardından İBB Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu'nun, partinin 38. Olağan Kurultayında "Divan Başkanı" olarak görev yaptığı, İmamoğlu'nun organizesinde diğer şüphelilerin de iştirak halinde hareket ettiği belirtildi.

Şüphelilerin birlikte hareket ederek atılı suçu işlediklerine işaret edilen iddianamede, şu ifadelere yer verildi:

"4-5 Kasım 2023 tarihinde Ankara Spor Salonu'nda yapılan Cumhuriyet Halk Partisi 38. Olağan Kurultayında oy kullanan bir kısım kurultay delegelerine, genel başkan adayı Özgür Özel lehine oy kullanmaları için; bir kısım delegeye para verdikleri, bir kısmına değişik il ve ilçelerde belediye başkanlığı ve belediye meclis üyeliği adaylığı teklif ve taahhüt ettikleri, bir kısım delege ve yakınlarını CHP'li belediyeler ile bu belediyelere bağlı şirket ve iştiraklerinde işe yerleştirdikleri, bir kısım delege ve yakınlarına çok sayıda market alışveriş kartları dağıttıkları, kurultayda oy kullanan bu delegelerden kullandıkları oyların fotoğrafını cep telefonlarıyla çekerek kendilerine göndermelerini istedikleri, kurultay salonunda 1. tur oylama sonucunda 2. tur oylamaya geçilmesini geciktirerek Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylıktan çekildiğine yönelik gerçeğe aykırı açıklamalarda bulundukları, bu şekilde kurultay delegelerinin iradelerini fesada uğratarak, genel başkan adayı Özgür Özel'in genel başkanlık seçimini kazanmasına yönelik faaliyet yaptıkları belirtilmiştir."

Başsavcılığın iddianamesinde, kurultay süreci ve sonrasında bir kısım sosyal medya hesaplarında, bazı yazılı ve görsel medya organlarında, kurultay sırasında Kılıçdaroğlu'nu destekleyen delegelerin "Özel'i desteklemeleri için birtakım menfaatler verildiği ve bazı vaatlerde bulunulduğu", söz konusu iddiaların partililerce gündeme getirildiği kaydedildi.

Söz konusu iddialar üzerine bazı milletvekilleri hakkında da soruşturma yürütüldüğü aktarılan iddianamede, bu soruşturmanın ise mevcut dosyadan tefrik edildiği aktarıldı.

İddianame, Ankara 26. Asliye Ceza Mahkemesince kabul edildi.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN