İstanbul'da gezi Moskova'da katliam | Rusya'daki terör eyleminin şifreleri çözülüyor! Türkiye'ye neden geldikleri ortaya çıktı! Bir kişi daha tutuklandı

Rusya'da 139 kişinin ölümüne sebep olan teröristlerin ikisinin daha önce Türkiye'de bulunduğu belirlendi.Teröristlerden birisinin İstanbul'daki fotoğrafları Rus haber ajansı tarafından servis edildi. Teröristlerin neden Türkiye'ye geldiği öğrenilirken, tüm Avrupa adeta alarma geçti. DEAŞ Rusya Devlet Başkanı Putin'i hedef alan bir tehditte bulunurken, DEAŞ'lı teröristin kulağını kesip yediren Rus asker, kullandığı bıçağı açık artırmaya çıkardı. Öte yandan Moskova'daki terör saldırısının bir zanlısı daha tutuklandı. İşte detaylar...

Giriş Tarihi 25 Mart 2024, 07:00 Güncelleme 26 Mart 2024, 15:44
İstanbul’da gezi Moskova’da katliam | Rusya’daki terör eyleminin şifreleri çözülüyor! Türkiye’ye neden geldikleri ortaya çıktı! Bir kişi daha tutuklandı

İÇİNDEKİLER

Rusya'nın başkenti Moskova'da Crocus City Hall adlı konser salonuna düzenlenen saldırı dünya gündemine oturdu. Silahlı bir grup saldırgan, Cuma akşam saatlerinde Moskova Bölgesi'ndeki Krasnogorsk kasabasında bulunan konser salonuna girip insanların üzerine ateş açtı.

'Picnic' isimli rock müzik grubunun konserinin hemen öncesinde önce lobide, ardından salon içinde ateş açmaya devam eden teröristler, daha sonra ise patlayıcı attı.

Rusya’nın başkenti Moskova’daki Crocus City Hall.

SALON ALEVLER İÇİNDE KALDI
Patlamanın ardından binada büyük bir yangın çıkarken, konser salonunun yaklaşık üçte biri alevler içinde kaldı. Bir kısmı da çöken binada 139 kişi hayatını kaybetti.

"Organize bir grubun üyesi olarak ölümle sonuçlanan terör saldırısı gerçekleştirme" ile suçlanan 11 şüpheliden 4'ü Moskova Basmanny Bölge Mahkemesi'nde ayrı ayrı salonlarda hakim karşısına çıkarıldı. Sorgu sırasında işkence gördüğü bildirilen zanlılardan biri sedye ile getirilirken diğerlerinin de epeyce hırpalandığı anlaşılıyordu. 4 şüpheliden 3'nün suçlarını itiraf ettiği öğrenildi.

Şüphelilerden Tacikistan vatandaşları Dalercon Mirzoyev, Saidakram Murodali Raçabalizoda, Fariduni Şamsidin ve Muhammadsobir Fayzov'un 22 Mayıs'a kadar cezaevinde tutuklu kalmasına karar verildi.

3 ŞÜPHELİ DAHA TUTUKLANDI
Rusya Soruşturma Komitesi Başkanı Alexander Bastrykin, konser salonunu hedef alan terör saldırısına yardım eden üç kişinin daha tutuklandığını duyurdu. Bu üç kişinin Aminçon ve Dilovar İslomov kardeşler ile babaları İsroil İslomov olduğu düşünülüyor.

Bastrykin, saldırganlara daire ve araba temin eden söz konusu üç şüphelinin ayrıca para transferi de gerçekleştirdiğini söyledi.

Rus yetkililer, ülkenin son 20 yılındaki en kanlı saldırıyı Cuma akşamından bu yana araştırıyor. Komitenin başındaki Bastrykin, soruşturmanın tüm olayların kronolojik sırasına göre yürütüldüğü bilgisini verdi, teröristlerin yerel saatle 18.54'te Crocus Belediye Binası'na gittiğini aktardı.

Saldırının 19.58'de sokaktaki insanlara ateş açarak başladığını belirten yetkili, teröristlerin daha sonra binanın lobisine girdiğini ve ayrım gözetmeksizin herkesi vurduğunu kaydetti.

Katliamın ardından enkaz altında kalanları arama çalışmaları devam ediyor.

