Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye-Pakistan ilişkilerini, iki ülkenin tarihiyle, dostluğuyla ve potansiyeliyle mütenasip bir şekilde stratejik bir perspektifle daha da güçlendirmeye hazırız." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki baş başa ve heyetler arası görüşmeler ile anlaşmaların imza töreninin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Buradaki konuşmasına, Şerif ve heyetine "Hoş geldiniz." diyerek başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şerif'in Başbakanlık görevine gelmesinin ardından Türkiye'ye ilk ziyaretini gerçekleştirdiğini belirterek, Şerif'i yeni görevinden dolayı tebrik etti.
Türkiye ve Pakistan arasındaki dostluk ve kardeşlik bağlarının köklerinin, tarihin derinliklerine uzandığına işaret eden Erdoğan, "Güney Asya Müslümanlarının İstiklal Savaşımız sırasında verdiği desteği hiçbir zaman unutmadık, unutmayacağız. Çeyizlerini, mücevherlerini Milli Mücadele yıllarında bizlere bağışlayan Pakistanlı kadınların fedakarlığını asla unutmadık, unutmayız. Bu köklü bağlardan güç alan ilişkilerimiz, Pakistan'ın bağımsız bir devlet olarak kurulduğu 1947 yılından beri dostluk ve kardeşlik temelinde gelişmektedir." diye konuştu.
Bu yılın Türkiye ve Pakistan arasındaki diplomatik ilişkilerin tesisinin 75'inci yılı olduğunu anımsatan Erdoğan, Şerif ile yaptıkları baş başa ve heyetler arası görüşmelerde ikili ilişkiler ile bölgesel ve küresel meseleleri kapsamlı şekilde ele aldıklarını ifade etti.
Gerek ikili düzeyde gerekse uluslararası platformlarda dayanışmayı artırarak sürdürme kararlılığını vurguladıklarını belirten Erdoğan, Türkiye-Pakistan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi'nin 7'nci toplantısının gerçekleştirilmesine yönelik çalışmaların sürdüğünü kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye-Pakistan ilişkilerini, iki ülkenin tarihiyle, dostluğuyla ve potansiyeliyle mütenasip bir şekilde stratejik bir perspektifle daha da güçlendirmeye hazırız. Pakistan'la savunma sanayi alanında son dönemde geliştirilen somut iş birliği projelerinden memnuniyet duyuyoruz. MİLGEM Projesi kapsamında ortak korvet üretimimiz bu anlamda önemli bir örnek teşkil ediyor. Bu proje çerçevesinde ikisi Pakistan'da, ikisi ülkemizde inşa edilen gemilerin yapım aşamaları belirlenen takvim çerçevesinde birer birer tamamlanıyor. Bu 4 geminin teslimatını 2023 ağustosundan başlayarak 6'şar ay arayla yapacağız." diye konuştu.
"İŞ BİRLİĞİMİZİ GELİŞTİRMEK İÇİN ÇALIŞIYORUZ"
İkili ticareti salgına rağmen geliştirmeye muvaffak olduklarını dile getiren ve hacmi 2011 yılından beri ilk kez 1 milyar doların üzerine çıkarttıklarını belirten Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Malum, hedefimiz 5 milyar dolardır. 2020 yılının şubat ayında İslamabad'da imzaladığımız Stratejik ve Ekonomik Çerçeve Belgesi ticaretten savunma sanayine kadar birçok alt başlıkta sürdürülen yakın iş birliğimizin temelini oluşturuyor. Özellikle turizm, eğitim, lojistik, sivil havacılık, iletişim ve bilgi teknolojileri gibi hizmet sektörlerinde iş birliğimizi geliştirmek için çalışıyoruz. Sayın Şerif'in bugün iş dünyası temsilcilerimizle gerçekleştirdiği görüşmelerin karşılıklı ticaret ve yatırımlarımızın artırılmasına katkı yapacağına inanıyorum."
