Katil İsrail'in yargılandığı soykırım davası Lahey'de başladı

Son dakika haberi! BM Soykırım Sözleşmesi'ni ihlal ettiği gerekçesiyle İsrail'e karşı Uluslararası Adalet Divanında açılan davanın ilk duruşması başladı. Güney Afrika'nın İsrail aleyhine açtığı "soykırım" davasının Uluslararası Adalet Divan'ındaki (ICJ) duruşmasında, kanıt olarak Anadolu Ajansı'nın (AA) fotoğrafları sunuldu. Öte yandan TBMM Adalet Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Cüneyt Yüksel ICJ’deki duruşmaları takip etmek ve temaslarda bulunmak üzere, Avrupa Birliği Karma Parlamento Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili İsmail Emrah Karayel ve Anayasa Komisyon Üyesi ve Denizli Milletvekili Cahit Özkan ile Hollanda'nın idari başkenti Lahey'de bulunuyor.

Giriş Tarihi 11 Ocak 2024, 12:12 Güncelleme 12 Ocak 2024, 17:23
Katil İsrail’in yargılandığı soykırım davası Lahey’de başladı

İÇİNDEKİLER

Güney Afrika Cumhuriyeti'nin, İsrail'in Gazze'deki fillerinin Soykırım Sözleşmesi'ni ihlal ettiği gerekçesiyle Uluslararası Adalet Divanında (ICJ) açtığı davanın ihtiyati tedbir taleplerine ilişkin duruşması başladı.

Merkezi Hollanda'nın Lahey kentinde yer alan Divan'da tarafların hazır bulunduğu salonda halka açık yapılan duruşma canlı yayımlanıyor.

TÜRKİYE'DEN YAKIN TAKİP: TBMM HEYETİ LAHEY'DE
TBMM Adalet Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Cüneyt Yüksel ICJ'deki duruşmaları takip etmek ve temaslarda bulunmak üzere, Avrupa Birliği Karma Parlamento Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili İsmail Emrah Karayel ve Anayasa Komisyon Üyesi ve Denizli Milletvekili Cahit Özkan ile Hollanda'nın idari başkenti Lahey'de bulunuyor.


İSRAİL GEREKEN ŞEKİLDE CEZALANDIRILMALIDIR"
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, katil İsrail'in Lahey'de yargılandığı soykırım davasına ilişkin resmi sosyal medya hesabı üzerinden açıklamalarda bulundu.

Çelik, "İnsanlık vicdanı bu davayı izliyor... İsrail'e karşı Uluslararası Adalet Divanında açılan davanın ilk duruşması devam ediyor… İsrail'in eylemleri soykırımdır. Ve gereken şekilde cezalandırılmalıdır" dedi.

AK PARTİ'Lİ YAZICI: MÜSTAHAK OLDUĞU BİR CEZAYA MARUZ KALIR
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, İsrail'e karşı açılan "soykırım" davasına ilişkin, "Bu yargılamanın başlaması önemli. Yargılamanın hukuk kuralları içerisinde ve adalete odaklanarak seyrettiği kanısındayım. İnşallah bu çerçevede sonuçlanır ve müstahak olduğu bir cezaya maruz kalır." dedi.

Yazıcı, AA muhabirine, İsrail aleyhine Uluslararası Adalet Divanı'nda açılan ve bugün görülmeye başlanan "soykırım" davasıyla ilgili değerlendirmede bulundu.

Hayati Yazıcı, davanın başlamasını çok kıymetli bulduğunu belirterek, "Bu yargılamanın başlaması önemli. İnşallah bu yargılama nesnel deliller üzerinden gerçekten İsrail'in soykırım suçuyla ve insanlığa karşı suçlarla alakalı, dünyanın insan hakları değerleri ölçeğinde elde ettiği kazanımlar açısından çok önemli sonuçlara yol açar." değerlendirmesinde bulundu.

Dava sürecini dikkatle takip ettiğinin altını çizen Yazıcı, davanın bugün yapılan ilk duruşmasını, ilgili görüntüleri tekrar izleyeceğini söyledi. Yazıcı, "Hukukçu, akademisyen arkadaşlar davanın çok hazırlıklı ve çok iyi seyrettiğini ifade ettiler. İnşallah başarılı sonuçlara yol açar." dedi.

