İstanbul'da FETÖ'ye yönelik düzenlenen operasyonda, örgütün sözde "aile imamı" olarak görev yaptığı belirlenen şüpheli adım adım takip sonucu kıskıvrak yakalandı.
Emniyetin titiz çalışmasıyla gün yüzüne çıkan operasyonun ilk görüntüleri A Haber ekranlarında paylaşıldı.
OPERASYONA AİT İLK GÖRÜNTÜLER ORTAYA ÇIKTI
Aynı zamanda yürütülen dev operasyonda FETÖ'cülerin para mesajlaşmaları da ortaya çıktı.
A Haber Muhabiri Mehmet Karataş A Haber ekranlarında dev operasyonun detaylarını anlattı.
20 FETÖ'CÜ TUTUKLANDI
A Haber Muhabiri Mehmet Karataş: İstanbul emniyet Müdürlüğüne bağlı Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri gerçekleştirdi operasyonu. 1-2 aylık süreye uzandığını biliyoruz operasyonun. FETÖ'ye düzenlenen operasyonun burada teknik fiziki takibinin yanı sıra MASAK ve HTS kayıtları ile birlikte baz kayıtlarının belirlenmesi ile düzenlendi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında operasyonda FETÖ üyesi olduğu belirlenen 20 kişi tutuklandı. Operasyonda özellikle en çok dikkat çeken örgüt güdümünde bulunan şirkette çalışan şahısların olduğu belirleniyor. Meta World Bilgisayar Bilişim Yazılım Reklamcılık Eğitim Limited şirketi tespit ediliyor.
DEVLETİ ZARARA UĞRATMA PLANLARI ÇÖKTÜ
15 Temmuz hain darbe girişiminde bulunan o darbeci komutanların bizzat aileleri ile yakından ilgilenen bir şahıs var yani "aile imamı" diyebiliriz. Meta World şirketinde sadece çalışanların değil çalışmayanlarında SGK'sı yapılıyor. SGK'sı yapılan kişiler FETÖ ile iltisaklı olmaları sebebiyle henüz operasyon yememiş. Bunların SGK primleri yatırılarak emekliliğinin sağlanması ve devletin zarar uğratılması planlanıyor.
Örgüt ile iltisaklı olmuş ama yurt dışına kaçmış, henüz tespiti yapılamamış, ama bunun SGK'sı yatırılıyor ve 'Bir gün geri döneceksiniz" diyor. Aynı zamanda bunlara maaş yatırılıyor ve yatırıldıktan 10 dakika sonra karşıdaki bir ATM'den tekrar geri çekiliyor.
Bu kişiler bu şirketin başında bulunan kişilerin başkasına devrettiği yani ismi temiz örgütle bağlantısı olmayan başkalarının isimlerine devrediliyor. Diyelim 20 milyon TL'lik bir şirket, ama 20 milyon TL'ye devreden kişinin hesabına herhangi bir para gitmiyor. Devlet de burada uyumuyor ve gerekeni yapıyor.
Burada herhangi bir paranın verilmediği ve her ne kadar burada şirket sahibi gibi biri görünse de aslında bunların sadece görüntüde olduğu, perde arkasında terör örgütünde hiyerarşiye göre söz sahibi olduğu tespit ediliyor.
Olayın perde arkasına bakıldığında, şirket içerisinde ve yine odalarda farklı yerlerde oturanların, şirketin gayriresmî sahip ve ortak yöneticileri olduğu tespit ediliyor. Yine bu şirket, normal şirketler gibi faaliyetlerini sürdürüyor. 3 nesildir internet üzerinden, bilgisayar ve bilişim üzerine hizmet veriyor. Bu şirketle çalışan diğer firmaların da FETÖ ile bağlantılı olduğu tespit ediliyor. Bununla ilgili ayrıca bir çalışma da sürüyor.
DARBECİ KOMUTANLARIN AİLELERİNE YURT DIŞINDAN PARA SIZDIRILDI
Şirket içinde çalışanlar ikiye ayrılıyor: Resmî çalışanlar ve gayriresmî çalışanlar. Bu gayriresmî çalışanlar şirkette olmasa dahi sigortaları yatırılıyor. Ayrıca, FETÖ terör örgütünün cezaevinde bulunan mensuplarının yakınları, kardeşleri gibi kişilerin… yani bir noktada örgütün şirket yapılanmasında bulunan ailelerinin aidiyet duygularını kaybetmemesi ve örgüte yeni kişilerin kazandırılabilmesi için bu şirket faaliyet gösteriyor.
Şirketin bu çalışmalarından elde edilen paralar, FETÖ terör örgütünün 15 Temmuz hain darbe girişiminde darbeye katılan komutanların ailelerine veriliyor. Ayrıca, yurt dışından da bu kişilere para getirildiği tespit ediliyor.
