Son dakika: Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde AK Parti seçim müziğini besteleyen Yücel Arzen'den yerel seçimler için özel beste

Türkiye Yüzyılı için bestelediği şarkıyla dikkatleri çeken ve daha sonra da AK Parti seçim şarkısını besteleyen Yücel Arzen, yerel seçim için özel beste geleceğini açıkladı. Arzen, "Özellikle İstanbul'la ilgi ben zihnimde kurmaya başladım bile. İstanbul'u yeniden fethedeceğiz. Çünkü İstanbul her gün yeniden fethedilecek kadar aziz bir şehirdir. "Ya ben İstanbul'u alacağım ya da İstanbul beni" demeyeceğiz. Cümlenin başındaki 'ya' gergin yanlış anlaşılmasına sebep oluyor. Ya'lar şart koşması nedeniyle şiddet yaratır” ifadelerini kullandı.

Giriş Tarihi 28 Haziran 2023, 08:45 Güncelleme 28 Haziran 2023, 09:07
Son dakika: Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde AK Parti seçim müziğini besteleyen Yücel Arzen’den yerel seçimler için özel beste

İÇİNDEKİLER

Aslen Adanalı olan Yücel Arzen, Çukurova Üniversitesinde resim heykel bölümünün ardından müzik alanında çalışmalara başladı. Geleneksel, çağdaş, Türk halk müziği, dini müzik ve batı müziği alanında oldukça deneyimli tanınmış üstatlarla çalıştı. Şarkılarını Cem Karaca başta olmak üzere Kıraç, Haluk Levent, Sertap Erener gibi Türkiye'de popüler olmuş dönemin gözde sanatçıları yorumladı.

Necip Fazıl ödül töreninde Necip Fazıl eserlerini besteledi ve Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın ilgisini çekti. "Surda bir gedik açarak Cumhurbaşkanımız ile yollarımız kesişti" diyerek tanışma anını anlatan Arzen, "Cumhurbaşkanımız, 'bu kadar mı?' dedi. Ben de SABAH gazetesinden yaptığımız röportajda 'bu kadar değil daha yeni başlıyoruz' diyerek cevap vermiştim. Daha sonra Sakarya Türküsünü besteledim oldukça havalı oldu ve çok ilgi gördü. Ayasofya da aynı şekilde ve sonrasında da Türkiye Yüzyılı ile zirveye ulaştı" diye konuştu.

DÜNYA 5'TEN BÜYÜKSE ŞARKILAR DA 5'TEN ÇOK DİLE GÖÇÜRÜLEBİLİR
Türkiye Yüzyılı vizyonu tanıtım toplantısındaki Türkiye yüzyılı şarkısını daha sonra Türkiye'nin dört bir yanında farklı coğrafyalar da farklı illerde o ile has şekilde yorumlayan Arzen, "Anadolu ateşi tecrübem sadece bir besteci değil bir kompozitör olmam bir melodiyi çeşitli coğrafyalar, çeşitli duyum biçimlerine göçürebilme ilmini bilmem böyle bir olanak sağladı.

Renkli oldu ve sahiplenildi. Türkiye Yüzyılından Karadeniz melodisi çıkardık, Bilecik'te mehter yaptık, Erzurum'da bambaşkaydı, İzmir Aydın'da zeybek yaptık, Antalya'da Teke-Toros havalarıyla okuduk. Roman buluşmasında şarkıyı Roman havası yaptık. İnşallah şarkıyı Kırgızca, Boşnakça, Arapça, Çerkezce, Kürtçe gibi farklı dillerde de söylemek istiyoruz tıpkı benim Ayasofya şarkım gibi. Dünya 5'ten büyükse şarkılarımız da 5'ten çok dile göçürülebilir" dedi.

AK PARTİ ENLERİN PARTİSİ
28'nci dönem grupları arasında AK Parti, meclisteki en renkli milletvekili demografisine sahip. Bunun AK Partinin hayata bakış açısını gösterdiğini aktaran Azrzen, "Yeşil Sol Partisindeki tek düzelik, fikri tekdüzelik, tekli bakış açısı AK Parti'de yoktur. Milletvekili yaş, cinsiyet, mesleki, etnik, inanç farklılıkları açısından değerlendirildiğinde AK Parti diğer partilere fark atar.

50 kadın milletvekiliyle, gençleriyle, sanatçılarıyla. AK Parti en hürriyetçi partidir. AK Parti, en yenilikçi partidir, gelecek tasarımı olan tek partidir. Fikri en bağımsız olan parti de AK Parti'dir. Geçmişten geleceğe sırtını en fazla dayayan parti de AK Parti'dir. AK Parti gerçek bir partidir, bir proje partisi değildir" ifadelerini kullandı.

