Terörsüz Türkiye dönemi! Her şey Başkan Erdoğan'ın bu sözleriyle başladı: Yapmamız gereken iç cephemizi sağlam tutmaktır

Türkiye, 40 yıllık terör belasından kurtulmak için tarihi bir eşiği daha geride bıraktı.

27 Şubat'ta terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan'ın çağrısının ardından örgüt içinde başlayan tartışmalar, nihayetinde bir fesih kongresiyle sonuçlandı.

27 Şubat'ta terör örgütü PKK elebaşı Öcalan örgüte ʺSilah bırakınʺ çağrısı yaptı (Takvim.com.tr Arşiv)

TERÖR ÖRGÜTÜ TARİHİN ÇÖPLÜĞÜNE GİDİYOR
PKK'nın feshedildiğini resmen ilan etmesi ve bağlı yapıların silah bırakması bekleniyor...

Cumhuriyet tarihinin en kanlı terör örgütü tarihin çöplüğüne gönderilirken, Türkiye bu kararla birlikte "Terörsüz Türkiye" hedefinde yeni bir sayfa açtı.

BAŞKAN ERDOĞAN VE BAHÇELİ'NİN KARARLILIĞI BELİRLEYİCİ OLDU
Sürecin mimarları arasında, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın ısrarlı liderliği ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin stratejik desteği öne çıktı.

Devlet aklıyla yürütülen süreç, hiçbir pazarlık ya da taviz içermeden, tamamen Türkiye Cumhuriyeti'nin kontrolünde ve hukuk devleti ilkesi temelinde ilerledi.

Tüm siyasi partilerden gelen destekle birlikte oluşan milli mutabakat, bu tarihi başarının önünü açtı.

MHP lideri Devlet Bahçeli ve Başkan Erdoğan (AA, Takvim.com.tr Arşiv)

KARDEŞLİK YENİDEN İNŞA EDİLİYOR
Sürece destek verenler bu tarihi adımı Türkiye'nin bin yıllık kardeşlik hukukunun yeniden tahkimi olarak görüyor. "Terörsüz Türkiye" vizyonu siyasi ve toplumsal uzlaşıyla daha da güçlenecek.

Sürece ilişkin, "Bu sadece bir güvenlik meselesi değil, büyük bir toplumsal barış projesidir" yorumları yapılıyor.

ŞEHİTLER VE GAZİLER UNUTULMUYOR...
Toplumun bazı kesimleri, geçmişte yaşanan hayal kırıklıkları nedeniyle temkinli yaklaşıyor. Ancak devletin bu kez süreci hiçbir ideolojik tavize, gizli pazarlığa ya da bölünme korkusuna alan bırakmadan yürütmesi, bu tereddütlerin yersiz olduğunu ortaya koyuyor. Güvenlik bürokrasisi, sürecin her adımını dikkatle takip ediyor. Şehit ailelerinin onuru, gazilerin fedakarlıkları sürecin merkezinde yer alıyor.

"DEVLET MESELESİ"
Bu süreci hala kuşkuyla karşılayanlar için ise mesaj açık... Bu mesele bir hükümet politikası değil, bir devlet politikasıdır. Türkiye'nin beka meselesi olan terör sorunu çözülüyor. Terör örgütü silah bırakırken, Türkiye aynı anda hem sınır içinde hem sınır ötesinde terörün tüm damarlarını kesecek kararlılığı gösteriyor. Batılı güçlerin bölgemizi etnik ve mezhepsel çizgilerle bölme projesinin iflas ettiğini ortaya koyarken "Terörsüz Türkiye" sadece iç politikada değil dış politikada da Türkiye'nin elini güçlendirecek.

HER ŞEY BAŞKAN ERDOĞAN'IN BU SÖZLERİYLE BAŞLADI: İÇ CEPHE!
Peki bu tarihi süreci başlatan o konuşmada Başkan Recep Tayyip Erdoğan ne demişti? 30 Ağustos 2024'te Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen "30 Ağustos Zafer Bayramı Özel Konseri" programında konuşan Erdoğan tarihi bir konuşmaya imza atarak "İç cephe" vurgusu yaptı.

Başkan Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen ʺ30 Ağustos Zafer Bayramı Özel Konseriʺ programına katıldı. (AA, Takvim.com.tr Arşiv)

Erdoğan şunları söyledi:

"Büyük Zafer'in kazanılmasının arka planında ciddi bir hazırlık, strateji ve kapsamlı bir çalışma vardır. Taarruz kararı önceden alındığı halde aylar boyunca savaş vasıtalarının tamamlanmasına öncelik verildi. 'Yarım tedbirle yapılacak taarruz, hiç taarruz etmemekten çok daha kötüdür' anlayışıyla tüm imkanlar seferber edildi. Silah, mühimmat, eğitim, ilave kuvvet gibi hazırlıkların yanı sıra asıl cephe olarak görülen iç cephenin tahkimi sağlandı. İç cephe güçlendirildikçe başarı da mukadder hale geldi. Bugün yaşadığımız hadiselere baktığımızda bir millet için iç cephenin ne kadar mühim olduğunu çok daha net görebiliyoruz. Milletimizi esir alma, bizi hedeflerimizden koparma, kendi iç sorunlarımızda oyalama planlarının en kritik safhasını daima iç kalemizi çökertmeye yönelik hamleler oluşturmuştur."

