Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar Turkuvaz Medya'da açıkladı: "Türkmenistan gazı için 3 alternatif var"

Turkuvaz Medya Grubu tarafından düzenlenen '6. Enerji ve İklim Forumu: Yeşil Yüzyıl - Bugünü ve Geleceği Tasarlamak' Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar'ın katılımıyla bugün gerçekleştirildi. Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi Okan Müderrisoğlu ve Sabah Gazetesi Ekonomi Müdürü Dilek Güngör moderatörlüğünde, Turkuvaz Medya Grubu tarafından düzenlenen 6. Enerji ve İklim Forumu'na katılan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Türkiye'de enerji ve maden alanında yaşanan gelişmelere ilişkin açıklamalarda bulundu. Türkmenistan ile doğal gaz alanında Türkmen doğal gazının Türkiye'ye ve Türkiye üzerinden de Avrupa'ya gitmesi ile alakalı bir anlaşma imzaladıklarını söyleyen Bayraktar, "Türkmenistan'dan Türkiye'ye gazın gelmesiyle ilgili 3 alternatifimiz var." dedi.

Giriş Tarihi 07 Mart 2024, 08:53 Güncelleme 07 Mart 2024, 18:59
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar Turkuvaz Medya’da açıkladı: Türkmenistan gazı için 3 alternatif var

İÇİNDEKİLER

Turkuvaz Medya Grubu tarafından düzenlenen '6. Enerji ve İklim Forumu'nun özel konuğu Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, 'Dönüşümü Yönetmek' başlığı altında önemli bir konuşma gerçekleştirdi. Bakan Bayraktar, Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi ve Köşe Yazarı Okan Müderrisoğlu ve Sabah Gazetesi Ekonomi Müdürü ve Köşe Yazarı Dilek Güngör moderatörlüğünde yaptığı konuşmada, Akkuyu'da çalışmaların yoğun şekilde devam ettiğini, bu yıl içinde ilk elektriği üretmek istediklerini söyledi. Bakan Bayraktar, "Dört reaktörü 2028'e kadar devreye almak ve Türkiye'nin enerji ihtiyacının yüzde 10'unu buradan karşılamayı hedefliyoruz" dedi.



YASAL DÜZENLEME HAZIRLIKLARIMIZ VAR

20 gündür sahada olduğu Erzincan'daki maden kazasındaki son gelişmeleri değerlendiren Bakan Bayraktar, "İliç'teki kaza, benim bakanlığımın 9'uncu ayında gerçekleşti. İlk günden itibaren bizim Türkiye olarak olmazsa olmaz konularımızdan biri madenler dedik. Politikalarımızı o yönden geliştirdik. Bu konuda birtakım yasal düzenleme hazırlıklarımız var. Türkiye'yi derli toplu bir maden kanununa kavuşturma hazırlığımız vardı. Böyle bir kazayla karşılaşmak hakikaten çok üzücü" dedi. Madenlerin Türkiye'nin daha güçlü bir ekonomiye sahip olabilmesi için çok önemli olduğuna dikkat çeken Bayraktar, süreci şöyle anlattı: "Yaklaşık 3 hafta İliç'teydim. Orada 9 işçi kardeşimiz halen toprağın altında. Gittiğimiz ilk günden itibaren herkesin tek amacı oradaki insanlara ulaşmaktı. Fakat şöyle bir tablo düşünün; yaklaşık 10 milyon tonluk, 400 bin kamyonluk operasyona ihtiyaç duyacaksınız. Özellikle drone'larla, radarlarla, o insanların olacağı yerleri tespit ettik. Heyelan tehlikesi devam ediyordu. Cumhurbaşkanımız her gün benden bilgi alarak süreci takip etti. İnsani boyutundan sonra olayın ikinci boyutu da çevre boyutuydu. Altın madenciliğinde siyanür kullanılıyor. Yabancı-Türk ortaklığında, yüzde 80 yabancı ortaklığında bir şirket. İş sağlığı güvenliğinde çok dikkatli davrandığını düşündüğümüz bir şirketti. Fakat demek ki bir şeyler gözden kaçmış, 8'i tutuklu olmak üzere tutuksuz yargılananlar da var. O gün de söyledik, bu konuda sorumluluğu olan kimse, nerede olursa olsun hesabını verecek. Hem temiz suyun kontrol altına alınması, hem de toprağın başka bir yerle buluşmaması adına gerekli tedbirleri aldık. Çevreye zarar vermeden kontrol altına alınmış olacak. Düzenli olarak su numunesi alınıyor. Hem suda hem de toprakta çevreyi, insanımızı rahatsız edecek herhangi bir şey söz konusu değil. Bu işin iyi tarafı."