Bastrykin, saldırganların yanlarındaki plastik bidonlarda benzin getirdiğini, binayı ateşe verip saat 20.11'de konser salonundan ayrıldıklarını da ekledi.

8 ŞÜPHELİ TUTUKLANDI
Moskova Basmanny Mahkemesi, ilerleyen saatlerde sekizinci şüphelinin de tutuklandığını duyurdu. Söz konusu şahıs, 22 Mayıs'a kadar gözaltında kalacak.

Alisher Kasimov.

Kırgız Cumhuriyeti doğumlu Kasimov'un terör saldırısını düzenleyen şüphelilere dairesini kiraya verdiği belirtiliyor.

73 DAKİKA SÜRDÜ
Soruşturma Komitesi liderinin verdiği bilgi, 139 insanın katledildiği saldırının 73 dakika sürdüğünü ortaya koyuyor.

PUTİN'DEN YENİ AÇIKLAMA GELDİ

Rusya lideri Vladimir Putin, Moskova saldırısının ardından ikinci kez televizyona çıktı. Ancak Putin bu kez Ukrayna'yı doğrudan suçlamamayı tercih etti.

Televizyonda yayınlanan konuşmasında Putin, "Bu suçun, İslam Dünyası'nın da ideolojisiyle asırlardır çatıştığı radikal İslamcılar tarafından işlendiğini biliyoruz" cümlesini kurdu, devamında "Rusya'ya ve onun halkına karşı bu suçu işleyen ellerin kime ait olduğunu artık biliyoruz, şimdi bunun emrini verenin kim olduğunu bilmek istiyoruz" dedi.

Böylece daha önce doğrudan Ukrayna'yı suçladığı söyleminden uzaklaşan Vladimir Putin, bununla birlikte saldırganların, olayın ardından Ukrayna'ya kaçmaya çalıştıkları iddiasını yineledi. "Onları orada kim bekliyordu?" sorusunu yönelten Rus lider, ABD'nin dünyanın geri kalanını saldırının yalnızca DEAŞ tarafından yapıldığına ikna etmeye çalıştığını öne sürdü.

DEAŞ tarafından yayımlanan mesaj.

DEAŞ'TAN RUSYA'YA İNTİKAM MESAJI
Teröristlerin şiddet gördüğüne ilişkin soruları yanıtsız bırakan Putin'e DEAŞ'tan Rusya'ya yeni bir tehdit geldi.

'Putin dahil tüm zalim Ruslara tehdit' başlığı ile yapılan paylaşımda 'Dikkat edin, rehin tutulan kardeşlerimizin intikamını alma fırsatımızın olmadığını düşünmeyin' denildi.

UKRAYNA'DAN AÇIKLAMA
Ukrayna lideri Zelensky, Putin'in iddialarına yanıt verdi. Zelensky, Putin'i eleştirerek, 'Putin yine kendi kendine konuşuyordu ve bu yine televizyonda yayınlandı. Yine Ukrayna'yı suçluyor' dedi.

MONTAJLI VİDEO YAYINLANDI
Rusya'nın bilinen televizyon kanallarından biri olan NTV'de, üst düzey bir Ukraynalı yetkilinin montajlı açıklaması yayınlandı. Oleksiy Danilov isimli yetkili söz konusu montajlı videoda, "Bugün Moskova'da olanlar çok eğlenceli. Onlar için bu tür eğlenceleri daha sık düzenleyeceğimize inanıyorum" diyordu.

Oleksiy Danilov isimli yetkili.

Videonun iki farklı televizyon röportajından kesilerek hazırlandığı kısa sürede ortaya çıktı. Zira, iki röportaj da YouTube'da bulunuyor.

Bunlardan ilki Danilov'la 19 Mart tarihinde yapılan bir röportaja ait. Üç gün önce yayınlanan ikinci röportajda ise Ukrayna'nın askeri istihbarat şefi Kirlo Budanov da yer alıyor.

Ancak Danilov'un NTV videosunda yer alan bazı sözleri orijinal röportajlarda duyulmuyor. BBC Verify, Liverpool John Moores Üniversitesi'nde yapılan analizin NTV videosunda sesin manipüle edildiğini ortaya koyduğunu duyurdu. Araştırmacılar, Danilov'un sesinin yapay zeka tarafından üretilip üretilmediği konusunda araştırmalarına devam ediyor.

