"GENÇLERLE YOL YÜRÜYEN, GENÇLERLE BİRLİKTE MÜCADELE VEREN İNSAN YORULUR MU"
Kendisinin sık sık, "Cumhurbaşkanım siz yorulmuyor musunuz?" sorusuyla karşı karşıya kaldığını aktaran Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ben de diyorum ki gençlerle yol yürüyen, gençlerle birlikte mücadele veren insan yorulur mu? Enerjiyi sizden alıyorum, aldığım enerjiyi de eserlere veriyorum. Neşet Ertaş ne diyor, 'Aşkınan çalışan yorulur mu?' Biz milletimize deruni ve samimi bir aşkla hizmet ettiğimiz için yorulmuyoruz. Siyasi hayatım boyunca hep gençlerimizin önünü açmanın, onları desteklemenin mücadelesini verdim.
Bu ülkede darbe sadece siyaset kurumuna, milli iradeye yapılmadı. Darbelerin asıl yıkıcı etkisi, eğitim başta olmak üzere gençlerimizin geleceğini şekillendiren alanlarda görüldü. Mesleki eğitimin önü kesilerek gençlerimizin geleceği karartıldı. Genç kızlarımızın eğitim hakları başörtüsü bahanesiyle engellenerek ayrımcılık yapıldı. Yükseköğretim imkanı, sanki bir hak değil de imtiyazmış gibi dar tutularak pırlanta gibi gençlerimizle hayallerinin arasına girildi. Spordan teknolojiye ve kültür sanata kadar her alanda gençlerimizin umutlarını törpüleyecek ihmaller sergilendi.
Bakmayın siz bugün, gençlerimiz için üzülüyormuş gibi yapanlara, bakmayın siz gençlerimizin hayallerini ve umutlarını istismar edenlere, biz bunların cemaziyelevvelini iyi biliriz. Bunlar görünüşte 'mış' gibi yaparlar, kafalarının arkasında ise kırk tilkiyi kuyruklarını birbirine değdirmeden dolaştırırlar. Bizim neslimiz, bunların hepsini de bizzat yaşadı, şahit oldu. Sizler de internet kaynaklarını inceleyerek, geçmişte gençlerimize hangi haksızlıkların yapıldığını tek tek görebilirsiniz."
Erdoğan şimdi hukuk nutku atıp hukuktan dem vuranların, geçmişte uygulanan baskılara, zulme, ayrımcılığa ses çıkarmadıklarını hatta bizzat taraf tuttuklarını dile getirdi.
Bu ülkenin başbakanının düzmece mahkeme kararları ile idamına alkış tutanların hukukun lafını etmeye bile haklarının olmadığını belirten Erdoğan, "Gençler, Adnan Menderes'ten, Fatin Rüştü Zorlu'dan, Hasan Polatkan'dan bahsediyorum. Bu insanlar, devleti yöneten büyüklerimizdi ama bunlar, maalesef işte o malum zihniyet tarafından idam edildiler. Şimdi özgürlük narası atanlar, geçmişte insanlarımızın en temel haklarının bile ellerinden alınmasına ses çıkartmamışlar hatta teşvik etmişlerdir." diye konuştu.
Gençlere, Boraltan Köprüsü hadisesini bilip bilmediklerini soran Erdoğan, şöyle devam etti:
"Meşhur Boraltan Köprüsü'nde askerlerimiz, ne yazık ki düşmanın eline bırakılmış ve o askerlerimiz, o dönemin yönetimine aynen dönerek şu ifadeyi söylemişlerdir, demişlerdir ki: 'Bizi düşmana teslim etmeyin. Bizi siz öldürün ama düşmana teslim etmeyin.' Maalesef düşmana teslim ettiler. İşte o zaman ki bizim Mehmetlerimiz, düşman tarafından şehit edildiler. Bu ülke bunları yaşadı. Biz, bunların bir daha yaşanmasını asla istemiyoruz. Bu ülkede bir daha Boraltan Köprüleri olsun istemiyoruz ve biz diyoruz ki nasıl şimdi Cudi'de, Gabar'da, Tendürek'te, Besler Deresi'nde teröristlerin inlerine girip onları gömüyorsak gömmeye de devam edeceğiz."