Uluslararası Adalet Divanı'nın devletlerin yargılandığı bir platform olduğunu ifade eden Yazıcı, davanın konusuna ilişkin şunları söyledi:

"İsrail, icraatları ve davranışları itibarıyla soykırım suçu sonuçlarını doğuracak eylem türleri, insanlığa karşı suçlar ve soykırım suçları bakımından yargılanmaya en fazla müstahak olan bir ülke konumunda. İnşallah ibret ve ders verici olur. Ama bunların infazı, icrası hala bir sorun. Ama infaz ve icrasında sorun olsa bile yargılanıp, hüküm giymiş olmalarının ders verici nitelikte olduğunu düşünüyorum. Gazze bir ayna, bir turnusol, her şey gözler önünde cereyan ediyor. Yargılamanın da hukuk kuralları içerisinde ve adalete odaklanarak seyrettiği kanısındayım. İnşallah bu çerçevede sonuçlanır ve müstahak olduğu bir cezaya maruz kalır."

Bugünkü duruşmada Güney Afrika'nın ihtiyati tedbir talepleri dinleniyor, yarınki duruşmada ise İsrail heyeti savunmasını yapacak.

Duruşma, Güney Afrika tarafını temsil eden hukukçuların başında yer alan Profesör John Dugard'ın sunumuyla başladı. Dugard, apartheid döneminde Güney Afrika'da yaşamış ve aktif şekilde apartheide karşı durmuş bir hukukçu olarak öne çıkıyor.

2001-2008 yıllarında BM Filistin İnsan Hakları Özel Raportörü olarak görev yapan Dugard, Divan'da çeşitli davalarda geçici yargıç olarak da görev aldı.

Daha önce iki saat olarak açıklanan duruşmaların süresi, İsrail'in talebi üzerine 3 saate çıkarıldı.

GÜNEY AFRİKA'NIN TALEP ETTİĞİ İHTİYATİ TEDBİRLER

Güney Afrika, 29 Aralık'taki yazılı başvurusunda, mahkemeden İsrail aleyhine 9 ihtiyati tedbir kararına hükmedilmesini talep etti.

Güney Afrika'nın istediği ihtiyati tedbirler arasında İsrail'in, Gazze'deki askeri operasyonları derhal durdurması, Filistinlilere yönelik soykırımın önlemesi için gerekli tedbirleri alması, yerlerinden edilenlerin evlerine dönerek yeterli gıda, su, yakıt, tıbbi ve hijyen malzemeleri, barınak ve giysi dahil olmak üzere insani yardıma erişimlerini sağlaması, soykırıma karışanların cezalandırılmaları için gerekli adımları atması, soykırımın delillerini muhafaza etmesi ve verilen tedbirleri uyguladığına ilişkin Divan'a düzenli rapor sunması yer alıyor.

Uluslararası Adalet Divanı, Birleşmiş Milletler (BM) anlaşmaları ile uluslararası anlaşmalara konu sorunların çözümü konusunda BM yargı organı olarak görev yapıyor.

GÜNEY AFRİKA'NIN İSRAİL'E KARŞI ICJ'DE AÇTIĞI "SOYKIRIM DAVASI"

1948 tarihli BM Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'nin 9. maddesi uyarınca, bir devletin sözleşmenin maddelerini ihlal etmesi durumunda, sözleşmeye taraf herhangi bir devlet, ihlalci devlet aleyhine ICJ'de dava açabiliyor.

Güney Afrika Cumhuriyeti, İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze'de işlediği fiillerle Soykırımın Sözleşmesi'ni ihlal ettiği gerekçesiyle 29 Aralık'ta ICJ'de dava açarak İsrail aleyhine ihtiyati tedbir kararı alınmasını talep etti.

Güney Afrika, durumun aciliyeti sebebiyle ICJ'den tedbir kararına hükmetmesini talep ederken duruşmaların tamamlanmasının ardından Divan, tarafların beyanlarını ve delillerini inceleyerek karar için müzakerelere başlıyor.

Kararının açıklanması için hakimleri bağlayan bir son tarih bulunmamakla birlikte, Divan'ın önce yargılamalarına bakıldığından soykırım gibi aciliyet gerektiren durumlarda bu sürenin birkaç hafta olduğu görülüyor.

AA FOTOĞRAFLARI DURUŞMADA KANIT OLARAK SUNULDU

Güney Afrika'nın İsrail aleyhine açtığı "soykırım" davasının Uluslararası Adalet Divan'ındaki (ICJ) duruşmasında, kanıt olarak Anadolu Ajansı'nın (AA) fotoğrafları sunuldu.