DENETİM KALİTESİ ARTACAK

Bakan Bayraktar, madendeki faaliyeti durdurduklarını belirterek, şunları söyledi: "Çevre Bakanlığımız çevre iznini iptal etti. Milli enerji ve maden politikası Türkiye için oyun değiştirici bir politika setidir. Türkiye maden çeşitliliği açısından dünyada sekizinci ve bu madenleri ekonomiye kazandırmamız lazım. Geçmişte yaşanan kazalara baktığımızda madencilik sektöründe yaşanan krizlerin bizi daha fazla regülasyona ittiğini görüyoruz. Bizim planımız düzenlemeleri daha yalın hale getirmekti. Yatırımı ve sermayeyi Türkiye'ye çekmek için planlar yapıyorduk. Erzincan'dan sonra bu planda bir değişiklik olmayacak. Bu stratejiden geri dönüş yok. Yine bu yolda devam edeceğimizi umuyorum. Mutlaka madencilikte iyileştireceğimiz alanlar var. Geçen yıl biz 8 bin maden denetimi yaptık. Erzincan'daki söz konusu madeni 2 kere denetledik. Çevre Bakanlığı da defalarca farklı yönlerden denetimler yaptı. Biz denetim kalitemizi de artırmalıyız. Bunu görüyoruz. Burada şirketin de üzerine düşenler var. Böyle kazalarda şirketi ortada göremiyorsunuz. Kenara çekilip tüm süreci devlete bırakıyorlar. Sorumlu madenciliğin önceliği, işletmecinin sorumluluğudur. Bu konuda düzenlemeler olacak. Madencilikte de bankacılığa benzer bir denetleme kurumu kurma yolundayız. Oradaki metodolojik yaklaşım gibi. Ruhsat iptali en son aşamada olmalı. Yeni bir denetim mekanizması da geliştirmeyi düşünüyoruz."

TÜRKMEN GAZINI HEMEN ALABİLİRİZ

Enerjideki diğer güncel ve önemli konulara da değinen Bakan Bayraktar, "Türkmenistan gazı yıllardır gündemimizde olan bir konu. Şartların olgunlaştığı bir noktadayız.Türkmenistan'dan gazın Türkiye'ye gelmesiyle ilgili ilk alternatif İran üzerinden swap. İkinci seçeneğimiz. İran ve Azerbaycan üzerinden swap, son seçeneğimiz ise Hazar denizinden boru hattıyla gelmesi. Son seçenek daha uzun vadeli ve sürdürülebilir. Türkmenistan'dan 2 milyar metreküp gazı hızla temin edebilecek noktadayız" değerlendirmesinde bulundu.

YENİLENEBİLİR ENERJİNİN ÖNÜNÜ AÇACAĞIZ

Bakan Bayraktar, Akkuyu'daki çalışmalara yönelik de şunları söyledi: "Çalışmalar yoğun şekilde devam ediyor. Bu yıl içinde ilk elektriği üretmek istiyoruz. Ama süreçte karşı karşıya olduğumuz açık ve kapalı bazı yaptırımlar var. Onları sahaya yansıtmadan çözmeye çalışıyoruz. Dört reaktörü 2028'e kadar devreye almak ve Türkiye'nin enerji ihtiyacının yüzde 10'unu buradan karşılamayı hedefliyoruz. Bunu yaptığımız takdirde yenilenebilir enerjinin önünü açmış olacağız. Türkiye'nin 30 yılda 20 bin megavatlık kurulu güce ihtiyacı var. Sinop'la alakalı iki ilgili ülke var. Rusya ve Güney Kore Cumhuriyeti. Trakya'yı ağırlıklı olarak Çin'le konuşuyoruz, orada çok ciddi noktaya geldik. Sinop'la alakalı elbette ki Rusya ve ROSATOM. Akkuyu'da ciddi tecrübemiz var, dolayısıyla bu tecrübeyi Sinop'a taşımak istiyoruz. Görüşmelerimiz iki tarafla devam ediyor. Gaz merkeziyle alakalı da ilk etapta İstanbul finans merkezine gaz ticaret platformu üzerinde çalışıyoruz, Gazprom'la çalışıyoruz. Bunu da kısa sürede devreye alabileceğimizi düşünüyoruz. Silivri'de kapasitesini artırmayı hedefliyoruz. Türkiye çok büyük bir piyasa, Türkiye'nin doğalgaz piyasası Avrupa'nın dördüncü büyük piyasası. Türkiye önemli bir piyasadır, önemli bir merkezdir."