Başkan Erdoğan, şehitlerin bulunduğunu ama şehitlerin 10-15-20 katı öldürülen teröristlerin olduğuna işaret ederek, "Çünkü biz, şehitlerimiz noktasında 'Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda/ Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda/ Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.' diyerek bu mücadeleyi veriyoruz." ifadelerini kullandı.
"HER ALANDA ÜLKEMİZE ÇAĞ ATLATACAK ESERLER VE HİZMETLER VERİYORUZ"
Cuntacılar karşısında el pençe divan duran siyasetçileri, bürokratları ve hukukçuları unutmadıklarını vurgulayan Erdoğan, "Biz çocuklarımız aynı sıkıntıları çekmesin, aynı zorlukları yaşamasın diye 20 yıldır eğitimden sağlığa, adaletten güvenliğe, ulaşımdan enerjiye, her alanda ülkemize çağ atlatacak eserler ve hizmetler veriyoruz." dedi.
Göreve geldiklerinde Türkiye'de 76 üniversite varken şimdi 207 üniversite olduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Göreve geldiğimizde parmak sayıları kadar ilimizde üniversite varken şimdi 81 vilayetimizin tamamında üniversite var. Niçin? İstedik ki benim Hakkari'deki evladım üniversite için İstanbul'a, Ankara'ya gitmesin. Hocalarımız, Hakkari'ye gitsin, orada kendi ilinde onlara dersini versin ve şimdi öyle." diye konuştu.
Diğer yandan da ilim noktasında şu anda çok daha farklı, başarı oranı yüksek neticeler alındığına dikkati çeken Erdoğan, üniversite giriş imtihanlarında eğer Iğdır, Hakkari, Kars, Ardahan'dan birinciler çıkıyorsa bunun, atılan adımların neticesi olduğuna işaret etti.
Erdoğan, "Gençlerimiz sadece eğitimlerine, sadece zihni ve fiziki gelişimlerine odaklanabilsin diye her türlü yatırımı yapıyoruz, yapacağız. Araştırma desteklerinden bilim merkezlerinde, burslardan festivallere, laboratuvarlardan şenliklere kadar gençlerimizi araştırmaya ısındıracak her adımı atıyoruz." dedi.
Geçen hafta TEKNOFEST Azerbaycan'da olduklarını hatırlatan Erdoğan, "Bakü'deki festivalde elverişli şartlar hazırlandığında gençlerimizin neler yapabildiğine bir kere daha şahit oldum. Bunları gördükçe tekrar gururlanıyor, gençlerimiz adına umutlanıyoruz. İnşallah bu sene TEKNOFEST'i Samsun'da gerçekleştireceğiz." şeklinde konuştu.
Eğitimin her alanında ülkede tarihi dönüşümlere imza attıklarını dile getiren Başkan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Mesela geçmişte ülkemizdeki en büyük sıkıntılardan biri ders kitaplarıydı. Biz ders kitabı bulamazdık. Gençler, siz 'teksir kağıdı' nedir bilir misiniz? Söyleyeyim, teksir kağıdı saman ama o saman kağıttan rulo çeviren makine. O makinede oraya ders notları yazılırdı ve bu işlem bitince de kağıdının tamamının neredeyse mürekkeple adeta boyalanmış hale geldiğini görürdük. Ve biz bunları ağabeylerimizden satın alamazdık, vermezlerdi. Kırtasiyeci dükkanına gidersiniz kitap almak için o kitabınız yok. Bir hafta sonraya size gün verirlerdi, bir hafta sonra gidip kitap almaya çalışırdınız. Biz bunları yaşadık, dedik ki: Bu nesil bunları yaşamasın. Ve kitaplarınızı sıralarınızın üzerine koyalım ve eğitim öğretim yılı başlarken yavrularımız bütün kitaplarını sıranın üzerinde görsünler. Kuşe kağıttan bu kitaplarla beraber eğitim öğretim yılına başlasınlar. "
Erdoğan, bunu yapmaya devam edeceklerinin altını çizerek, "Çünkü bu nesil, bizim yaşadığımız sıkıntıları yaşamasın istiyoruz ve yaşamasın ki biz sadece şunu bekleyelim: Çocuklar, iyi okuyun, düşünün, uygulayın ve neticeyi de alın." dedi.