ICJ'de görülen duruşmada Güney Afrika'yı temsil eden avukatlardan Adila Hassim'in hitabı sırasında kanıt olarak AA'nın fotoğrafları gösterildi.

AA Foto Muhabiri Fadi Alwhidi tarafından çekilen ve kanıt olarak sunulan fotoğrafta Gazze'de 23 Aralık'ta Filistin Sivil Savunma ekipleri tarafından Beyt Lahya kentinde enkaz altından çıkarılan cansız bedenlerin, Endonezya Hastanesi'nin yakınında hazırlanan toplu mezara defnedildiği görülüyor.

Foto Muhabir Mohammed Fayk tarafından çekilen fotoğrafta da aynı şekilde 30 Ekim'de Gazze'de bazı mezarlıklarda boş yer kalmaması nedeniyle Fatayer ailesinin naaşlarının, topluca bir bölgede defnedildiği görülüyor.

Uluslararası Adalet Divanındaki "soykırım" davasının duruşmasında davacı Güney Afrika'yı temsil eden avukatlar, "İsrail'e, Gazzelilere yönelik bilinçli eylemlerinin soykırım niyetini kanıtladığı" suçlamasını yöneltti.

Güney Afrika Cumhuriyeti'nin, İsrail'in Gazze'deki eylemleriyle Soykırım Sözleşmesi'ni ihlal ettiği gerekçesiyle Uluslararası Adalet Divanında (ICJ) açtığı davanın ihtiyati tedbir taleplerine ilişkin duruşması başladı.

Duruşmanın ilk gününde, Güney Afrika argümanlarını sundu.

Duruşmada, Güney Afrika tarafını temsil eden hukukçular, Uluslararası Adalet Divanında Güney Afrika'nın açtığı davanın duruşmasında İsrail'e, Gazzelilere yönelik bilinçli eylemlerinin soykırım niyetini kanıtladığı suçlaması yöneltildi.

5 ÜLKE İNSANLIK SUÇLARI HAKKINDA SORUŞTURMA AÇILMASI TALEBİNDE BULUNDU

Güney Afrika, Bolivya, Bangladeş, Komorlar Birliği ve Cibuti. Bu 5 ülke, kasım ayında, İsrail'in Gazze'deki saldırılarını Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne taşıdı. İşlenen insanlık suçları hakkında soruşturma açılması talebinde bulundu.

İsrail ise Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin yetkilerini tanımıyor. Filistin ise Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne taraf. Başsavcılık, Filistin topraklarında işlenen suçlarla ilgili incelemelerini 2015'ten bu yana sürdürüyor.

MAHKEME DÖRT SUÇU YARGILIYOR

Merkezi Lahey'de bulunan Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin temeli 1998'de kabul edilen Roma Statüsü'ne dayanıyor.

Çalışmalarına 2002'de başlayan mahkeme dört suçu yargılıyor: Soykırım suçu, insanlığa karşı suç, savaş suçu ve saldırı suçu...

Mahkemede devlet başkanları ve üst düzey devlet görevlileri başta olmak üzere, sadece gerçek kişiler yargılanıyor.

Mahkeme üç şekilde soruşturma başlatabiliyor.

Başsavcılık, tarafların talebi olmadan soruşturma açabiliyor. Devletlerden gelen talep üzerine soruşturma başlatılabiliyor ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi vakaları savcılığa gönderebiliyor.

FİLİSTİN 2015'TE BAŞVURMUŞ, ANCAK İLERLEME OLMAMIŞTI

Filistin 2015'te, işgal altındaki topraklarında işlenen suçlarla ilgili Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne başvurmuştu.

Soruşturma, 6 yıl süren incelemenin ardından 2021'de açıldı. O tarihten bu güne herhangi bir ilerleme olmadı.

Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Karim Han, Netanyahu başta olmak üzere sorumlular hakkında tutuklama kararı çıkarmak gibi önleyici adım atmamakla eleştiriliyor.



NETANYAHU'NUN "AMALEKLİLER" KONUŞMASI İSRAİL'İN SOYKIRIMLA SUÇLANDIĞI DAVADA DELİL OLARAK SUNULDU
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun "Amalekliler" konuşması Güney Afrika'nın, İsrail aleyhine açtığı "soykırım" davasının Uluslararası Adalet Divanı'ndaki (ICJ) duruşmasında delil olarak sunuldu.