"TERÖRÜN HER TÜRLÜSÜYLE MÜCADELESİNDE PAKİSTAN'I DESTEKLİYORUZ"
Türkiye olarak ekonomik iş birliğinin lokomotifi olan iş insanlarını ve yatırımcıları Pakistan'da daha fazla faaliyette bulunmaya teşvik ettiklerini söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"FETÖ'nün Pakistan'daki yapılanmasına karşı alınan önlemler ve bu terör örgütüyle mücadelemize verdiği destek için Pakistan makamlarına bir kez daha teşekkür ediyorum. Bu vesileyle Pakistan'da son dönemde artan terör saldırılarında şehit düşen askerler ve hayatını kaybeden kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Yaralanan Pakistan vatandaşlarına acil şifalar temenni ediyorum. Terörün her türlüsüyle mücadelesinde Pakistan'ı destekliyoruz. İnsanlığın ortak düşmanı olan terörizme karşı Pakistan'ın sürdürdüğü mücadelesini mutlaka başarıyla sonuçlandıracağına inanıyorum.
Afganistan'ın kalıcı istikrara kavuşması, bölgedeki terör faaliyetleri, yeni düzensiz göç dalgaları gibi tehditlerin önüne geçilmesinde kritik önemdedir. Afganistan'daki insani krizin etkilerinin giderilmesi amacıyla Afgan halkına yardım hususunda birlikte çaba sarf ediyoruz. Türkiye olarak Afganistan'a 4 bin tondan fazla insani yardım malzemesi taşıyan 4 iyilik treni yolladık. 5'inci trenimizin yola çıkışı için de hazırlıklarımız devam ediyor. Bölgesel istikrar ve barış için kilit önemdeki bir başka mesele olan Keşmir sorununun da Keşmirli kardeşlerimizin meşru beklentileri doğrultusunda ve Birleşmiş Milletler kararları çerçevesinde çözümüne desteğimizi sürdürüyoruz."
Görüşmelerin hayırlara vesile olmasını dileyen, Başbakan Şerif ve heyetine teşekkürlerini ileten Erdoğan, "Sayın Başbakan'ın şahsında Pakistanlı kardeşlerime buradan en kalbi muhabbetlerimi gönderiyorum." ifadesini kullandı.
ŞERİF'TEN ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR
Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif, Pakistan'ın terörle mücadelesinde her zaman Türkiye'nin yanında olduğunu ve Türkiye'nin düşmanının Pakistan'ın da düşmanı olduğunu söyledi.
Şerif ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleştirdikleri görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Türkiye ile Pakistan'ın doğal ortak olduğunu dile getiren Şerif, her iki ülkenin de karşılaştığı fırsat ve zorluğun aynı olduğunu belirtti.
Şerif, Pakistan'ın her zaman güçlü bir şekilde KKTC halkının davasını desteklediğini ve meşru isteklerine destek verdiğini ifade etti.
Pakistan'ın, terörle mücadelesinde her zaman Türkiye'nin yanında olduğunun altını çizen Şerif, "Türkiye'nin düşmanı aslında her zaman Pakistan'ın da düşmanıdır. Bunu söylüyoruz. (Türkiye'ye yönelik) Bu tehditlerin her zaman da karşısında olduk." ifadesini kullandı.
Şerif, ikili ilişkilere de değinerek "Bizim ortaklığımız, her zaman devam edecektir. Biz on yıllardır birlikte çalıştık. Ortak hedeflerimiz olan barışçıl ve istikrar sahibi Pakistan için çalışmaya devam ettik." değerlendirmesinde bulundu.
"BU EMANETİ BİZDEN SONRAKİ GELECEK NESİLLERE BIRAKACAĞIZ"
Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif, Türkiye ile ilişkileri kutsal bir güven olarak değerlendirdiklerini, bu güvenin atalarından emanet olduğunu ve bu emaneti sonraki nesillere bırakacaklarını söyledi.