SANATÇI HAREKETİ TÜRKİYE YÜZYILI İLE BAŞLADI
Kültür sanat komisyonunda olan Arzen, yeni Türkiye'nin imajinasyonunu zihinlere belletecek olan şuaralar, besteciler, şairler, ressamlar ve sanatçılar olduğunu belirtti. "Sanatçıların yeni Türkiye Yüzyılını tanımlamada çok önemli görevleri var" diyen Arzen, "Sanatçılar durmazlar, sanatçılar duruş sergilemez durmak esas itibariyle statik olmak değişen dünyayı algılayamamak ve toksik üretmeye neden olur. Sanatçı duruşu sergileyen arkadaşlar kendi konfor alanlarında sadece toksik ürettiler.

'Ben sanatçı duruşu sergiliyorum muhalifim' diyen şürekâya söylüyorum. Onların şunu anlamaları lazım, sanat önce kendine muhalif olmalı. Muhalif sanat kendine karşı muhaliflikle bir devinim yaratabilmeli. Sanatçı hareketi Türkiye Yüzyılı ile başlamıştır. Sanatçı hareketi insanı ve alemi yeniden tanımlamaya yarayacak" diye konuştu.

İSTANBUL BİZİ BİZ İSTANBUL'U İSTİYORUZ
Mart 2024 yerel seçimlerinde yine kendisinin bestelerinin seçim müzikleri arasında olacağını belirten Arzen şunları söyledi: "Özellikle İstanbul'la ilgi ben zihnimde kurmaya başladım bile. İstanbul'u yeniden fethedeceğiz. Çünkü İstanbul her gün yeniden fethedilecek kadar aziz bir şehirdir. "Ya ben İstanbul'u alacağım ya da İstanbul beni" demeyeceğiz. Cümlenin başındaki 'ya' gergin yanlış anlaşılmasına sebep oluyor. Ya'lar şart koşması nedeniyle şiddet yaratır.

Ben İstanbul'u alacağım İstanbul da beni diyeceğiz. Bir olacağız İstanbul'da. İstanbul bizi istiyor biz de İstanbul'u istiyoruz. İstanbul bizi seviyor biz de İstanbul'u. Cumhurbaşkanımızın özel bir isteği var. Bedri Rahmi Eyüpoğlu'nun İstanbul deyince şiirinin son mısrası İstanbul deyince aklıma Erdoğan gelir olmalı. Zira İstanbul'un çok önemli figürüdür artık Erdoğan. Türkiye'deki değişim ve dönüşümün başlangıcı aynı zamanda. Şiir devam ettirilseydi İstanbul deyince aklıma Erdoğan gelir diye bir bölüm yazmak gerekir."

TÜRKİYE YÜZYILININ ÖNEMİ
Türkiye Yüzyılı'nın önemini anlatan Arzen şöyle konuştu:

Hem Türkiye'nin hem de Türkiye'ye arzularını heveslerini ümitlerini bağlamış insanların kendilerinin yaşadığımız dünyada yeniden tanımlamalarının yüzyılı olacak. Yaşadığımız dünya, 2'nci Dünya Savaşı sonrası kurulan ekonomik, politik, organizasyonla yürüyemeyeceğini insanlara gösterdi. Bunu pandemi krizi, mülteci kriziyle gösterdi. Tam böyle noktada tıkanmış, tökezlemiş, köhnemiş organizasyona Türkler yeni bir kavramla insanlara ümit olabileceğini kanıtladı. Türkiye yüzyılı 2'nci Dünya Savaşı mazlumlarına kendilerini tanımlamaları konusunda bir ışık olacak.

Tanımlarımızın değişeceği bir dönem. Müzik tarifini yeniden yapacağımız bir dönem. Doğuyu batıyı, aşağıyı, yüceyi sağı solu, güzeli ve çirkini yeniden tanımlayacağımız bir çağın adıdır Türkiye yüzyılı. Bu yüzyılda kendimizi konumlandırmamız lazım. Bu sefer biz kendi tarifimizi yapacağız. Tarifi siz yapmıyorsanız tanımlamayı siz yapmıyorsanız ancak tanımlanırsınız. Bu kez biz kendi adımıza kendi tanımımızı kapsamımızı kendimiz tanımlayacağız. Bütün insanlık için çok önemli.