Keşiflere ilişkin de Bakan Bayraktar, şu bilgileri paylaştı: "Karadeniz Sakarya gaz sahasındaki keşif Ağustos 2020. Çok kısa sürede gazı karaya çıkardık, evlerimizde kullanılır hale geldi. Ve bugün itibarıyla o sahadan 3.5 milyon metreküplük üretim yapıyoruz. Ve kararlı bir şekilde üretimimiz artıyor. Kararlılıkla 10 milyon metreküpe doğru gidiyoruz. Ama hedefimiz 40 milyon metreküp. 15 milyon hane halkının ihtiyacı karşılanacak. 2024 için 2, belki eğer zamanında yapabilirsek 3 tane ayrı arama kuyusu kazacağız."

GABAR'DA 100 BİN VARİLE ÇIKACAĞIZ

Karadeniz keşfi kadar Gabar keşfinin de çok önemli olduğunu vurgulayan Enerji Bakanı Bayraktar, şöyle konuştu: "Gabar'da günlük 37 bin varil petrol üretiyoruz. Bu ay sonuna kadar 3 yeni kuyu, nisan ayında da 9 yeni kuyu açacağız. Böylece ilk etapta günlük 50 bin varile, 2024 sonunda da 100 bin varile çıkacağız. O bölgeye çok yoğunlaşmış durumdayız. Doğalgaz ve petrolde dış pazarlarda da üretim amaçlarımız var. Somali'deki denizlerde petrol ve doğalgaz araması için çalışmalara başlayacağız. Libya'da karada bazı sahalarda ilgilerimiz devam ediyor." Desteklere ilişkin de bilgi veren Bakan Bayraktar, "Geçtiğimiz yıl elektrik ve gaz 282 milyar lira destek verdik. Bütçe imkân ve kabiliyetleri kapsamında vatandaşlarımızı desteklemeye devam edeceğiz. Destek mekanizmamız ihtiyacı olana da olmayana da şeklinde ama biz bunu daha çok ihtiyaç sahiplerine kaydırmak istiyoruz" dedi.

KAPASİTELER ARTIK ÜRETİME DÖNMELİ

Bakan Bayraktar, şöyle devam etti: "Sanayicilerimizin ve yatırımcıların elinde olan yenilenebilir enerjide bazı kapasiteler var. Bizim beklentimiz bu kapasitelerin artık üretime dönmesi. Yatırımcılar da bazı engellerden bahsediyorlar. Üzerinde çalıştığımız konulardan biri de izin süreçlerini daha hızlı ve etkin hale getirmek. Süper izinlerle belirli bir süre içerisinde kamu idarelerinde beklemeden izinlerin alındığı bir modeli seçimden sonra Meclis gündemine getireceğiz. İletim şebekemizin ilave yatırımlara ihtiyacı var. Dünya Bankası ile bu konuda çalışıyoruz. Daha çok yenilenebilir enerjinin olacağı bir şebeke yatırımı üzerinde çalışıyoruz."

 Sabah Gazetesi Ekonomi Müdürü ve Köşe Yazarı Dilek Güngör, A Para Yayın Koordinatörü ve A Haber Ekonomi Müdürü Özlem Doğaner

Forumda sektörün önde gelen isimleri önemli değerlendirmelerde bulunurken, Siyaset bilimci, Yayıncı, BRENNUS Enstitüsü Danışmanı Ulrike Reisner, Avrupa'nın enerji politikalarını eleştirerek, AB'deki tedarik sorunlarının artmasının Türkiye gibi ülkeler için fırsat olabileceğini vurguladı.

Sabah Gazetesi Ekonomi Müdürü ve Köşe Yazarı Dilek Güngör ve A Para Genel Yayın Yönetmeni Özlem Doğaner'in açılış konuşmasıyla başlayan foruma, ilk olarak Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA) Başkanı Francesco La Camera, video konferansla katıldı.

Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA) Başkanı Francesco La Camera

La Camera, ''Yenilenebilir Enerji: Daha Güvenli Bir Geleceği İnşa Etmek' başlığındaki konuşmasında, "Yenilenebilir enerjinin, Paris Antlaşması'na uyum sağlayabilmesi için 2030 yılına kadar üç katına ve enerji verimliliğinin ise iki katına çıkarılmasının en gerçekçi rota düzeltme eylemi olduğuna inanıyorum. IRENA Dünya Enerji Geçişi Görünümü 2030 Raporu'na göre dünyanın yenilenebilir enerji, enerji depolama ve yenilenebilir yakıt kullanımının yaygınlaştırılmasında önemli bir ivme kazanması gerekiyor" dedi. La Camera, şunları söyledi: "IRENA, ETAF olarak adlandırılan Enerji Geçişini Hızlandırma Finansman Platformu gibi proje destek platformları, stratejik finansman ve yatırım desteği ile yenilenebilir enerjiye yönelik küresel geçişe ivme kazandırılmasında ön saflarda yer alıyor. ETAF, gelişmekte olan ülkelerde yürütülen yenilenebilir enerji projelerine 5 milyar dolar yatırım sağlamayı hedefliyor."

AVRUPA ENERJİ DİKTATÖ

Ardından Siyaset bilimci, Yayıncı, BRENNUS Enstitüsü Danışmanı Ulrike Reisner de, online canlı bağlantıyla Brüksel'in enerji rejimini değerlendirdi. Reisner, Avrupa'da siyaset alanında yıllardır enerji odaklı çalıştığını hatırlatarak, "Bugün Brüksel'in enerji politikasının karanlık yüzüne değineceğim. Ben buna Avrupa Birliği (AB) içerisinde enerji diktatörlüğü diyorum. AB, Avrupa Konseyi ile birlikte bir mevzuata dayanmadan, üye devletlerin egemenlik haklarına saygı göstermeden bir enerji politikası güdüyor. Bunu yaparken hukuki bir maddeyi gösteriyor ve genel bir tekinsiz durumdan bahsediyor" dedi. Reisner, şunları söyledi: "AB'nin aldığı tedbirler kendi üye ülkelerinin egemenlik haklarını ihlal etmemeli. AB Konseyi ve Avrupa Komisyonu sistematik bir şekilde ülkelerin enerji çıkarları ile ilgili politikalarını 'acil' durum başlığı altında etkilemeye çalışıyor. Özellikle Rusya'ya olan yaptırımlar AB'ye enerji girişini oldukça sınırladı. İkinci konu Yeşil Mutabakat. Yeşil mutabakat dogmatik bir sözleşme, ekonomik olarak son derece sorunlu ve Avrupa'daki sektöre büyük bir yük bindiriyor ve rekabeti bozuyor. Şu anki ortam 2025'ye kadar sıfır emisyon hedefine ulaşmamızı pek mümkün kılmıyor."

Siyaset bilimci, Yayıncı, BRENNUS Enstitüsü Paris-Viyana'da Uzman Ulrike Reisner

KONTRATLAR YENİDEN GÖZDEN GEÇİRİLİYOR

Karbon vergisi ve yeni uygulamaların çelik gibi sektörlerde faaliyet gösteren üreticileri de zorlayacağını belirten Reisner, "Ekonomik rakamlara baktığımızda Almanya başta olmak üzere Avrupa'nın yeni enerji politikasının zararlarını göreceğini düşünüyoruz. AB'deki tedarik sorunlarının artması Türkiye gibi ülkeler için fırsat olabilir. AB'de enerji talebi artarken Rusya ile yapılan kontratlar yeniden gözden geçiriliyor. Kontratlar bozulmak isteniyor. Bu Türkiye için dikkatle izlenmesi ve fırsat olarak görülmesi gereken bir alan" ifadelerini kullandı.