4 ŞÜPHELİ HAKKINDA NELER BİLİNİYOR?
Moskova saldırısına ilişkin dört şüpheli hakkında bilinenler şu şekilde;

Dalercon Mirzoyev: 32 yaşındaki adam mahkemeye çıkarılan ilk sanık. RIA Novosti'ye göre, Tacikistanlı Mirzoyev'in Rusya'nın güneyindeki Sibirya şehri Novosibirsk'te üç aylığına geçici kaydı vardı, ancak bu kaydın süresi doldu.


Saidakram Murodali Raçabalizoda: İkinci sanık olarak mahkemeye çıktı ve elinde Rus tescil belgeleri olduğunu ancak bunların nerede olduğunu hatırlayamadığını söyledi. Devlet medyası RIA Novosti'ye göre bir tercüman aracılığıyla iletişim kurdu. Rachabalizoda'nın 1994 yılında doğduğu bildirildi.


Fariduni Şamsidin: 1998 yılında Tacikistan'da doğmuş olup Orta Asya ülkesinin vatandaşı.

İSTANBUL'DA GEZDİĞİ ORTAYA ÇIKTI
Haber ajansı Ria Novosti, 4 Mart'ta Türkiye'den Rusya'ya geçtiğini belirten Fariduni Şamsidin isimli teröristin İstanbul'da çekilen fotoğraflarını paylaştı.

Teröristin İstanbul'da çekilen fotoğrafları ortaya çıktı.

KONUM: AKSARAY
Teröristin 23 Şubat'ta Instagram hesabında paylaştığı fotoğraflarda defalarca kez Aksaray'ı gezdiği ve Fatih Camii'ne gittiği görülüyor.

Teröristin turist gibi gezdiği İstanbul'da serpme kahvaltı keyfi yapması da dikkat çekti.

8 aylık bir bebeği olduğu belirtilen 36 yaşındaki adam, ifadesinde Rusya'da bir fabrikada çalıştığını ifade etti.

Muhammadsobir Fayzov: Faizov işsizdi, daha önce Moskova'nın kuzeydoğusundaki Ivanovo şehrinde bir berber dükkanında çalışıyordu ve bu şehirde kayıtlıydı. 2004 yılında doğduğu söyleniyor.

Fayzov, mahkeme salonuna doktor eşliğinde tekerlekli sandalyede getirildi. Diğer şüpehelilerin ise yüzlerinde şiş ve morluklar olduğu görüldü.

TÜRK YETKİLİ AÇIKLAMADA BULUNDU
İngiliz haber ajansı Reuters'a adının açıklanmaması kaydıyla konuşan Türk güvenlik yetkilisi, geçen hafta Moskova'da ölümcül bir saldırı gerçekleştiren kişilerden ikisinin "Rusya'da oturma izinlerini yenilemek için kısa bir süreliğine Türkiye'ye giriş yaptıklarını ancak radikalleşmelerinin Türkiye'de gerçekleşmediğini" söyledi.

Yetkili saldırganlar hakkında herhangi bir tutuklama emri bulunmadığını, yani Türkiye ile Rusya arasında serbestçe seyahat edebildiklerini belirtti ve saldırganların uzun süredir Moskova'da yaşadığını sözlerine ekledi.

Saldırganlardan Fariduni Şamsidin'in 20 Şubat'ta havayoluyla Rusya'dan Türkiye'ye giriş yaptığı, İstanbul Fatih'te bir otelde kaldıktan sonra 2 Mart'ta İstanbul Havalimanı'ndan Rusya'ya gittiği tespit edildi.

AYNI UÇAKLA DÖNDÜLER
Diğer saldırgan Saidakram Murodali Raçabalizoda'nın ise 5 Ocak'ta İstanbul'a gelerek Fatih'te bir otelde bir süre kaldığı, daha sonra Fariduni Şamsidin ile aynı uçakta Moskova'ya döndüğü belirlendi.

Fariduni Şamsidin'in yakalandığında yapılan ön ifadesinde, vizesi bittiği için Türkiye'ye gidip geldiğini itiraf ettiği belirtildi.

SORGU GÖRÜNTÜLERİ ORTAYA ÇIKTI
Teröristlerin saldırıdan sonra nasıl yakalandığı ve sorgulandığına dair de yeni bilgilere ulaşıldı.