"BUGÜNLERE DİKENSİZ BİR GÜL BAHÇESİNDE YÜRÜYEREK DEĞİL, İÇERİDE VE DIŞARIDA VURUŞARAK GELDİK"
Türkiye'nin, Cumhuriyet tarihi boyunca tamamı aynı amaca hizmet eden pek çok kirli senaryoya maruz kaldığını belirten Erdoğan, bir dönem ilerici-gerici, laik-anti laik denilerek milletin ayrıştırıldığını, Alevi-Sünni, Kürt-Türk denilerek insanlar arasına nifak sokulmak istendiğini hatırlattı.

Sokak olaylarıyla Türkiye'nin kendi iç meselelerine hapsedilmeye çalışıldığına dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bölücü terör örgütünü tam 40 yıldır başımıza musallat ederek, güvenlik ve huzurumuza kastettiler. FETÖ'cü hainler eliyle milli iradeyi gasp etmeye çalıştılar. Darbeler yoluyla devletle millet arasında kalın duvarlar ördüler. Bir taraftan Türkiye'yi ekonomide, kalkınmada, demokraside, savunmada, dış politikada hak ettiği yerlere getirme mücadelesi verirken, diğer taraftan da iç cephemizi sarsmayı hedefleyen pek çok kumpasla uğraştık.

Bugünlere dikensiz bir gül bahçesinde yürüyerek değil, içeride ve dışarıda vuruşarak geldik. Şüphesiz karşılaştığımız her engel bizi oyaladı, vakit ve enerji kaybettirdi ama Türk milleti olarak hedeflerimize ulaşma irademizi kıramadı, bizi yolumuzdan geri döndüremedi. Bugün de millet olarak hedeflerimize odaklanmış durumdayız. Büyük Zafer'den aldığımız ilham ve cesaretle ülkemizi daha aydınlık, daha müreffeh bir geleceğe taşımak için var gücümüzle çalışıyoruz. Savunma sanayinde son 22 yılda elde ettiğimiz başarılar dostlarımıza güven aşılarken kem gözlere ise korku salıyor."

Başkan Erdoğan, DEM Parti Van Milletvekili Pervin Buldan ve İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder'i (3 Mayıs'ta hayatını kaybetti) Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde kabul etti. Kabulde MİT Başkanı İbrahim Kalın ve AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala yer aldı (11 Nisan, AA, Takvim.com.tr Arşiv)

"YAPMAMIZ GEREKEN İÇ CEPHEMİZİ SAĞLAM TUTMAK"
Şimdiye kadar nice zorluğun, oyunun nasıl üstesinden gelindiyse, çok daha fazlasının başarılacağına yürekten inandığını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bunun için tek yapmamız gereken iç cephemizi sağlam tutmaktır. Milletlerin hayatında ekonomik sıkıntılar olur. Siyasette tansiyon, zaman zaman yükselebilir. Toplum kesimleri arasında anlaşmazlık yaşanabilir. Rekabet, sosyal, siyasal ve ekonomik hayatın olmazsa olmazıdır. 85 milyonun her konuda aynı fikirde olmasını beklemek gerçekçi değildir, doğru da değildir.

Ne gelip geçici ekonomik zorlukların ne günlük siyasetteki tartışmaların ne de bölgemizde çıkan gerilimlerin hiçbiri bize kalıcı zarar veremez. Millet ve devlet olarak bunların hepsine bir şekilde çözüm buluruz ama iç kalemizde bir gedik açılırsa, orada bir kan kaybı yaşanırsa, Allah korusun bunu toparlamak son derece maliyetli ve meşakkatli olacaktır. Böyle bir durumda hepimiz kaybederiz. Hepimiz bedel öderiz. 85 milyon olarak hepimiz sıkıntı çekeriz. Milletini seven, memleketini seven, kendini bu topraklara ait hisseden hiç kimsenin 'kaybet-kaybet' denklemine fırsat vermeyeceğine inanıyorum."

BAHÇELİ: TERÖRİSTBAŞI ÖRGÜTÜN LAĞVEDİLDİĞİNİ HAYKIRSIN
22 Ekim 2024 tarihinde ise MHP Grup toplantısında konuşan Bahçeli, PKK elebaşı Abdullah Öcalan'a yönelik, "Şayet teröristbaşının tecridi kaldırılırsa, gelsin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde DEM Parti grup toplantısında konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın." ifadelerini kullanmış ve 'terörsüz Türkiye yolunda tarihi bir çıkış yapmıştı.

Kısa bir süre sonra tekrar Bahçeli'den dikkat çeken bir çağrı daha geldi. Bahçeli, "İmralı'yla Dem grubu arasında yüz yüze temasın gecikmeksizin yapılmasını bekliyoruz." diye seslendi.

Devamında DEM Parti'nin İramlı temasları ve TBMM turları başladı. Sürecin devamında PKK elebaşı Öcalan'dan örgüte "Kongreyi toplayın silahları bırakın" çağrısı geldi. PKK Öcalan'ın çağrısı doğrultusunda "tarihi kararlar" aldığını açıkladı. Gözler şimdi feshin resmen ilan edilmesine çevrildi.

Başkan Erdoğanın Kürtlere çağrısının şifreleri: Terörsüz Türkiye için millet projesi | Beklenen müjde ve Erdoğanın duası

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN

Günün Manşetleri

Tüm Manşetler