YAKINDA UÇAK YAKITI MÜJDESİNİ VERECEĞİZ

Özel oturumların ardından düzenlenen 'Yeşil Dönüşüm - Enerji Endüstrisi Dönüşümü Nasıl Gerçekleştirilebilir?' başlıklı panel, Sabancı Üniversitesi İstanbul Enerji ve İklim Merkezi Direktörü Bora Şekip Güray moderatörlüğünde RHG Enertürk Enerji Genel Müdürü Alpay Beyla, Enerjisa CEO'su Murat Pınar, Zorlu Enerji CEO'su İ. Sinan Ak, SOCAR Türkiye CEO'su Elchin Ibadov ve Smart Güneş Teknolojileri Yönetim Kurulu Başkanı Halil Demirdağ'ın katılımıyla gerçekleştirildi. SOCAR Türkiye CEO'su Elchin Ibadov, "Sürdürülebilir yakıtlara ilişkin, sürdürülebilir uçak yakıtı, jet yakıtı yerine gelecek ama şunu da unutmamamız lazım; ilk elektrikli araçların pilinin mevcudiyeti kadar onun büyüklüğü de önemli. Tırlarda henüz elektrikli mekanizmalar gelişmedi. Petrokimya ürünlerinin devam edeceğini görüyoruz" dedi. Ibadov, şöyle konuştu: "Bir taraftan biz gelecekle ilgili karbona bağlı olmayan ürünlerin oluşması için çalışırken öbür taraftan da mevcut talebi karşılayacak üretimi yapmalıyız. Bugün bizim stratejimiz mevcut yatırımlarımızı, mevcut üretimlerimizi tam gaz devam ettirmek. Uçak yakıtıyla ilgili çalışmamız devam ediyor, inşallah yakın tarihte bunun müjdesini de vereceğiz. 140 bin tondan fazla su tasarrufu sağladık. Yeşil dönüşüme önemli bir katkı veriyoruz." Ibadov, Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) hakkında da, "Güzel işler yapanları ödüllendiren bir sistem. ETS'nin Türkiye'de sanayiye ve çevreye katkı sağlayacağını düşünüyorum. Ar-Ge ve inovasyonla ETS mantığına uygun hazırlıklarımızı sürdürüyoruz" dedi.


ELEKTRİKLİ ARAÇ ŞARJINDA AVRUPA'DA ÜST SIRALARDAYIZ

Enerjisa CEO'su Murat Pınar, son yıllarda sürdürülebilirlik ve karbon ayak izinin düşürülmesinde enerji sektörünün ana aktör olduğunu söyledi. "Depremin Enerjisa'yı da çok sarstığını hatırlatan Pınar, "Şimdi şehirlerin yeniden kurulmasından bahsediyoruz. Hatay'ın geleceği için hem trafo hem kapasite hem de enerji nakil haklarını içeren 2 milyar lira yatırım yaptık. Önümüzdeki 3 yıl için 8 milyar lira yatırım planladık. Bu yatırımlarla deprem bölgesinin ayağa kaldırılmasını hızlandıracağız" diye konuştu. Murat Pınar, elektrikli araçlara yönelik de şöyle konuştu: "Elektrikli araçlardaki büyüme çok konuşuluyor ama aslında elektrikli araçlar fosil yakıtlı araçtan daha eski. 2035'te toplam satılan araçların yarısının elektrikli olacağını düşünüyoruz. TOGG'un gelmesi, elektrikli araçlara olan ilginin artması, bizi elektrikli araçların şarj cihazları noktasında Avrupa'da üst sıralara taşıdı. Teknolojiler çok yeni. Gelişmeler sürüyor. Bugün dünyadaki tüm araç parkını değiştirmeye çalıştığımızda zaten 50 yıldan bahsediyoruz. Türkiye bu anlamda şanslı. Bu alanlarda yatırımlara devam etmek zorundayız. Bu bizim için bir seçenek değil, zorunluluk."

2030'A KADAR 2 MİLYAR EURO YATIRIM

Artık enerjide dönüşümün başladığını vurgulayan Zorlu Enerji CEO'su İ. Sinan Ak da "Hızlı adımlarla ilerliyoruz. Hükümetimizin de atmış olduğu ciddi adımlar var. 2030-35'e kadar bugüne kadar yapılanın iki katı yatırım yapılması gerekiyor. Devlet üstüne düşen görevi yapmış durumda. Yabancı yatırımcıların da ciddi anlamda talepleri var" dedi. Sinan Ak, şunları söyledi: "Önümüzdeki 2-3 yılda yenilenebilir enerji alanında ciddi anlamda bir dönüşüm görüyorum. Bunları yapmak için altyapı yeterli ama önümüzdeki dönemde yetmeyecek. Bunun bir şekilde depolanması ve uygun saatte tüketilmesi de gündemimize gelecek. Pillerin en büyük üreticisi şu an Çin. Bu pillerin bir şekilde Türkiye'de üretilmesi gerekiyor. Şimdi biz de grup olarak bu alanda ciddi atılımlar yapacağız. 3 ila 5 bin megavat enerjinin devreye alınması gerekiyor. Bu önümüzdeki dönemde 10-15 bin megavata gidebilir. Türkiye'de 5 bin megavat güneş yatırımı devam ediyor." Ak, şöyle devam etti: "Elektrikli araçlar artıyor, Türkiye için bu stratejik bir ürün. Hem Türkiye'de hem yurtdışında yatırım yapıyoruz. Şu an 12 ülke civarında ekibimiz var, orada altyapı çalışmalarına başladık. 2030 yılına kadar 2 milyar euro civarında yatırım yapmayı hedefliyoruz."

