Fidan, bu hususta Başkan Erdoğan'ın vizyonunun da son derece net olduğunu vurgulayarak, şunlar kaydetti:
"Filistin meselesinde ve diğer meselelerde, elimizi taşın altına sokmaktan çekinmiyoruz. Türkiye olarak, Filistin meselesinde yükü sadece Arap kardeşlerimize bırakamayız. Bu mesele, bütün İslam dünyasının ortak problemidir. Bu hepimizin ortak yarası. Bu sorunu hep beraber sırtlanmamız gerekiyor. Bunun sorumluluğunu sadece birkaç kardeşimize, birkaç Arap ülkesine bırakmak doğru olmaz. Tam tersine bu Arap kardeşlerimize büyük haksızlık olur. Amerika'nın ve Batı gibi kilit ülkelerin kayıtsız şartsız destek verdiği İsrail karşısında, bu meselede onları yalnız bırakamayız. Bu bilinçten hareketle biz, bütün fedakarlığımızla, bütün iyi niyetimizle, sorunu beraberce üstlenmeye ve gerekli yardımı yapmaya hazır olduğumuzu ifade ettik. Bu konuda Suudi Arabistan'la aramızda fikir birliği mevcut."
Fidan, ortak savunma, teknoloji alanlarında bilimsel araştırma ortaklıkları ve ittifakların kurulmasıyla ilgili bölgede yeni ittifaklar olup olmayacağın ilişkin soruya "Elbette görebiliriz. Mevcut olan dostluklarımızı, çeşitli alanlarda somut işbirliğine ve somut mekanizmalara dönüştürme vakti geldi. Bu hep konuştuğumuz bir konu. Arap ülkeleri, İslam ülkeleri birbirleriyle son derece iyi kardeşler. Bu ülkelerin yetkilileri bir araya geldikleri zaman, birbirini son derece iyi ağırlıyorlar, birbirlerine son derece güzel sözler söylüyorlar. Ama gerçek hayattaki sorunlarla ilgilenmek için kurumsal ilişki geliştirmek ve işbirliği platformları geliştirmek konularında biraz yetersizliğimiz var. Bu eksikliği gören liderlerimiz, özellikle ekonomik alanda, finans alanında, savunma alanında, enerji alanında; eğitim, öğretim, sağlık, teknoloji dahil farklı alanlarda çeşitli işbirliği mekanizmaları artık kurma konusunda karar almış durumdalar." yanıtını verdi.
Savunma sanayisinde çok ciddi bir işbirliği olduğunu kaydeden Fidan, şunları dile getirdi:
"Biliyorsunuz, Türkiye'nin savunma sanayisi alanında kazandığı belli yetenekler ve kapasiteler var. Bunları kardeş ülkelerle paylaşma ve ortak yatırıma dönüştürme konularında şu anda devam eden çok ileri projeler var. Gerek Suudi Arabistan'la gerek Birleşik Arap Emirlikleri'yle (BAE) gerek Katar'la bölgede yürüttüğümüz çok önemli savunma sanayisi işbirliği var. Buna ilaveten, ekonomi alanında, finans alanında, yatırım alanında devam eden işbirliklerimiz var. Bunları daha ileriye nasıl taşıyabiliriz? Şu anda bunun arayışı içindeyiz. Hedefimiz ilişkilerimizi kurumsallaştırmaktır. Bir projede bir araya gelip, sonra hemen dağılmak olmaz! İşbirliğimizi nasıl kalıcı hale getirebiliriz? Tıpkı Batılıların kendi aralarında yaptıkları gibi bizler de herkesin faydasına olan daha rasyonel projelerle, toplumlarımıza hak ettikleri refahı ve güveni sağlayacak olan bir işbirliği platformunu nasıl geliştirebiliriz? Tüm bu hedefleri hep birlikte gerçekleştirme peşindeyiz."
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'nin muhtemel Türkiye ziyaretine ilişkin ise Fidan, Orta Doğu'da Körfez dışında Türkiye için en önemli Arap ülkesinin Mısır olduğuna işaret etti.
Fidan, "Mısır'la ilişkilerimiz çok şükür normalleşti. İki ülkenin liderleri, önce Suudi Arabistan'da bir araya gelmişlerdi. Daha sonra Cumhurbaşkanı'mız Mısır'ı ziyaret etti. Şimdi ise Mısır Cumhurbaşkanı Sisi'nin Türkiye'yi ziyareti planlanıyor. Ziyaretin tarih üzerinde çalışıyoruz." diye konuştu.