Şüpheli teröristlerden biri olan Fariduni Şamsidin, spor salonunun zemininde pantolonu indirilmiş ve kasık bölgesine teller bağlanmış halde yatarken.

CİNSEL ORGANINA 80 VOLT ELEKTRİK VERDİLER
Telegram kanallarında 25 Mart tarihinde yayınlanan görüntülerde Türkiye'den geldiğini söyleyen Fariduni Şamsidin isimli teröristin sorgusunun daha sonra çok daha şiddetli bir şekilde yapıldığı görülüyor.

Görüntülerde bir spor salonunun zeminine yatırılan Fariddun'un ağzından salyalar çıktığı görülürken bu sırada pantolonunun indirildiği ve cinsel organına elektrik kabloları takıldığı anlaşıldı. Kabloların diğer tarafında ise 80 voltluk pile sahip askeri radyo bulunuyor.

Görüntülerin sosyal medyada yayılmasından sonra bazı hesaplar, bu yöntemin Rusya'da yaygın olduğunu aktardı.

Saldırıda rol aldığından şüphelenilen Saidakram Murodali, kulağı kesilmiş halde sanık kafesinde oturuyor.

Bu sorgunun Tapik lakabıyla bilinen TA-57 isimli askeri telefon aracılığıyla yapıldığı belirtilirken, "80 volta kadar elektrik verilebiliyor ve bu da genelde mahkumların parmak, kulak ve cinsel organına verilebiliyor. En etkili yöntem de mahkumun üzerine su dökmek" yorumu yapıldı.

NEDEN KULAKLARI KESİLDİ?
Rus basınında çıkan bir haberlerde ise teröristlerden birisinin kulağının kesilmesinin nedeninin altında çeşitli anlamlar bulunduğu yazıldı.

Moskovsky Komsomolets gazetesine konuşan bir askeri uzman bu durumun eski bir sorgu tekniği olduğunu belirtterek, "Bu yöntemle birlikte suçlular hızlıca konuşturulur. Bunu yapması elbette kolay değil, özel bir eğitim almanız gerekiyor. Böyle durumlarda teröristlere yönelik insan hakları daha önemsiz bir hal alıyor. DEAŞ gibi terör grupları açısından farklı bir durum daha var. Radikal gruplar için kulak kesmenin anlamı çok büyük. Onlar için hem utanç verici hem de aşağılayıcı bir durum. Birçoğu kulakları kesildiği zaman 'Şehit' olmayacaklarına inanıyorlar. Dolayısıyla sembolik anlamı da bu" ifadelerini kullandı.

Teröristlerin ifadesi de ortaya çıkarken DailyMail'in haberine göre; saldırganlar için cezaevinde daha kötü günlerin başlaması ise an meselesi.

KULAĞIN KESİLDİĞİ BIÇAK AÇIK ARTIRMA İLE SATILIYOR
Daily Maily, DEAŞ'lı teröristin kulağını kesip yediren Rus askerinin kullandığı bıçağı açık artırmaya koyduğunu yazdı.

Kanlı bıçak açık artırmaya çıkarıldı.

Bıçağın henüz satılıp satılmadığı bilinmemekle birlikte, kayda değer en yüksek değerin 10 bin ruble olduğu görüldü.

Teröristin kulağının kesildiği bıcak.

500 BİN RUBLE KARŞILIĞINDA YAPMIŞ
Ukrayna sınırına 100 km. uzaklıkta yakalanan terörist Fariduni Şamsidin, ifadesinde talimatın Telegram üzerinden verildiğini 500 bin ruble karşılığında anlaştıklarını, paranın yarısını peşin aldıklarını 15 gün önce ülkeye geldiğini, diğer saldırganlarla da kaldıkları pansiyonda tanıştıklarını anlattı.

Dalercon Mirzoyev, Moskova'daki Basmanny bölge mahkemesinde sanıklar için kapalı bir cam duvarın arkasında otururken görüntülendi.

Terörist ayrıca kendisine konser salonundaki herkesin öldürülmesi yönünde talimat verildiğini de söyledi.

Saldırı anına ait fotoğraflar.

Sosyal medyada dört teröristin Crocus Şehir Merkezi'nin lobisine giriş yaptığı anlar da yayınlandı. Amatör bir kamera ile çekilen görüntülerde önce uzaktan gelen silah sesleri ile insanların kaçışmaya başladığı fakat daha sonra silahlarla cam kapıları tuzla buz eden teröristlerin insanların üzerine ateş açtığı anlaşılıyor.