2 MİLYON ADET ELEKTRİKLİ ARAÇ HAYAL DEĞİL

RHG Enertürk Enerji Genel Müdürü Alpay Beyla ise, yenilenebilir enerjideki hedeflerine dikkat çekti. Enerji verimliliği ve yenilenebilir enerjide gelinen noktanın çok iyi olduğunu belirten Beyla, şöyle devam etti: "Bugün siz Londra Borsa'sında 'yeşil tahvil' ihracıyla ilgili yatırımcılarla konuştuğunuzda karşılık bulabiliyorsunuz. Yatırımcı, ülkemizin geçmiş 5 yılda, 10 yılda yaptıklarına bakıyor. Buna baktığı zaman da Türkiye'nin ortaya koyduğu işler var. Ve yatırımcı da bunun için ne kadar uygun bir alan olduğunuzu görüyor. Son yıllarda yapılan yatırımlara baktığımızda tedarik tarafında da ciddi yatırımlar var. Bunun bir kısmı yabancı ortaklarla, bir kısmı yerli kaynaklarla yapıldı. Dağıtım şirketlerinin yükü artacak. Bu tarafta da ciddi yatırımlar bizi bekliyor. Doğrudan yatırımlar konusunda çok ümitliyim." Türkiye'de 2035'in yenilenebilir enerji için çok önemli bir dönem olduğunu kaydeden Beyla, "2 milyon adet elektrikli araç hayal değil. Her 10 araca bir soket dediğinizde biz Türkiye'de 200 bin adet kamuya açık şarj noktasını sağlamış olacağız. Bu da 1.5-2 milyar dolarlık bir yatırım" dedi.

GÜNEŞTE EN ŞANSLI ÜLKELERDEN BİRİYİZ

Smart Güneş Teknolojileri Yönetim Kurulu Başkanı Halil Demirdağ da 2016 yılında yatırım kararı aldıklarına dikkat çekerek, şunları söyledi: "Devletimiz desteklere önce güneş paneli üzerinde başladı. Biz de ilk tesisimizi Gebze'de devreye aldık. Bizler şirketler olarak devletin verdiği yönlendirmeyle hareket ederiz. Türkiye güneş konusunda en şanslı ülkelerden biri. Almanya'da siz aynı panelle 1 kilovatsaat üretirken Türkiye'de 2 kilovatsaat üretiyorsunuz. 10 yılda sektörün geldiği yer çok iddialı. Açık ara en fazla üreteceğiniz enerji güneş. Sahip olmamız gereken tek şey o teknolojiyi üretebilmek ve gökyüzü. 1 dolar yatırarak iki katını elde edebiliriz."

Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi Araştırma Direktörü Bora Şekip Güray, Enerjisa CEO’su Murat Pınar, Zorlu Enerji CEO’su İ. Sinan Ak, Socar Türkiye CEO’su Elchin Ibadov, Smart Güneş Teknolojileri Yönetim Kurulu Başkanı Halil Demirdağ, RHG Enertürk Enerji Genel Müdürü Alpay Beyla

Açılışta konuşan A Para Yayın Koordinatörü ve A Haber Ekonomi Müdürü Özlem Doğaner, yenilenebilir enerjinin iklim değişikliğiyle mücadelede kritik bir rol oynadığını belirterek, "Türkiye'de geldiğimiz nokta bize cesaret veriyor. Çok hızlı değişime çok hızlı adapte olan bir iş dünyamız var" dedi. Sabah Gazetesi Ekonomi Müdürü ve Köşe Yazarı Dilek Güngör de "Dünyanın en önemli gündemi enerji. Türkiye'nin yakın gelecekte gaz ve fosil yakıtlar dışında yenilenebilir enerjide de de önemli bir yere geleceğine inanıyorum" ifadelerini kullandı.

Turkuvaz Medya Grubu tarafından düzenlenen '6. Enerji ve İklim Forumu: Yeşil Yüzyıl - Bugünü ve Geleceği Tasarlamak' Yeni Yatırım Alanları ve Yenilenebilir Enerjide Fırsatlar paneliyle devam etti. A Para Yayın Koordinatörü & A Haber Ekonomi Müdürü Özlem Doğaner'in moderatörlüğünde düzenlenen panelde, IC Enterra Yenilenebilir Enerji Genel Müdürü Taşkın Kızılok, Ağaoğlu Şirketler Grubu CEO'su ve Tatlıpınar Enerji Yönetim Kurulu Üyesi Burak Kutluğ ve Karadeniz Holding Ticari Operasyonlar Direktörü Emre Durmuşoğlu, önemli değerlendirmelerde bulundu.

A Para Yayın Koordinatörü ve A Haber Ekonomi Müdürü Özlem Doğaner, IC Enterra Yenilenebilir Enerji Genel Müdürü Taşkın Kızılok, Ağaoğlu Şirketler Grubu CEO’su ve Tatlıpınar Enerji Yönetim Kurulu Üyesi Burak Kutluğ, Karadeniz Holding Ticari Operasyonlar Direktörü Emre Durmuşoğlu

IC Enterra Yenilenebilir Enerji Genel Müdürü Taşkın Kızılok, artık yenilenebilir enerji odaklı hareket ettiklerini ve bunu bir strateji olarak belirlediklerini vurgulayarak, "Büyümemizi güneş ve rüzgâr gibi alanlarda sürdüreceğiz. 9 farklı HES projemiz var. Yılda 1,2 milyar kilovatsaat üretim yapıyoruz. Amacımız bunu daha da yukarı çekmek" dedi. Gelecekte depolamalı rüzgâr ve güneş alanında büyümeyi hedeflediklerini anlatan Kızılok, şunları söyledi: "Mevzuatın bize izin verdiği sürece hibrit yatırımlara odaklanıyoruz. Hatay'da 136 megavatlık bir YEKA projemiz var. 2 ay içerisinde devreye almayı düşünüyoruz. Bu projenin orada yerel halka da önemli bir destek olacağını düşünüyoruz. İlave YEKA projeleriyle ilgilenmeye devam edeceğiz. Depolamalı güneş ve rüzgâr projelerimiz de sürecek. Önümüzdeki süreçte sürdürülebilir finansman daha fazla gündem olacak."

HİDROJEN DE RADARIMIZDA

Ağaoğlu Şirketler Grubu CEO'su ve Tatlıpınar Enerji Yönetim Kurulu Üyesi Burak Kutluğ da geçen yıl rekor bir taleple halka arz gerçekleştirdiklerini hatırlattı. Toplam 350 megavatlık portföyleri olduğunu belirten Kutluğ, şöyle konuştu: "Depolamalı rüzgâr ve güneşle ilgili çalışmalarımız var. Artan enerji talebini karşılamak için adımlar atmak zorundayız. Büyümedeki finansman darboğazını aşmamız lazım. Önce 500 megavat hedefini yakalamak sonra da bin megavata çıkmak istiyoruz. Balkanlar ve Türki Cumhuriyetler'de adımlar atacağız. Dünya adım adım hidrojene gidiyor. Ülke olarak bizim ajandamızda doğalgaz biraz öncelikli olsa da hidrojen de radarımızda. Finansman gündem maddelerimizin başında geliyor. Bu ortamda dünyanın en öngörülebilir enerjisi güneş. Eskiden inanılmaz pahalıydı. Balkanlar hedeflerimiz için bize fırsatlar sunuyor."

Sabah Gazetesi Yazarı Feride Cem, TÜBİTAK MAM Başkan Danışmanı, ICARE-CNRS, Orléans, Fransa Kurucu Direktörü Prof. Dr. İskender Gökalp


AFRİKA'YA IŞIK OLDU

Karadeniz Holding Ticari Operasyonlar Direktörü Emre Durmuşoğlu ise, "Şu anda dünya üzerinde 6 bin megavat kurulu gücümüzle, 4 bin megavatı inşa aşamasında olmak üzere toplam 10 bin powership'lik bir enerjiye sahibiz" dedi. Bunun yanında güneş enerjisi yatırımlarının da olduğuna işaret eden Durmuşoğlu, "Afrika, Latin Amerika, Okyanusya'da da elektrik veriyoruz. Yalova'daki tersanemizde 4 bin megavata yakın şu anda inşa halinde olan gemilerimiz var. Türk bayrağını gemilerimizde dalgalandırmaya devam edeceğiz. Afrika'da yüzer enerji santrali ve imalatı yapan firma olarak bizden başka bu ölçekte yatırım yapan yok. 40 tane powership'in 36 tanesi bizim tarafımızdan yapıldı. Afrika'da Gana ile başlayıp 13-14 ülkeye yayıldık ve bunu 22-23'lere çıkaracağız. Finansman arayışı olmadan kendi öz kaynaklarımızla bunu yapıyoruz" değerlendirmesinde bulundu. Durmuşoğlu ayrıca, Afrika ve Latin Amerika'da büyük çapta bir gaz yatırımcısı olmayı hedeflediklerini de vurguladı.