Şerif ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleştirdikleri görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Türkiye'yi ziyaret etmenin kendileri için ikinci evlerine gelmek gibi olduğunu belirten Şerif, Pakistan ile Türkiye arasındaki ilişkilerin köklerinin ortak kültürel ve dini mirasa dayandığını, bunların zaman ve coğrafya tanımadan devam ettiğini anlattı.
Şerif, iki ülke arasındaki ilişkilere değinerek, "Biz ilişkilerimizi kutsal bir güven olarak değerlendiriyoruz ve bu güveni bize atalarımız emanet etti. Bizler de bu emaneti bizden sonraki gelecek nesillere bırakacağız." dedi.
Bu senenin Pakistan ile Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilerin tesisinin 75. yıl dönümü olduğunu anımsatan Şerif, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dinamik ve vizyoner liderliği kapsamında bu ilişkileri çok daha yeni seviyelere taşıyacaklarını dile getirdi.
Başbakan Şerif, iki ülke arasındaki yüksek düzeyli stratejik iş birliği konseyinin sonraki toplantısının eylül ayında Pakistan'ın başkenti İslamabad'da yapılmasını planladıklarını kaydetti.
Elektronik ticaret, turizm, eğitim, altyapı ve kalkınma gibi konularda Türkiye'nin çok büyük ilerlemeler kaydettiğine işaret eden Şerif, özellikle hidroelektrik üretiminde, yenilenebilir enerji projelerinde Türkiye'nin desteğini almaktan ve Türk firmalarının yapacağı yatırımlardan çok memnun olacaklarını anlattı.
Şerif, Ankara ile İslamabad arasındaki savunma sanayi alanındaki iş birliğine de değinerek, Türkiye'den savunma sanayiinde yeni projeleri sabırsızlıkla beklediklerini aktardı.
Keşmir sorunuyla ilgili gösterdiği destekten dolayı Pakistan halkının Erdoğan'a müteşekkir olduğunu vurgulayan Şerif, şöyle devam etti:
"(Pakistanlılar) Keşmir halkının 70 yılı aşkın karşılaşmış olduğu en kötü insan hakları ihlalleri konusunda Türkiye'nin bizlere her zaman sunmaya devam ettiği destekten dolayı müteşekkirdir. Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a, bölgesel barış ve istikrara gösterilen tehdit karşısında bizlere verdiği destekten dolayı teşekkür ediyorum ve işgal altındaki Cammu Keşmir bölgesindeki bu tehditlere rağmen Pakistan hiçbir zaman barış yolunda hareket etmekten vazgeçmeyecektir. Her zaman Güneydoğu Asya'da barışın, uzun zamandır devam eden Cammu Keşmir uyuşmazlığının Birleşmiş Milletler kararları çerçevesinde ve Keşmir halkının istekleri doğrultusunda çözülmesi yoluyla elde edileceğine inanıyoruz."
Başbakan Şerif, Türkiye ile Pakistan arasındaki yakın dostluğa işaret ederek şunları kaydetti:
"Ülkelerimiz arasındaki duygusal bağlar, sadece konvansiyonel, devletler arası ilişkilerin, diplomatik nezaketin çok daha ötesine geçen bir ilişki. Tarihten köklerini alan bir ilişki. Kültürel temeli olan ve iki toplumumuzun dokusunda olan, yer alan bir bağ ve bu bağ bizim kalbimizin derinliklerinde yer alan, orada sonsuza kadar olmaya devam edecek bir bağ. Bu kırılmaz bağ o kadar benzersiz bir bağ ki bizleri her seviyede, her kademede, devletlerimizi, hükümetlerimizi, kurumlarımızı, silahlı kuvvetlerimizi, hepsinin de ötesinde halklarımızı birbirine bağlıyor. Bugünün dünyasında birbirine bu kadar yakın bağlanmış iki ülke örneği çok fazla yok."
