CHP'li Tunç Soyer körfezi pisliğe İzmir'i hainlere teslim etti! PKK’lı Sabri Ok’un yeğeni Büyükşehir’e transfer oldu

CHP'li belediyeler hizmet ve altyapı konusunda vatandaşa verdiği hiçbir sözü tutmuyor.

Bu durumlara her gün bir yenisi daha ekleniyor. Son olarak CHP'li İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, yerel seçimler öncesi 3 yıl sonra İç körfezde denize girip yüzeceğini söyledi. Aradan geçen 4.5 yıllık süreçte körfez temizliğine ilişkin ciddi bir çalışma yapılmayınca körfezdeki kirlilik her geçen gün arttı. Bilim insanları iç körfezin son 20 yılın en kirli dönemini yaşadığı konusunda Soyer'i uyardı.

DENİZ MARULLARI İSTİLA ETTİ
Kirlilik nedeniyle yılda bir kez görülen deniz marulları iç körfezi adeta mesken tuttu. Son olarak deniz suyundaki oksijen miktarının sıfır noktasına kadar düşmesi sonucu plankton patlaması denilen olay gerçekleşti. Deniz suyu koyu kırmızı bir renge büründü. Tüm bunlar yetmezmiş gibi İzmir'in denizi ve doğal güzellikleri ile ünlü Foça ilçesini denizanaları bastı. Yazın sıcağında vatandaşlar denizanası istilası yüzünden denize giremez oldu.

ALDATMAYA KALKTILAR
İZSU Genel Müdürlüğü geçtiğimiz Eylül ayında yazılı ve görsel basın yayın organlarına bir açıklama geçerek iç körfezin değişik noktalarından aldığı su örneklerinin laboratuvarda yapılan analiz sonuçlarını kamuoyu ile paylaştı. İZSU'nun açıkladığı tabloda 'dışkı kaynaklı bulaşı' olarak bilinen Kolibasili miktarı 100 mililitre deniz suyunda Alsancak 'ta 24 (iyi), Konak'ta 140 (Orta), Karşıyaka'da 1 (İyi), Mavişehir'de 15 (iyi), Balçova Özdilek 20 (iyi), Güzelyalı da ise 30 adet (iyi) olarak açıklandı. Açıklamada yüzülebilir körfez hayaline adım adım yaklaşıldığının da altı çizildi.

3 AYRI NOKTADAN NUMUNE ALINDI
Pis koku ve körfez kirliliğine ilişkin şikayetlerin giderek artması üzerine Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İzmir İl Müdürlüğü, önce Valilikten 'olur' aldı. Ardından da iç körfezdeki su kalitesini belirlemek amacıyla çalışma başlattı. Bakanlığa bağlı ekipler geçtiğimiz günlerde İl Sağlık Müdürlüğü ile birlikte İnciraltı Özdilek AVM açıkları, Alsancak Liman ve Çiğli'de faaliyet gösteren Atık Su Arıtma Tesisinin yaklaşık 2 kilometre açığından su örnekleri alıp analiz için akredite laboratuvarlara gönderdi.

RAKAMLAR YALANLANDI
Çevre Şehircilik aldığı numuneleri su kirliliği kontrol yönetmeliği Tablo 4'te yer alan deniz suyunun genel kalite kriterlerine göre, İl Sağlık Müdürlüğü de yüzme suyu kalite kontrol yönetmeliği açısından numune sonuçlarını mercek altına aldı. Laboratuvarlardan gelen sonuçlar İZSU'nun açıkladığı deyim yerindeyse iç körfezi güllük, gülistanlık gösteren rakamları yalanladı.

DAĞLAR KADAR FARK VAR
İZSU Genel Müdürlüğü'nün Balçova Özdilek açıklarında yaptığı ölçümlerde 100 mililitre deniz suyunda 10 adet olarak açıkladığı kolibasili miktarı, İl Sağlık Müdürlüğü'nün yaptığı analizde 1000 adet üstü olarak tespit edildi. Yine Alsancak'ta belediyenin 24 olarak açıkladığı rakam sağlık müdürlüğünün yaptırdığı analizde diğerleri gibi 1000 üstü olarak tespit edildi. Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi açıklarından alınan su numunesinde de diğerleri gibi kolibasili adedi binin üstü olarak belirlendi. Laboratuvar deniz suyundaki kolibasili adedini 1000'e kadar ölçebildiği için miktarının 1000'in ne kadar üstünde olduğu tespit edilemedi.

AMONYAK MİKTARI OLMASI GEREKENDEN 19 KAT FAZLA ÇIKTI
İç körfezin içler acısı halini gösteren parametreler bunlarla da sınırlı kalmadı. Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği Tablo 4'te yer alan deniz suyunun genel kalite kriterlerine göre Çevre Şehirciliğin aldığı numune sonuçlarında litrede en fazla 0, 02 miligram olması gereken Amonyak miktarı Alsancak Liman açıklarında 0,35, Özdilek AVM ile Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi açıklarında ise sınır değerin tam 19 katı yani 0, 37 miligram olarak tespit edildi. Ayrıca her üç noktada alınan numunede de deniz suyundaki çözünmüş oksijen miktarının standart değerin altında olduğu görüldü.