HİDROJENDE 'EN TEMİZİ' SEÇMELİYİZ

Panelin ardından düzenlenen 'Döngüsel Ekonomiye Geçişte Fırsatlar ve Zorluklar: Hidrojenin Rolü' başlıklı özel oturumda da TÜBİTAK MAM Başkan Danışmanı, ICARE-CNRS Fransa Kurucu Direktörü Prof. Dr. İskender Gökalp, Sabah Gazetesi Yazarı Feride Cem'in sorularını yanıtladı. Prof. Dr. İskender Gökalp, hidrojenin gündeme gelmesinin fosil yakıttan uzaklaşmada önemli bir adım olduğunun altını çizdi. Gökalp, şunları söyledi: "Dünyada bugün ortalama 80 milyon ton saf hidrojen üretiliyor. Bu rafinerilerde ve gübrede kullanılıyor. Hidrojeni kullanırken karbondioksit salgılıyoruz. Hidrojeni üretirken salınan karbondioksitin en az olduğu alana bakmak lazım. Tam anlamıyla temiz hidrojene geçebilmemiz için enerjinin kömür gibi santrallerden değil yenilenebilir enerjiden gelmesi gerekiyor. Eğer atık çamuru yakıp üretilen enerjiyle de hidrojen üretirsek çok temiz bir sonuca ulaşabiliriz."

'ENERJİMİZ GELECEĞİMİZ' ÖDÜLLERİ DAĞITILDI

Forum, 4. Enerjimiz Geleceğimiz Ödül Töreni'yle sona erdi. İklim ve enerji alanındaki önemli isimleri bir araya getiren törende, ödülleri Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar takdim etti.

Kırsal Bölge Seminerleri projesiyle Akfen Yenilenebilir Enerji Genel Müdürü Mustafa Kemal Güngör; Sivas'ta Topraksız Cam Serada Yetişen Domateslerin İhracatı projesi ile ödül alan Biotrend Enerji CEO'su Özgür Umut Eroğlu; Yüzer Yaşam Kent projesi ile Karadeniz Holding Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Harezi Yılmaz; Daha İyi Bir Gelecek Platformu projesiyle Enerjisa Enerji CEO'su Murat Pınar, İleride Programı projesi Shell Türkiye İcra Kurulu Üyesi Meltem Okyar Perdeci; Sürdürülebilir Kalkınmaya Sağladığı Katkılardan dolayı RHG Enertürk Enerji Genel Müdürü Alpay Beyla; Bütünlüklü Sürdürülebilirlik Stratejisi projesiyle Smart Güneş Teknolojileri Yönetim Kurulu Başkanı Halil Demirdağ; Womentum Programı'yla Enerjisa Üretim CEO'su İhsan Erbil Bayçöl; Kalyon PV Isı Geri Kazanım Projesi'yle Kalyon Holding Yönetim Kurulu Üyesi Murathan Kalyoncu; YEK-G –Şarj İstasyonları Projesi ile EPİAŞ Genel Müdürü Taha Meli Arvas; Sürdürülebilirlik Stratejisi projesiyle SOCAR Türkiye CEO'su Elchin Ibadov; GECO (Jeotermal Emisyon Kontrolü) projesiyle Zorlu Enerji CEO'su Sinan Ak ve Atıkların Geri Dönüşüm Ve Sıfır Atık Programı projesiyle ORGE Enerji Kurucu CEO'su Nevhan Gündüz ödüllerini Bakan Bayraktar'ın elinden aldı.

6. TÜRKİYE ENERJİ VE İKLİM FORUMU'NA GÜÇLÜ SPONSOR DESTEĞİ

Forumun ana sponsorluğunu Halkbank, Kalyon Enerji, Türk Telekom, Vakıf Leasing, Ziraat Bankası, cosponsorluğunu Enerji SA, RHG Enertürk Enerji, Smart Güneş Teknolojileri, SOCAR Türkiye, destek sponsorluğunu ise Akfen, BioTrend, Karakan Enerji, D&R, Epiaş, İdefix, NaturelGaz, Orge Enerji Elektrik Taahhüt A.Ş, Papara, Shell, Zorlu Enerji üstlendi.