Peki, bu organizasyonu yapan kim? Burada dediğim gibi, ailelerden sorumlu biri var. O isim Bünyamin adlı şahıs. Bu kişi, yurt dışına çıkış arayışında olan şahıslardan, örgüte eleman kazandırılmasından ve eşleri cezaevinde olan şahıslardan sorumlu bir 'imam'.
Diğer yandan bu şirket içinde sürekli olarak şirket devrediliyor. Ancak devredilirken, devreden kişinin hesabına para gitmiyor. Çünkü bu, özde değil; yalnızca sözde yapılan bir devirdir.
RÜTBELERE GÖRE PARA DAĞITILIYOR
İz nasıl sürüldü? Sorusunun ise yanıtı şu: Bazı HTS kayıtlarında ve MASAK raporlarında şüpheli isimler belirleniyor. Ardından adresin, söz konusu şirket olduğu tespit ediliyor. Bunun içinde ortak noktanın kim olduğuna dair HTS ve baz kayıtlarına bakıldığında, kişinin Bünyamin adlı şahıs olduğu tespit ediliyor. Çalışanlara talimatlar verdiği, dinlemelerde ve tapelerde ortaya çıkıyor. Yine öne çıkan çalışanların organizasyonları yaptığı, bazı kişilerin ise şehir dışından ayda bir gün gelmek üzere buraya gelip dağıtım sağladıktan sonra geri gittiği de belirleniyor. O kişi de yakalandı.
Bu mesajlar ne ifade ediyor? Kendi içlerinde, bizzat bu paraları nasıl dağıttıklarını görüyoruz. Örneğin, ailelere komutanların rütbelerine göre paralar dağıtılıyor. Ailenin ihtiyaçlarına göre, Bünyamin adlı kişiyle birlikte planlama yapılıyor. Hangi ailenin gideri ne kadar, hangisi ihtiyaçlarını kaç paraya giderir? Tüm bunların tespiti yapılıp, ona göre dağıtım gerçekleştiriliyor.
Bütün bunlarla aslında şunu görüyoruz: FETÖ terör örgütü asla pes etmiş değil. Elebaşlarının ölmesinden sonra dahi, onun izinden insanları kandırabilmek adına bu şekilde para dağıtarak motivasyon sağlamaya çalışıyorlar. Farklı aktivitelerle ve çalışmalarla faaliyetlerini sürdürüyorlar.
Terörle mücadele ekipleri, tespit ettikleri bilgiler ışığında FETÖ'nün hücre evlerine baskınlar düzenliyor. Bu baskınlarda nakit para ve dolarlar bulunuyor. Bir tanesinin evinden 128 bin dolarlık para çıkıyor. Euro, altınlar ve çeşitli notlar bulunuyor. Ekipler, tüm bu materyalleri kayıt altına aldı.
ÖRGÜTÜN İLETİŞİMİ UYGULAMA SAYESİNDE ORTAYA ÇIKTI
Örgütün nasıl iletişim kurduğu da bir uygulama sayesinde ortaya çıktı. Örgüt evinde ele geçirilen materyallerden biri de bir telefondu. Bu telefonun içinde bir 'hava durumu' uygulaması göze çarpıyor. Ancak işin aslı öyle değil. Göze çarpan bu hava durumu amblemi, hemen hemen bütün telefonlarda bulunuyor.
Bunu neden yapıyorlar? Çünkü yakalandıklarında telefonlara şöyle bir bakıldığında 'ByLock' var mı, yok mu, programların içine bakılıyor. Görünüşte bu uygulama normal sistem üzerinden hava durumu uygulaması gibi görünüyor. Ancak içerisine girdiğinizde sizden şifre isteyen bir sistem karşınıza çıkıyor ve bu sisteme parmak izi ya da şifre ile erişilebiliyor.
HÜCRE EVLERİNDE VAATLER SUNUYORLAR
Hücre evleri içerisinde, terör örgütü elebaşı Fethullah Gülen'in kitaplarıyla örgüt mensuplarını hâlâ ayakta tutmaya çalışıyorlar. 'Kendisinin bizlere bıraktığı mirasla yolumuza devam edeceğiz' gibi vaatlerde bulunuyorlar ve o evlerde bu kitapları okuyorlar.
Gaybubet evleri var, biliyorsunuz. Bu, 'yok olmak', yani yurt dışına yasa dışı yollarla götürülmek ya da gitmesi gereken kişiler için güvenli evler anlamına geliyor. İşte bu evlerde de FETÖ kitabı çıktı.
FETÖ'cüler için belirlenen müstakil villalar var. Ailelere de deniyor ki: 'Bu hafta gelin, siz kalın. Bir hafta sonra başkası kalsın.' Gözden ırak bir şekilde, özellikle psikolojik olarak çöküşe geçeceği belirlenen, artık çözülüp 'yeter, itirafçı olacağım' diyebileceği düşünülen kişilere burada psikolojik destek sağlanıyor. Bir yandan kitaplar, diğer yandan da sosyal aktivitelerini artırma gayretiyle bu çalışmalar yürütülüyor..