UYARI TABELALARI KONMASINI İSTEDİ
Yaşanan şok gelişme sonrası Çevre Şehircilik İzmir İl Müdürlüğü, İZSU Genel Müdürlüğüne yazı yazarak elde edilen değerlerin halk sağlığı açısından risk oluşturduğunu hatırlattı. Üst yazıda numune alınan yerlerde vatandaşların denize girdiğine dikkat çeken İl Müdürlüğü, İZSU'dan bu noktalara üzerinde 'denize girmenin insan sağlığı açısından risk oluşturduğunu' anlatan vatandaşları uyarıcı tabelalar yerleştirmesini istedi.

YÜZME YARIŞINA KATILDI
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer son olarak, Cumhuriyetin kuruluşunun 100. Yıl dönümü kutlamaları kapsamında 28 Ekim de Güzelbahçe'de düzenlenen yüzme yarışına katılıp kameralar karşısında kulaç atmıştı.

Yarıştan bir gün önce de sosyal medya hesabından seçim meydanlarında İzmirlilere verdiği '3 yıl sonra körfezde denize gireceğim' sözünü tuttuğunu öne süren bir açıklama yapan Soyer'e İzmirliler sosyal medya üzerinden büyük tepki göstermişti.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanını algı operasyonu yapmakla suçlayan İzmirliler asıl kirliliğin orta değil iç körfezde olduğunu hatırlatıp Soyer'e "Madem körfez temiz diyorsun. O zaman Güzelbahçe'den değil de Konak ve Karşıyaka sahillerinden denize gir de görelim" çağrısında bulunmuştu.

Öte yandan CHP'li Soyer güvenlik konusunda da vatandaş için büyük sorun teşkil edecek kararlar almaktan geri durmuyor.

İzmir'de göreve geldikten sonra HDP'lileri kurum kadrolarına dolduran ve İzmirlileri "Belediyede işe girmek için illa ki başka kentlerden mi gelmek gerekiyor? İzmir'in belediyesinde İzmirli gençler neden işe alınmıyor?" diye isyan ettiren Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in bu alandaki skandalları bitmek bilmiyor.

Soyer'in PKK'nın en üst düzey isimlerinden elebaşı Sabri Ok'un yeğeni Selda Aydın Baran'ı Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nden İzmir'e transfer ettiği ortaya çıktı.

DAHA ÖNCE YÖNETİCLERDEN BİRİSİ GÖREVDEN ALINMIŞTI
Baran'ın da HDP'lilerin yoğun olarak yerleştirildiği Sosyal Projeler Dairesi'nde görevlendirilmesi dikkat çekti. Daha önce bu daire başkanlığında görevlendirilen Diyarbakır Kayapınar Belediyesi'nden İzmir'e gelen Mustafa Demir, PKK'nın mali alan yöneticilerinden biri olduğu gerekçesiyle düzenlenen operasyonda tutuklanmıştı.

Selda Aydın Baran, İzmir'e gelmeden önce HDP'li Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nde Kadın ve Aile Hizmetleri Daire Başkanı olarak görev yapıyordu. Ancak, 2019'da terör örgütü PKK'ya destek verdiği gerekçesiyle Başkan Selçuk Mızraklı'nın görevden aldı ve belediyeye kayyum atandı. Bu dönemde Sabri Ok'un yeğeni olan Selda Aydın Baran da belediyeye yapılan operasyonda gözaltına alınanlar arasında yer almıştı. O dönem Baran'la ilgili medyada "Sabri Ok'un yeğeni gözaltına alındı" şeklinde haberler yayınlanmıştı.

EĞİTMEN KADROSUNDA
Açığa alınan Baran daha sonra göreve döndü ve İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne transfer oldu. Baran halen İzmir Büyükşehir Belediyesi Sosyal Projeler Daire Başkanlığı'na bağlı Kadın Çalışmaları Şube Müdürlüğü'nde eğitmen kadrosuyla görev yapıyor. Yeni Asır'ın ulaştığı Selda Aydın Baran, Diyarbakır'dan İzmir'e geldiğini ifade etti.

Baran, "PKK elebaşı Sabri Ok'un yeğeni misiniz?" sorusuna "Evet" cevabına verdi ve hakkında haber yapılması halinde dava açacağını söyledi.

DAHA ÖNCE İŞE ALINAN DEMİR OPERASYONLA YAKALANMIŞTI
Daha önce Diyarbakır'ın Kayapınar Belediyesi'nde başkan yardımcısı iken önce Çiğli Belediyesi'ne geçiş yapan Mustafa Demir isimli kişi, görüştüğü Tunç Soyer tarafından Büyükşehir Belediyesi'ne transfer edilmişti.

Soyer, Mustafa Demir'e de Selda Aydın Baran gibi yine Sosyal Projeler Dairesi'nde görev vermişti. Demir, geçtiğimiz yıl PKK'nın mali yapılanma yöneticisi olduğu suçlamasıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yaptığı operasyon kapsamında 21 Mayıs 2022'de tutuklanmıştı. Demir, uzun süre tutuklu kalmıştı. Baran'ın da HDP kadrolarının önemli bölümünün yerleştirildiği Sosyal Projeler Dairesi'nde görevlendirilmesi gözleri bir kez daha belediyenin bu birimine çevrildi.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN

Günün Manşetleri

Tüm Manşetler