"ŞU ANA KADAR YAKLAŞIK 4 MİLYAR KİTABI ÜCRETSİZ DAĞITTIK"
Öğrencilere 2003'ten beri her eğitim öğretim yılı başında ücretsiz olarak bu ders kitaplarını bunun için verdiklerini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Şu ana kadar yaklaşık 4 milyar kitabı ücretsiz dağıttık. Bu dönem başında yardımcı kaynakları da ücretsiz dağıtmaya başladık. Önümüzdeki eğitim öğretim yılında bir yenilik daha yapıyoruz. Ücretsiz dağıttığımız ders kitapları ile birlikte yardımcı kaynaklarımızı da öğrencilerimize ulaştıracağız. Sene sonuna kadar 100 milyon yardımcı kaynağı öğrencilerimize teslim ediyoruz. Bu yeni uygulamanın ülkemize, öğrencilerimize, öğretmenlerimize hayırlı olmasını diliyorum.
Erdoğan, okul kütüphanelerinde kitap sayısının 28 milyondan 60 milyona yükseltildiğini, yıl sonu itibarıyla 100 milyona çıkarılacağını belirtti.
Çocuklar ve gençler için açılan bilim ve sanat merkezlerinin sayısını 355'e taşıdıklarını ifade eden Erdoğan, bu sene bir ilkin daha gerçekleştirildiğini, bilim ve sanat merkezlerinde tüm öğrenciler için yaz okulu döneminin başlatıldığını, öğrencilerin istedikleri yerdeki ücretsiz yaz okullarına katılabileceğini söyledi.
Türkiye'nin dört bir tarafına yayılan "Dene Yap" teknoloji atölyelerinin bulunduğunu, atölyelerde geleceğin teknolojilerine şimdiden hazırlanmak için eğitim imkanı sağlandığını, uygulamalı dersler verildiğini, gençlerin ulusal ve uluslararası yarışmalara hazırlandığını kaydeden Erdoğan, atölyelerin sayısının Türkiye genelinde 66'ya yükseldiğini bildirdi.
Yazılımın tüm sektörlerin odağında yer almaya başladığını, yeni nesil yazılım okullarıyla ve bu alana yönelen gençlere sağlanan birçok imkanla adeta bir yazılımcı ordusu kurulduğunu dile getiren Erdoğan, Konya, Kocaeli, Kayseri, Bursa, Üsküdar, Elazığ ve Antalya'da 7 bilim merkezinin faaliyet gösterdiğini kaydetti.
Erdoğan; Gaziantep, Şanlıurfa, Düzce, Denizli, Trabzon ve Yozgat'taki bilim merkezleri ile ilgili çalışmaların sürdüğünü, buralarda gençlerin bilimle buluştuğunu, bilimi anladığını, deneyerek keşfettiğini belirtti.
"Fikrim var" diyen gençlere Bireysel Genç Girişimci Programı ile karşılıksız verilen desteğin 200 bin liradan 450 bin liraya çıkarıldığını vurgulayan Erdoğan, girişimci gençler sayesinde milyar dolar değerlemeye ulaşan altı işletmeye sahip olunduğunu aktardı.
Stajyer araştırmacı burs programı ile araştırma yapmak isteyen gençlerin desteklendiğini, organize sanayi bölgelerindeki mesleki eğitim merkezlerinin yaygınlaştırılarak yetişmiş insan kaynağının güçlendirildiğini ifade eden Erdoğan, sanayide ihtiyaç duyulan doktoralı insan kaynağı sayısını artırmak için teşvikler verildiğini anlattı.
Erdoğan, lisans, yüksek lisans, doktora ve doktora sonrası araştırma bursları olmak üzere yurt içinde ve yurt dışında birçok programla gençlerin yanında olduklarını söyledi.
Anaokulundan yüksek öğretime ve sonrasında iş hayatına kadar devletin tüm imkanlarıyla gençlerin yanında olduğunun altını çizen Erdoğan, karakteri güçlü, ahlakı kuvvetli, zekası keskin, bedenen olgun, fazilet ve bilgiyle donanmış "Asım'ın Nesli" gibi bir gençlik için ülkenin tüm kaynaklarını seferber ettiklerini kaydetti.