Başkan Erdoğan'dan "Adalar Yunanistan'ındır" diyen CHP'li Yalım Eralp'e çok sert tepki: "Büyükelçi müsveddesi, terbiyesiz"

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, CHP'li emekli büyükelçi Yalım Eralp'in "Adalar Yunanistan'ındır" şeklindeki küstan açıklamalarına çok sert tepki gösterdi. Erdoğan, "Büyükelçi müsveddesi, terbiyesiz! Bu adamlar büyükelçilik yaparsa bu ülkenin hali ne olur" ifadelerini kullandı.

Giriş Tarihi 12 Haziran 2022, 20:23 Güncelleme 12 Haziran 2022, 20:36
Başkan Erdoğan’dan Adalar Yunanistan’ındır diyen CHP’li Yalım Eralp’e çok sert tepki: Büyükelçi müsveddesi, terbiyesiz

İÇİNDEKİLER

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, adaları silahlandırarak Ege'de kirli bir provokasyona imza atan Yunanistan'ı geçtiğimiz günlerde çok sert bir dille uyarmış, "Yunanistan'ı tıpkı bir asır önce olduğu gibi pişmanlıkla sonuçlanacak hayallerden, söylemlerden ve eylemlerden uzak durması, aklını başına alması konusunda tekrar ikaz ediyoruz. Kendine gel" demişti.

Erdoğan'ın dünya basınında gündem olan konuşmalarının ardından CHP'li emekli büyükelçi Yalım Eralp, Yunan tezlerine destek vererek adaların Yunanistan'a ait olduğunu öne sürmüştü.



"BÜYÜKELÇİ MÜSVEDDESİ, TERBİYESİZ"
Van'da düzenlenen gençlik buluşmasında, konuya ilişkin fikri sorulan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Büyükelçi müsveddesi, terbiyesiz. Bu adamlar büyükelçilik yaparsa bu ülkenin hali ne olur." dedi.




CHP'li emekli büyükelçi şu skandal ifadeleri kullanmıştı;

"Çok iddialar var Adaların egemenliği şartlı verildi şeklinde... Böyle bir şey yok. 3 binin dışındaki adalar Yunanistan'ındır. Türkiye bunu yıllarca kabul etti. Bunu tehlikeye sokmak diplomaside Türkiye'yi 'mütecaviz devlet' durumuna düşürür. Çünkü efendim diyoruz ki; Efendim o adayı saymadı Lozan'da bu adayı saymadı... Yanlış hatırlamıyorsam Akdeniz'de 2900 küsür ada ve adacık var. Şimdir bir anlaşmanın bütün bu adaların listesini sayması söz konusu değil. Lozan 3 binin dışındaki adaları beğenelim beğenmeyelim Yunanistan'a vermiştir."

YUNAN MEDYASI MANŞETLERE TAŞIDI
Eralp'in skandal ifadeleri Yunan basınının manşetlerinde yer aldı. Yunan basını, "Eski Türk büyükelçi de Yunanistan'a hak veriyor." başlıklarını attı.

SİRTAKİ HAYRANI
Eralp'in Sitarkiye olan ilgisi de biliniyor. Emekli büyükelçi Yalım Eralp'in sirtakinin tüm çeşitlerini ustalıkla oynadığını 2016 yılında Kadıköy'deki bir dans merkezinde yaptığı açıklama ile ifade etmişti.

Eralp yapıtğı bir açıklamada da, "Türk-Yunan Dostluk Derneği'nin başkanıyım. Bir festivalde Yunanlılara dedim ki; "Söz veriyorum, gelecek sene sirtaki yapacağım". İnanmadılar tabii. Hırs bastı. Fasafisa diye bir dans okulu var. Haftada dört gün oraya gidiyorum. 15 kilo verdim. 4.5 yılda 22 dans öğrendim." demişti.

ERALP'İN TÜRKİYE'YE YAPTIĞI DEZENFORMASYONLAR!
Eralp'in skandalı ilk değil. 2017 yılında Oray Eğin köşesinde Yalım Eralp ile ilgili çarpıcı bilgilere yer vermişti. Eralp'in Irak'ta kitle imha silahları bulunduğuna dair Türkiye'yi ikna etmeye çalıştığı ve Türkiye'nin ABD'nin yalan savaşı uğruna Irak'a girmesini istemişti.

Eğin'in Eralp ile ilgili yazdığı yazı şu şekilde:

"Ertuğrul Özkök dün Yalım Eralp'in anı kitabını tanıtmış. Dışişleri görevinden sonra televizyon yorumcusu olan ve hiç kimsenin ihtiyacı olmadığı yorumları papyonuyla yapan Eralp, "Hayatımda bir kere dezenformasyon yaptım" diye yazıyor kitabında...

1985 yılında iki gazeteciye yanlış bilgi vermesini aktarmış...

Oysa Eralp'in bir de tüm Türkiye'ye yaptığı dezenformasyon var...

Ama rahmetli Mehmet Ali Birand'la ekranda Irak'ta kitle imha silahları bulunduğuna dair Türkiye'yi ikna etmeye çalışıyordu. Türkiye, ABD'nin yalan savaşı uğruna Irak'a girsin, Mehmetçik başkasının petrol açlığı uğruna kendini feda etsin diye...

Başkan George W. Bush yalan açıklamayla Saddam'ın silahlarını kamuoyuna aktarırken... Yalım Eralp de papyonuyla kafasını sallayıp "Ben ikna oldum, evet, Saddam'da bu silahlar var" diyordu canlı yayında... Tek bir uyduruk açıklamayla kolaylıkla ikna oluvermişti.

Bu daha büyük ve sonuçları tehlikeli bir dezenformasyondu.

Yıllar sonra "W." bile yanıldığını söyledi... Papyonlu monşerden ise hiç ses çıkmadı.

Kitabı henüz elime geçmediği için bu konuya değindi mi bilmiyorum."