İsrail'in soykırımla suçlandığı davanın ilk duruşması, Hollanda'nın Lahey kentinde yer alan ICJ'de bugün başladı.

Duruşmada Güney Afrika'yı temsil eden heyet, İsrail Başbakanı Netanyahu'nun "Amalekliler" konuşmasını delil olarak sundu.

Netanyahu'nun söz konusu konuşmasının kanıt olarak sunulması, "Amalekliler" konusunu yeniden gündeme getirdi.

Laik görüşleriyle tanınan Netanyahu, 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılar hakkında yaptığı değerlendirmelerde sık sık Tevrat'tan alıntılar yapıyor.

Netanyahu, 28 Ekim'de Gazze'ye yönelik saldırılar hakkında düzenlediği basın toplantısında Tevrat'tan alıntı yaparak, "Amaleklilerin size yaptığını unutma, der. Biz de hatırlıyor ve savaşıyoruz." demişti.

Kasım ayında da Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılara katılan İsrail askerlerine hitaben yaptığı yazılı açıklamada Netanyahu, Yahudilerin Mısır'dan çıkışına atıfta bulunan Tevrat'ın Tesniye kitabındaki "Siz Mısır'dan çıktıktan sonra Amaleklilerin yolda size neler yaptığını anımsayın." ifadesine yer vermişti.

Netanyahu'nun alıntı yaptığı pasajda yer alan "Amalekliler" ifadesi, Yahudi geleneğinde kötülüğün zirvesini temsil ediyor.

Yahudi varlığını tehdit eden halkları ifade etmek için kullanılan bu kelimeyi Netanyahu, 7 Ekim'den bu yana İsrail ordusunu Gazze'ye karşı yürütülen savaşta "motive etmek" için birçok kez kullandı.



NETANYAHU SAVAŞ DÖNEMİNDE SIK SIK TEVRAT'TAN ALINTILAR YAPIYOR
Netanyahu'nun, Gazze'ye saldırıların başladığı 7 Ekim'den bu yana yaptığı açıklamalarda Tevrat'tan çokça alıntı yapması dikkati çekiyor.

Başbakan Netanyahu ve İsrail yönetimi, içerideki eleştirilerin önüne geçmek, uluslararası destek sağlamak ve sivil ölümleri meşrulaştırmak için Yahudi ve Hristiyan teolojisine atıflar içeren konuşmalar yapıyor.

Netanyahu, 9 Ekim'deki konuşmasında Tevrat'ın Samuel kitabındaki "İsrail'in sonsuzluğu yalan söylemez." ifadesine işaret ederek, "İsrail'in kuruluşunun bir mucize; bir iman ve çalışma örneği" olduğunu dile getirmişti.

Başbakan Netanyahu, 25 Ekim'deki konuşmasında da yine "Yeşaya" kitabından, "Ülkenden şiddet, sınır boylarından soygun ve yıkım haberleri duyulmayacak artık. Surlarına kurtuluş, kapılarına övgü adını vereceksin." alıntısına yer vermişti.

Laik görüşlü olmasıyla tanınan Netanyahu'nun daha önceki konuşmalarında Tevrat'tan nadiren alıntı yaptığı biliniyor.

"AMALEKLİLER" MESELESİ
Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi'nde "Amalekliler" hakkında şu açıklamalar yer alıyor:

"Milattan önce 11. yüzyılın son çeyreğinde İsrail devletinin kurulması üzerine, İsrailoğulları'nı devamlı surette taciz ettikleri anlaşılan Amaleklilerin tamamen ortadan kaldırılmasına karar verilmiş ve 'erkekten kadına, çocuktan emzikte olana, öküzden koyuna, deveden eşeğe kadar hepsinin hiç ayırt edilmeksizin öldürülmesi' şeklinde verilen bu kararın, Rab Yahova'nın emri olduğuna inanılmıştır (I. Samuel, 15/3). Bu katliam kararı yalnız semiz hayvanlar hariç tamamen uygulanmış ve ele geçirilen memedeki çocuklar dahi öldürülmüştür. Buna karşılık Amaleklilerin ise onların şehirlerini ele geçirdiklerinde, 'kadınlardan kimseyi öldürmemişler, küçükten büyüğe kadar hepsini esir alarak sürüp yollarına gitmişlerdir' (I. Samuel, 30/2). Açıklanan bu durum, iki milletin karakterleri arasındaki farklılık açısından fevkalade dikkat çekicidir."

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN