
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Ramazan Bayramı dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, mübarek ramazan ayını müteakiben, müşerref ve müyesser oldukları bayram günlerine ulaşmanın bahtiyarlığını yaşadıklarını belirtti.
Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu da cehennem azabından kurtuluş olan 11 ayın sultanı mübarek ramazan ayını geride bıraktıklarını ifade eden Bahçeli, şunları kaydetti:
"Allah'tan niyazım tekrarına eriştirmesidir. Ramazan Bayramı, oruç ibadetinin, daha yerinde bir anlatımla Şehr-i Ramazan'ın maddi ve manevi mükafatıdır. Bu mükafata layık ve müstahak olmak hakikatli ve halisane temennimdir. Bayramlar, barış ve kardeşlik hissiyatının kuvveden fiile geçtiği, kucaklaşma ve kaynaşma ihtiyacının kuvvetlenip filiz filiz gerçekleştiği muazzez dönemlerdir. Dargın gönüllerin, küskün kimselerin, kırık ve kırgın kalplerin tamir ve telif vakti elbette bayramlardır ve böyle de olmalıdır. Bayram müessir birlik, mütemadi dirlik, muhtevalı iyilik fırsatıdır. Bu fırsatın heba ve heder olması ne Allah indinde ne de millet nezdinde müsamaha ve müsaade görmeyecektir."
Bahçeli, barış ve huzurun gerek insan, gerek toplum gerekse de millet nam ve hesabına kalıcı bayram mahiyetinde olduğuna işaret ederek, "Milli hedefimiz ülkemizi kalıcı olarak bayram yerine dönüştürmek, bu suretle sıkılı yumrukları açarak, önyargıları aşarak, vehimleri atarak muhabbet ve musafaha ortamını işlenmeyi bekleyen bir cevher gibi ortaya çıkarmaktır." ifadesini kullandı.
"HİÇBİR TUZAK, KARARLILIĞIMIZI SEKTEYE UĞRATAMAYACAKTIR"
Bu mühim ve mümtaz hedefin doğası gereğince sabır, samimiyet, güven, dürüstlük, empati, hoşgörü, dikkat ve teenni gerektirdiğini aktaran Bahçeli, şu değerlendirmede bulundu:
"'Terörsüz Türkiye' olarak somutlaşan ve daha önemlisi büyük Türk milletinde makes bulan söz konusu hedefe inşallah ulaşılacaktır. Yasa dışı kanlı silahların gömülüp demokratik siyasetin görüş menzilini tayin ve tarif ettiği bir Türkiye'nin hızına ve yükseliş hırsına muadil ve muhatap hiçbir ülke yetişemeyecektir. Merhum düşünürümüz Ziya Gökalp'in ifadesiyle, 'ümitsizlik baykuşu hiçbir insanımızın gönlüne yuva yapamayacaktır.' Bayram günlerinin mehabet, merhamet ve memnuniyet iklimiyle terörsüz Türkiye mefhumunun mehtabı, membaı, sosyal ve psikolojik mekanizması inşallah terekküp edecektir. Niyetimiz halis olduğundan nihai kısmetimiz de hayır olacaktır. Hiçbir tuzak, hiçbir kumpas, hiçbir komplo, hiçbir kumandalı tertip kararlılığımızı sekteye uğratamayacaktır."
"İÇ ASAYİŞ VE HUZUR ATMOSFERİ ZEHİRLENMEK İSTENDİ"
Devlet Bahçeli, elbette terörsüz Türkiye gaye ve gayretinden ürken, korkulu rüyalar gören iç ve dış mihrakların olduğunu ve bu mayası lekeli güruhun son günlerde iyice ayyuka çıktığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Barış, demokrasi ve kardeşlik azmimizi hazmedemeyen, bununla da kalmayıp tarihsel nitelikli gelişmeleri baltalamak ve budamak maksadıyla organize eylem halinde bulunanlar pisliğe konan sinekler gibi ortalığa üşüşmüşlerdir. Terörsüz Türkiye amaç ve arzusunu bulandırmak, hatta belini kırmak için beşinci kol faaliyeti dış bağlantılı şekilde devrededir. Nitekim Rusya ile Ukrayna arasında barış umutlarının yeşerdiği, Suriye Arap Cumhuriyeti'nde tecelli eden pozitif gündem ile siyasi istikrar özlemlerine etap etap erişildiği, aynı zamanda Türkiye'nin bölgesel ve küresel alanda sözü geçen, saygınlığı ve caydırıcılığı yükselen üst bir seviyeye geldiği bir dönemde hukuki bir mesele sokak ve boykot girdabına çekilmiş, iç asayiş ve huzur atmosferi zehirlenmek istenmiştir."
MHP lideri Devlet Bahçeli (Takvim.com.tr Arşiv)
CHP'nin maalesef Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı şer ve şiddet cephesi açtığını vurgulayan Bahçeli, "Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün mirası adeta yağma malına çevrilmiştir. Dış aleminde sade, iç aleminde zengin aynı şekilde mütedeyyin, muhterem, milli ve manevi hassasiyetleri minare gibi dimdik yükselen her vatandaşımız ülkemize yapılan saldırı ve sabotajları görmüş, melanet oyunları okumuştur." ifadesini kullandı.
"TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NDE ÜSTÜN OLAN HUKUKTUR"
Bahçeli, hukuki bir davayı çarpıtarak sandıkla kutuplaştırmanın aymazlıktan öte art niyetlilik olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde tuz kokmuş, yolsuzluk, rüşvet ve hırsızlık iddiaları şüyu vukuundan beter sözünü akıllara düşürmüştür. 19 Mart ile 23 Mart tarihleri arasında Türkiye'yi sokaklara sıkıştırmak ve nefes alamaz hale getirmek amacıyla dışarıdan tazyikli faşizan bir kalkışma yaşanmıştır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi yan kesicilerin, yol kesenlerin, haram yiyenlerin, şehremini vazifesini cebini ve banka hesaplarını doldurmak suretiyle çiğneyenlerin eline ve siyasi emellerine hapsolmuştur. Bu skandal ve kanun dışı yolsuzluk bataklığının kurutulması, fail ve mücrimlerden hesap sorulması hukuk devletinin ikamesi ve ihmali olamayacak bir sorumluluğudur. Türkiye Cumhuriyeti'nde üstün olan hukuktur."
MHP lideri Devlet Bahçeli (Takvim.com.tr Arşiv)
"Demokrasiyle hukuku çatıştırmak, ihanetle milli iradeyi örtmeye çalışmak seçilmiş bahanesiyle çok ciddi suçlamaların odağında yer alan şahısları haksızca aklamaya ve arkalamaya çabalamak anarşiye ve asayişsizliğe kati hizmettir." değerlendirmesinde bulunan Bahçeli, böylesi bir mesnet ve mezuniyetin hiç kimseye verilmediğini ve verilemeyeceğine dikkati çekti.
"TÜRKİYE'DE HAK ARAYIŞLARININ YOLU BELLİDİR"
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve yolsuzluk iddialarının merkezinde bulunan 50'ye yakın kişinin tutuklandığını anımsatan Bahçeli, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Soruşturma ve kovuşturma süreçlerinin seri şekilde ikmali yapılarak kim suçlu, kim suçsuz tefrik ve temin edilmelidir. Hukuk herkese lazımdır. Hukuka karşı çıkmak, hukuk insanlarını aşağılamak, adalet terazisini tartışmaya açmak devletin egemenlik haklarına, milletin varoluş haysiyetine örtülü operasyondur. Bu menfur operasyonun ezcümle muhassalası Türkiye'yi ateşe atmaktır. CHP Genel Başkanı ve kaos sever yandaşlarının günlerce Saraçhane'de tepişmeleri, yaygın ve yoğun kriz sarmalı oluşturarak toplumsal bünyeye teşmil gayretleri hiçbir demokratik ve medeni ülkede görülmemiş ilkesiz ve iffetsiz bir zorbalıktır. Türkiye'de hak arayışlarının yolu bellidir ve herkese açıktır."