Silahlı saldırının şüphelilerinden Muhammadsobir Fayzov.

RUSYA ABD VE UKRAYNA'YI İŞARET ETTİ
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zaharova, Moskova saldırısına ilişkin kaleme aldığı yazıda, ABD ve Ukrayna'yı işaret etti. Zaharova, "ABD, Rusya'da yasadışı ilan edilen DAEŞ terör örgütünden bahsederek, Ukrayna'yı kurtarmaya, kendisini ve yarattığı Zelenski rejimini örtbas etmeye çalışıyor" dedi.

Zaharova, "Amerikalı siyaset mühendisleri, Crocus Belediye Binası saldırısının DAEŞ terör örgütü tarafından gerçekleştirildiği masallarıyla kendilerini köşeye sıkıştırdılar" ifadelerini kullandı.

Teröristlerin kullandığı araç.

Rus haber ajansı, RIA Novosti; Terör saldırısından sonra saldırganlar otoyolda saatte 140 km'yi aşan bir hızla Ukrayna'ya doğru ilerlediğini yazdı.

İNGİLTERE RUSYA'YI PROPAGANDA YAPMAKLA SUÇLADI
Diğer yandan Rusya'nın saldırıların ardından ABD ve Ukrayna'nın olduğunu öne sürmesi üzerine İngiltere, Rusya'yı 'tamamen şeytani bir işgali savunmak için sis perdesi propagandası yapmakla' suçladı.

KREMLİN'DEN AÇIKLAMA
Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov, gazetecilere açıklamalarda bulundu. Peskov, Putin'in bugün bir toplantı yaparak, saldırı sonrası alınacak önlemlere ilişkin kurmaylarını bilgilendireceğini paylaştı. Peskov, Batılı ülkelerle bir temas kurulmadığının altını çizerek, iş birliği gerçekleştirilmediğini ifade etti.

PESKOV'DAN O SORUYA TEK CÜMLELİK YANIT
Bir gazetecinin "Mahkemedeki videolarda sanıkların gözle görülür şiddet belirtileri olduğu dikkat çekiyor: morluklar, yüzün şişliği, kanla kaplı bandajlı bir kafa, içlerinden biri tekerlekli sandalyede ve gözleri kapalı. Daha önce internette işkenceyi çağrıştıran video ve fotoğraflar ortaya çıkmıştı. Onlara ne oldu ve bu konuda nasıl yorum yapabilirsiniz?' sorusuna ise Peskov, 'Hayır, bu soruyu cevapsız bırakıyorum' yanıtını verdi.

ASIL HEDEF BAŞKAYDI
Peskov, enkaz çalışmalarının kaldırılmaya devam etmesi nedeniyle ölü sayısının artabileceğine işaret etti. Rus basını, teröristlerin saldırıyı 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde yapmayı planladıklarını ancak gerçekleştiremediklerini yazdı.

DÜNYADA KORKU ARTTI
Rusya'yı sarsan saldırıyı DEAŞ'ın Horasan kolunun üstlenmesi, dünyada terör örgütünün saldırılarının tekrar yükseleceği korkusuna yol açtı.

Birleşmiş Milletler'in yakın tarihli raporu örgütün internetten yeni militanlar bulduğuna işaret ederken, DEAŞ militanlarının Suriye'deki El Hol kampında tekrar örgütlenme ihtimalinden endişe ediliyor.

Fransa ise güvenlik uyarı sistemini en üst seviyeye çıkarırken, İngiliz medyası ülkede 'yalnız kurt' saldırılarının artık daha olası olduğunu yazdı.

KÜRESEL HIRSLARI VAR
ABD'li New York Times gazetesi terör örgütü DAEŞ'in hiç bir kolunun Avrupa'ya gözünü diken 'DEAŞ-Horasan' kadar acımasız olmadığını ve örgütün küresel hırslarının olduğunu yazdı.

İNTERNETTEN MİLİTAN ALIMI
Birleşmiş Milletler'in DEAŞ-Horasan'ın faaliyetlerine ilişkin Ocak ayındaki rapora göre, örgüt geçen yıl Tacikistan ve diğer Orta Asya ülkelerinden militan toplama kampanyası başlattı. BM Güvenlik Konseyi'ne de sunulan rapora göre, DEAŞ-H son bir sene içinde aralarında Tacikistan'ın aşırıcı İslamcı grubu Cemaat Ensarullah'ın eski militanlarının da yer aldığı elemanları, sosyal medyayı kullanarak örgütlemeyi başardı. Örgüt, Afganistan'da 2021'de yönetime gelen Taliban'ın ılımlı hareket ettiğini düşünen militanlar ve diğer yabancı savaşçıları cezbetmek için "kapsayıcı bir işe alım stratejisi" benimsedi.

TEHLİKE ARTACAK
Amerikan Wall Street Journal'ın hazırladığı haberde ise DEAŞ endişesiyle ilgili Suriye'de yaklaşık 44 bin kişinin kaldığı El-Hol kampı işaret edildi. Kampta yakın dönemde yapılan güvenlik taramasında çok sayıda silah ve DEAŞ militanları bulunduğu belirtilen haberde, özellikle Donald Trump'ın tekrar Oval Ofise gelmesi halinde ABD güçlerinin bölgeden çekilmesi ihtimalinin ortaya çıkabileceğini ve bu durumun tehlikeyi daha da arttırabileceği savunuldu. Haberde eski bir Pentagon görevlisinin, "El-Hol patlamayı bekleyen bir saatli bomba" ifadesi dikkat çekti.

Öte yandan Saldırıyı gerçekleştiren teröristlerin Türkiye'de ve İran'da eylem yapan DEAŞ'ın aynı hücresinden çıktığı tespit edildi.

RAPORLAR ORTAYA ÇIKTI
Takvim, bu hücreyle ilgili çok önemli rapora ulaştı.

29 Şubat 2020'de ABD ve Taliban arasında imzalanan anlaşma kapsamında, ABD ve NATO güçlerinin Afganistan'dan çekilme sürecine başlamasıyla birlikte, Taliban Afganistan Kabil'i 15 Ağustos 2021'de kontrolü altına aldı.

Suriye, Irak ve Afrika başta olmak üzere dünyanın çeşitli bölgelerinde faaliyetlerini sürdüren DEAŞ terör örgütü, Afganistan bölgesinde sözde Horasan Vilayeti "Islamıc State Khorasan Province" (ISKP) adı altında otorite boşluğuyla beraber, bölgede etkinliğini artırdı. Horasan bölgesi, İran'ın doğusu ile Türkmenistan, Özbekistan, Tacikistan ve Afganistan'ın kesişim noktalarını kapsamasına rağmen, örgüt bölgedeki ana varlığını Afganistan'ın doğusuna taşıdı.

Taliban'ın da cezaevlerinin kapılarını açmasıyla birlikte Birleşmiş Milletler verilerine göre örgütün toplam mensup sayısı yaklaşık 6 bine yükseldi. Örgütün bölgedeki sözde liderliğini yapan Tacik kökenli Afganistan vatandaşı Şahab El Muhacir kod adlı Sanaullah Ghaffari'nin 6 Haziran 2023'de Afganistan'ın güneyindeki Kunar Eyaleti'nde düzenlenen bir operasyonda öldürüldü.

Teröristlerin kullandığı silahlar.

Birleşmiş Milletler'in DEAŞ terör örgütü ile ilgili yayınladığı 17. Rapor'da ise Salahudin kod adlı Maulawi Rajab isimli teröristin Sanaullah Ghaffari'nin ölümünden sonra sözde Horasan Vilayeti Dış Operasyonlar Sorumlusu olarak faaliyet gösterdiği aktarıldı.

PROPAGANDA FAALİYETLERİ DEŞİFRE OLDU
Örgütün bölgede toprak hakimiyeti sağlamak yerine hücre tipi yapılanmalarla vur-kaç taktiği ile eylem arayışlarını sürdürdüğü, "Voice Of Khorasan" ve "Sawt Khorasan" isimli dergilerle bölgedeki faaliyetler anlatılarak propaganda faaliyetleri yürüttüğü öğrenildi.

15 Ağustos 2021'den günümüze kadar Horasan vilayeti tarafından 40'dan fazla silahlı, bombalı ve suikast tipi saldırı gerçekleştirildi. Bu saldırılarda yaklaşık 800 kişi hayatını kaybederken yüzlerce kişi ise yaralandı.

RUSYA, İRAN VE TÜRKİYE'DEKİ SALDIRI AYNI HÜCREDEN
Bu saldırılar arasında en dikkat çekenleri ise son olarak Moskova'daki kanlı saldırı ile 5 Eylül 2022'de 2 Rus misyon çalışanının da aralarında olduğu yaklaşık 25 kişinin hayatını kaybettiği Kabil'deki Rusya Büyükelçiliğine yapılan saldırı, İran'da Şah Çerağ Türbesi'ne yönelik 26 Ekime 2022 ve 13 Ağustos 2023'de gerçekleştirilen saldırılar oldu.

Ocak 2024’de İran Kirman’da Kasım Süleymani’nin ölüm yıldönümü kapsamında düzenlenen anma etkinliklerine yönelik gerçekleştirilen saldırıdan bir kare.

Ayrıca örgüt 03 Ocak 2024'de İran Kirman'da Kasım Süleymani'nin ölüm yıldönümü kapsamında düzenlenen anma etkinliklerine yönelik gerçekleştirilen 89 kişinin hayatını kaybettiği bombalı saldırıyı gerçekleştirdi.

Moskova'daki konser salonu saldırısının ardından çekilen bir fotoğraf

ÇALIŞMALAR YOĞUNLAŞTIRILDI
DEAŞ'ın Horasan kolunun yeni tehdit mekanizması olduğu şüphesi yaptığı eylemlerle de gün yüzüne çıkmış oldu. Türkiye, DEAŞ'ın Horasan koluna katılımın yoğun olduğu ülkelerden gelen yolcuları da mercek altına aldı.

Örgüte katılımın yoğun olduğu ülkelerden gelen genç yolcuların dönüş biletleri ve otel rezervasyonları havalimanlarında incelenmeye alındı.

Dönüş bileti ve rezervasyonları olmayan kişilerin havalimanlarından geri ülkelerine gönderilmesi sağlandı. Ayrıca gelen yolcuların istihbari kayıtları da incelenerek Türkiye'ye alınan onayın ardından alınması sağlandı. Milli İstihbarat Teşkilatı ve Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Başkanlığı, saha ajanlarıyla DEAŞ'ın Horasan kolunun faaliyetlerini sıkı izlemeye başladı.

Kilise saldırısını gerçekleştiren teröristler

Öyle ki örgütün gerçekleştirmeye çalıştığı birçok kanlı eylem de engellendi. Bunların başında örgütün yılbaşında hazırlandığı kanlı eylem vardı. Horasan kolunun Fatih Balat'taki Santa Maria Kilisesi ve bir Sinagog'ta eylem yapmayı planladığı bilgisine ulaşan Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), bu bilgiyi Emniyet Genel Müdürlüğü'yle paylaştı.

KOD İSİMDEN YOLA ÇIKILARAK HÜCRE ÇÖKERTİLDİ
Emniyet Birimlerine teröristin sadece kod ismi verildi. Emniyete bağlı istihbarat timleri sahaya inip, elde edilen verilere göre eylem yapacak kişinin E.Y. isimli Iraklı üyesi olduğunu belirledi. E.Y. isimli DEAŞ üyesinin Balat'ta eylem yapabilmek için hem Meryem Ana Kilisesi'ni hem de Sinagog'da keşif faaliyeti gerçekleştirdiği belirlendi. Yapılan çalışmaların ardından 9 ilde yapılan operasyonda 32 şüpheli gözaltına alındı.

ÖZEL UYGULAMALARLA TEMAS KURUYORLAR
Terör örgütü DEAŞ'ın sözde Horasan yapılanmasının, son dönemde Türkiye'ye karşı faaliyetlerinde de yabancı uyruklu mensuplarını daha çok kullandığı, bunların da Türkiye'de güvenlik birimlerinin kontrol ve takibine yakalanmamak için internet tabanlı uygulamalar üzerinden haberleştiği saptandı.Bu bilgi de Rusya'da saldırı sonrasında yakalanan teröristin ifadeleriyle bir kez daha kesinleşmiş oldu.

3 YILDA DEAŞ'E DARBE VURULDU
MİT'in son 3 yılda Emniyet Genel Müdürlüğü işbirliğiyle yurt içinde ve Suriye'de gerçekleştirdiği operasyonlarda DEAŞ yöneticilerinin de aralarında bulunduğu çok sayıda terörist etkisiz hale getirilirken, örgütün Türkiye yapılanmasına da büyük darbe vuruldu. MİT tarafından, DEAŞ'ın sözde eski "Türkiye vilayeti sorumlusu" Kasım Güler, Nisan 2021'de Suriye'de düzenlenen operasyonla yakalanarak, Türkiye'ye getirildi.

Güler'in ifadesinde yer alan, irtibatlı olduğu örgüt mensuplarına ilişkin bilgiler sonucunda ülke genelinde Emniyet Genel Müdürlüğü ile koordineli olarak operasyonlar gerçekleştirildi ve DEAŞ'ın sözde "Türkiye vilayeti yapılanması" ile bu yapılanmanın bağlı bulunduğu "Faruk ofisi"nin faaliyetleri akamete uğratıldı. Devam eden süreçte, MİT tarafından yürütülen istihbarat çalışmaları sonucu, DEAŞ'ın sözde "Türkiye vilayeti" mensubu olduğu bilinen ve Türkiye'deki örgüt üyelerine yardım faaliyetine aracılık eden Mohannad Mehi Aldine, Mahmoud Jabran ve Husam Elhumeydi'nin yakalanması sağlandı.

MİT, bu kişilerin ifadelerinden hareketle Şubat 2022'de örgütün sözde "Türkiye vilayeti" yapılanmasına yönelik operasyon gerçekleştirdi. Emniyet Genel Müdürlüğü ile koordineli gerçekleştirilen operasyonda, sözde Türkiye yapılanmasının faaliyetlerine darbe vuruldu.

DEAŞ'IN SÖZDE ELEBAŞI SURİYE'DE ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ
MİT ayrıca terör örgütü DEAŞ'ın sözde lideri Ebu Hüseyin El Hüseyni El Kureyşi'nin tespitine yönelik çalışmalar yürüttü. Suriye'deki istihbarat çalışmaları sonucu, El Kureyşi'nin örgüte yönelik operasyonlar nedeniyle sürekli gizlendiği ve yer değiştirdiği tespit edildi. İdlib-Dana bölgesinde, içerisinde yeraltı sığınağı bulunan bir ev inşa edildiği, ancak Kureyşi'nin Suriye'de DEAŞ'ın üst düzey kadrolarına yönelik gerçekleştirilen operasyonlardan tedirgin olması dolayısıyla bu eve yerleşmekten vazgeçtiği belirlendi.

El Kureyşi'yi yakın takibe alan MİT, DEAŞ'ın sözde liderinin kısa süreliğine Afrin Cinderes'te bir adreste bulunduğunu belirlerken, buradan da başka bir bölgeye geçeceği istihbaratının alınması üzerine, 29 Nisan 2023'te kritik operasyon için harekete geçti. Yaklaşık dört saat süren operasyonda Ebu Hüseyin El Hüseyni El Kureyşi, MİT ekiplerinin teslim olması yönündeki uyarılarına cevap vermedi. El Kureyşi, MİT ekiplerinin evin duvarlarını patlatarak içeri girmesinin ardından üzerindeki intihar yeleğini infilak ettirerek hayatını kaybetti.

İsrail'in Gazze'ye yönelik 7 Ekim'de başlayan saldırıları sonrasında, örgütün sözde üst yönetiminin, Türkiye'deki diğer dinlere mensup kişilere, ayrıca sinagog ve kiliselere yönelik eylem talimatı verdiği belirlendi.

İstanbul'da bulunan dini mekanlara yönelik, terör örgütü DEAŞ'ın Türkiye yapılanmasının sözde istihbarat sorumlusu "Abu Yakin el Iraki" kod adlı Micbel el-Şuveyhi ile "Ebu Leys" kod adlı Muhammed Hilaf İbrahim İbrahim tarafından keşif faaliyeti yürütüldüğü ve hazırlanan raporun örgüt üst yönetimine kriptolu bir mesaj halinde aktarıldığı, DEAŞ'ın Türkiye yapılanmasından "Abdullah el Cumeyli" kod adlı İyheb Elani tarafından ise Irak Büyükelçiliğine yönelik rapor hazırlandığı MİT tarafından deşifre edildi.

Emniyet Genel Müdürlüğü ile koordineli olarak Aralık 2023'te düzenlenen operasyonlarda, Selman-ı Farisi Taburu unsurlarının yakalanmasının da sağlandığı öğrenildi.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN