İstanbul'un Fethi'nin coşkusu Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi'nde! Başkan Erdoğan'dan tarihi mesajlar: Son nefesimize kadar buradayız

İstanbul'un Fethi'nin 569. yıldönümü, Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi'nde büyük coşku yaşandı. Başkan Erdoğan'ın da katıldığı törende ilk fidanlar toprakla kavuştu. Başkan Erdoğan eşi Emine Erdoğan ile birlikte ilk fidanı dikti. 2023'te ilk etabının açılması planlanan ve bittiğinde dünyanın en büyük 5'inci şehir parkı olacak olan Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi'nde konuşan Başkan Erdoğan, "İstanbul'u fethiyle 569. yıl dönümün kutladığımız bu günde 560 bin kişi karşımda bulunuyor" dedi. Kılıçdaroğlu'nun 'kaçacak' iftirasına tepki gösteren Erdoğan, "Gözümüzü burada açtık, havamızı burada soluduk, son nefesimize kadar buradayız. Bugüne kadar kaçacak diyenlerin hepsi zoru görünce kaçtılar" dedi.

Giriş Tarihi 29 Mayıs 2022, 13:46 Güncelleme 30 Mayıs 2022, 09:41
İstanbul’un Fethi’nin coşkusu Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’nde! Başkan Erdoğan’dan tarihi mesajlar: Son nefesimize kadar buradayız

İÇİNDEKİLER

Başkan Erdoğan, Atatürk Havalimanı'nda düzenlenen İstanbul'un Fethi'nin 569. Yılı Kutlamaları ve Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi İlk Fidan Dikim Töreni'nde yaptığı konuşmada, İstanbul'un fethiyle ilgili "Konstantiniyye elbet fetih olunacaktır. Onu fetheden komutan ne güzel komutan ve onun ordusu, askeri ne güzel askerdir." hadis-i şerifle başladı.

Aldığı resmi rakamlara göre şu anda 560 bin kişinin karşısında bulunduğunu belirten Erdoğan, "Siz ne güzel insanlarsınız. Sizler, İstanbul'un inşallah 2023'e giden bu yolda, hazır olduğunuzu gösterdiniz." ifadelerini kullandı.

Katılımcıları ve İstanbulluları selamlayan Erdoğan, "İstanbul Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi'nden, 81 vilayetimizin tamamındaki tüm vatandaşlarıma selamlarımı gönderiyorum. Rabbime, beni böyle şanlı bir milletin ferdi olarak dünyaya getirdiği için hamd ediyorum. Rabbime bana bu fetih nesline hizmet etme şerefi bahşettiği için hamd ediyorum. Rabbime bizleri bugün burada, şu güzel iklimde buluşturduğu için hamd ediyorum." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün İstanbul'un fethinin 569. yıldönümü olduğunu hatırlatarak, sözlerine şöyle devam etti:

"Cumhur İttifakı olarak bir aradayız. Bu yıldönümünü temsilen 569 yeniçerimiz burada. Bu demektir ki fethin 600. yıldönümüne adadığımız 2053 vizyonumuza bir adım daha yaklaştık. 2053 vizyonumuzu temsilen 600 evladımız da burada. Bu sembollerin her biri geleceğe tutulmuş birer ışıktır. Bugün burada bütünüyle bulunan evlatlarımız yarın kendi sorumluluk alanındaki başarıyla, milletimizin iftihar vesilelerine dönüşeceklerdir. Bugün burada vizyon olarak konuştuklarımız, yarın ülkemizin hakikatleri olarak önümüze çıkacaktır.

Yahya Kemal'in deyimiyle, biz İstanbul'da mekanı değil, zamanı fethettik. Fetihler işte böyle çağlar üstü olur. Çağlar işte böyle açılır, böyle kapanır. 'Geceler vardır, uykuyla geçer, sarhoş kusmuklarıyla lekelenir / Geceler vardır, ihtiraslar çağıldar, yuvalar yıkılar / Geceler vardır, dirilişe gebedir, fecr olur / Şehr-i İstanbul fetholunur / Bir çağ kapanır, bir çağ açılır.' Çağ açıp çağ kapatan ecdada rahmet olsun. Çağ kapatıp, çağ açacak evlatlarımızın gazaları şimdiden mübarek olsun. Zaman bendedir ve mekan bana emanettir şuurundaki gençlerimizin gayretleri kutlu olsun."

Günümüz şartlarında bilimden teknolojiye, sanattan spora, her alanda verilen mücadelelerin gaza mertebesinde olduğuna işaret eden Erdoğan, "Bunun için çocuklarımızı hem bileği güçlü, hem yüreği kavi, hem gönlü zengin, hem zihni aydınlık şekilde yetiştirmemiz gerekiyor." diye konuştu.

Erdoğan, şu anda karşısındaki topluluğa baktığında aklına, Yahya Kemal'in "Şu kopan fırtına Türk ordusudur ya Rabbi. Senin uğrunda ölen ordu budur ya Rabbi. Ta ki yükselsin ezanlarla müeyyed namın. Galib et çünkü bu son ordusudur İslam'ın." dörtlüğünün geldiğini dile getirdi.

"Tıpkı Alparslan gibi, tıpkı Kılıçarslan gibi, tıpkı Osman Gazi gibi, tıpkı Fatih gibi, tıpkı Kanuni gibi tüm bu isimler içinde Fatih her devirde dünyanın göz bebeği olan, bugün de aynı vasfını sürdüren İstanbul'u fethetmiş olmasıyla, tarihimizin özellikle kaydına geçmiş, kalbimizde ayrı bir yere sahip olmuştur" diyen Erdoğan, İstanbul'un fethinin, dahiyane planların, büyük emeklerin, ustaca hazırlıkların, emsalsiz fedakarlıkların, sarsılmaz bir azmin ve kararlılığın neticesinde gerçekleştiğini vurguladı.

"TARİHİMİZDE KOLAY KAZANILMIŞ HİÇBİR ZAFER YOK"

Erdoğan, Türk tarihinde kolay kazanılmış hiçbir zaferin olmadığını belirterek, şunları kaydetti:

"Ama İstanbul'un fethi, Anadolu'nun ebedi Türk yurdu olarak kalacağının tarihe kazınmış mührüdür. Şimdi buradan sesleniyorum. Fetih mübarek olsun. Fethin 569. yılı mübarek olsun. Fetihlerin anası, bu fethin daha nice yılları, asırları şimdiden mübarek olsun. Fatih'ten Allah razı olsun. Fatih'in asırlardır izini takip eden torunlarından Allah razı olsun. Bugün de Fatih'in izinden gitmek için kendini yetiştiren evlatlarımızdan Allah razı olsun. Gençler, şair ne diyor biliyor musunuz? 'Delikanlım işaret aldığın gün atandan yürüyeceksin, millet yürüyecek arkandan. Sana selam getirdim Ulubatlı Hasan'dan. Elde sensin. Dilde sen. Gönüldesin, baştasın. Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın'. İşte milleti arkasından yürütecek gençlerimiz olduğu sürece bu ülkenin önünde kimse durabilir mi? Duramaz. Atasından aldığı işareti takip eden gençlerimiz olduğu müddetçe bu milletin önünü kimse kesemez. İşte bu gençliği şimdi burada karşımda görüyorum. Maşallah."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Osmanlı'nın fetih hazırlıklarına Orhan Gazi devrinden itibaren başladığına değinerek, "Devrin haritalarına bakıldığında Bizans'ın, Osmanlı'nın, Anadolu ve Rumeli topraklarının ortasında düğün gününü bekleyen bir gelin gibi durduğu görülüyor. Yıldırım Beyazıt, Musa Çelebi ve İkinci Murat tarafından gerçekleştirilen kuşatmaların başarıyla sonuçlanamamasının kendi içinde pek çok sebepleri vardır." ifadesini kullandı.

Erdoğan, İstanbul'u fethederek Müslümanların 7 asırlık hayalini gerçeğe dönüştüren Fatih Sultan Mehmet'in aynı zamanda Bizans'ı ve entrikalarını da tarihe gömdüğünü vurgulayarak, "İnşallah bugün de 2023 hedeflerimizi hayata geçirerek 2053 vizyonumuzu adım adım inşa ederek, çağımızın Bizans'larını ve oralarda kurgulanan entrikaları, tarihin tozlu raflarına kaldırmaya hazır mıyız? Gazanız mübarek olsun." sözlerini sarf etti.

Savaşın, zulmün, haksızlığın, adaletsizliğin, ahlaksızlığın çukurunda çırpınan insanlığa, Necip Fazıl Kısakürek'in "Destan" şirinden "Durun kalabalıklar. Bu cadde çıkmaz sokak. Haykırsam kollarımı makas gibi açarak. Durun, durun bir dünya iniyor tepemizden. Çatırtılar geliyor karanlık kubbemizden." dizeleriyle seslenen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Dünyanın kubbesinden gelen çatırtılar kimi zaman salgın hastalık, kimi zaman tabii afet, kimi zaman kıtlık, kimi zaman oluk oluk akan kan olarak karşımıza çıkarken işte biz bu hissiyat içinde ne diyoruz? 'Durun kalabalıklar'. Şimdi Rusya, Ukrayna'da durum bu mu? Felaket bu mu? Bütün bu felaketler karşısında Türkiye ne yapıyor? İşte bu yanlış gidişe 'durun' demenin gayreti içerisinde. Suriye'de Irak'ta, Libya'da 'durun' diyoruz. Akdeniz'de, Ege'de 'durun' diyoruz. Ukrayna'da, Kırım'da 'durun' diyoruz. Bosna'da, Balkanlar'da 'durun' diyoruz. Karabağ'da, Kafkaslar'da 'durun' diyoruz. Filistin'de, Türkistan'da, Arakan'da 'durun' diyoruz. Bu karanlık kubbenin ülkemizdeki aparatlarına da 'durun' diyoruz."

"GELİN ESER VE HİZMETTE YARIŞALIM"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şimdi sizlerin huzurunda bunlara sesleniyorum. Ey ülke ve millet düşmanlarının senaryolarının figüranlığına soyunanlar. Ey kendi medeniyetine, tarihine, kültürüne, değerlerine husumet besleyenler. Ey ihtirasları gözlerini körleştirip, kalplerini nasırlaştıranlar, hepinize sesleniyor ve diyorum ki; ey düşmanım sen benim ifadem ve hızımsın. Gündüz geceye muhtaç, bana da sen lazımsın. Hiçbir siyasi çıkar hevesi, hiçbir şahsi ikbal kaygısı, hiçbir etnik veya mezhebi bağnazlık hissi, hiçbir maddi beklenti hırsı bu mübarek milletin hayallerini, bu mübarek ülkenin geleceğini tehlikeye atmaya değmez. Gelin hayırda yarışalım. Gelin eser ve hizmette yarışalım. Gelin sorunların, sıkıntıların çözümünde yarışalım. Gelin vizyonda yarışalım. Evet biz hepsine varız. Cumhur İttifakı olarak biz hepsine varız. Tavizsiz varız ama bu yarışı asla kör düşmanlığa, yıkıcı siyasete, iftira ve yalan rüzgarına çevirmeyin.

Akşam yalan, sabah yalan, bununla bir yere varamazsınız. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Yatsı geldi geçiyor Bay Kemal. Kendine gel kendine. Ve aynen senin geçmişinde olanlar gibi hani diyorlardı ya rahmetli Menderes ve arkadaşları için 'uçaklar dolusu altın kaçırdılar, uçaklar dolusu elmas kaçırdılar'. Aynen şimdi ifadeler değişiyor mu? Yok. Aynısını kim kullanıyor? Bay Kemal kullanıyor. Bay Kemal bu yalanlar tutmayacak. İşte 150 bin lira bir yargıdan aldık. 100 bin lira bir yargıdan aldık. Ne yaptı? Toplam 250 bin lira. Ve şimdi bunları Bay Kemal'in o iftira attığı vakıflara gönderdik. Hiç olmazsa bir hayrı olsun"

Erdoğan, İstanbul'un Fethinin 569. Yılı Kutlamaları ve Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi İlk Fidan Dikim Töreni'nde, Türkiye küresel güvenlik ve ekonomik dalgalanmalar içinde kendine bir yol açmaya çalışırken bunu sabote edecek işler yapılmaması gerektiğini söyledi.

Türkiye asırlık sorunlarının çözümü için sınırları boyunca güvenlik koridorları oluşturacak operasyonlar gerçekleştirirken buna zarar verecek davranışlar sergilenmemesi gerektiğini vurgulayan Erdoğan, "Bize akıl veriyor, ne diyor? 'Gidin Esed ile görüşün.' Sen görüşüyorsun yeter. Biz Suriye'nin kuzeyinde teröristlerle mücadele ediyoruz. Teröristleri biz yere gömüyoruz. Buralardaki teröristlerin kökünü kazıyana kadar devam edeceğiz. Şehitlerimize bu vesileyle Allah'tan rahmet diliyorum. Türkiye, mevcut altyapısı üzerinde yeni bir kalkınma hamlesi başlatırken, günlük sıkıntılar üzerinden asıl hedeflerimize darbe vuracak kurnazlıklar sergileme kolaycılığına kaçmayın. Bir şey elde edemezsiniz." diye konuştu.

Erdoğan, Türkiye'nin egemenlik haklarına yönelik tacizlere karşı tarihi bir haysiyet mücadelesi yürütürken, mandacı zihniyeti hortlatacak atraksiyonlara yer verilmemesi gerektiğine vurgu yaparak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu konuların Tayyip Erdoğan'ın şahsı, hükümeti, partisi, ittifakıyla bir ilgisi yoktur. Bunların hepsi Türkiye'nin meselesidir, bunların hepsi Türk milletinin meselesidir. Hepsi göz ve kalbi ülkemize yönelmiş yüz milyonlarca dostumuzun, kardeşimizin meselesidir. Bunların hepsi asırlık kayıplarımızı telafi etme, ortak hedeflerimize ulaşma meselesidir. Kendi ülkesinin, milletinin, devletinin derdiyle dertlenmeyen, bu ülkenin siyasetçisi de aydını da sanatçısı da iş insanı da olamaz. İşte bunun için diyoruz ki gelin ülkemizi Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılına adadığımız 2023 hedeflerine beraberce ulaştıralım. İşte bunun için diyoruz ki gelin ülkemizi fethin 600. yılına adadığımız 2053 vizyonuyla mutlaka buluşturalım. İşte bunun için diyoruz ki gelin ülkemizi Malazgirt'in bininci yılına adadığımız 2071 hayallerine mutlaka kavuşturalım. Bu uğurda gerekirse her platformunda yedi düvelle kavga edelim. Şimdi hazır mısınız? Şöyle coşkuyla tüm Türkiye duysun, tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Her buluşmada ahdimiz bu."

"İŞTE ERDOĞAN BURADA ATAKÖY'DE, ÖLÜMÜNE BURADA"

Erdoğan, milli meselelerin, milli hedeflerin, milli mücadelelerin siyaset üstü ele alınması ve hep birlikte gelecek için doğru olanın yapılması gerektiğine işaret ederek, "Yalanla bu iş olmaz, iftira ile bu iş olmaz, çarpıtmayla bu iş olmaz. Bay Kemal, hepsine karşı çıkmakla da bu iş olmaz. Hele hele insan biraz utanır ya 'Kaçacak' türü, akıl ve ahlak dışı hezeyanlarla bu iş hiç olmaz. İşte Erdoğan burada Ataköy'de, ölümüne burada. 15 Temmuz gecesi ben milletimi nereye çağırdım? Atatürk Havalimanı'na. Milletim geldi mi oraya? Geldi. Bay Kemal, FETÖ'cülerle beraber tankların arasından Bakırköy Belediyesine gitti. Orada kahvesini yudumladı. Biz ise oradan mesajımızı verdik. 'Kaçacak' dediğiniz kişi Tayyip Erdoğan yani. Biz vesayet güçlerinin nobranlığından kaçmamışız, biz terör örgütlerinin ve onların ağababalarının ateş topu gibi üzerimize gelen saldırılarından kaçmamışız. Biz siyasetin ve ekonominin küresel tetikçilerinin tuzaklarından kaçmamışız. Biz işte 15 Temmuz gecesi savaş uçaklarının, helikopterlerin, tankların, tüfeklerin namlularından kaçmamışız. Biz, gözümüzü burada açtık, ilk havamızı burada soluduk, Allah'ın izniyle son nefesimize kadar da buradayız. Gençler beraber miyiz, kaçmak yok değil mi? Beraber yürüyeceğiz bu yolda." ifadelerini kullandı.

"HEPSİNİN İHANETİ ÖNÜNDE SONUNDA ORTAYA ÇIKTI"

Bugüne kadar kendilerine "kaçacak" diyenlerin hepsinin zoru görünce kuyruklarını kıstırıp kaçtıklarını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"Kimi terör örgütlerine sığınarak kaçtı, kimi yabancı istihbarat örgütlerinin kucağında kaçtı. Almanya'da, Fransa'da, Belçika'da, Hollanda'da olanlar var. Bunlar da oralara gittikleri zaman onlarla sohbet ediyorlar. Kimi kılık değiştirip kamyon kasasında, kimi bot üstünde kaçtı. Kimi darbecilerin açtığı yoldan belediye başkanının evine kaçtı. Nasıl kaçarlarsa kaçsınlar, hepsinin ihaneti önünde sonunda ortaya çıktı. Allah ömür verirse kimin son nefesine kadar bu millete hizmet edeceğini, kimin kaçıp gavurun kılıcını çalacağını hep birlikte göreceğiz. Biz bu ülke ve milletin sevdalısıyız. Ne diyor Hayyam? 'Karanlık aydınlıktan kaçar, yalan doğrudan kaçar. Üzülme, doğruların kaderidir, kargalar sürüyle kartallar yalnız uçar.' Evet Türkiye kartallar gibi yalnız uçmak zorunda kalsa da leş kargalarının güdümüne girmeyecek, ellerine kalmayacaktır. Türkiye'nin davası, hak davasıdır. Türkiye, tek başına da kalsa bu yolda, bu hak yolunda yürümeyi sürdürecektir. Milletimiz tek başına da kalsa bu kutlu mücadeleyi sürdürecektir. Üzülme, bu davanın sahibi Hak'tır. Hak olan davada zafer muhakkaktır."

"DÜNYANIN DÖRT BİR YANINDA BAYRAĞINI DALGALANDIRIYOR"

Erdoğan, muhakkak olan zafere inançları ile büyük ve güçlü Türkiye davası yolunda yürümeye devam edeceklerinin altını çizerek, şunları söyledi:

"Ülkemizde yaptığımız onca eseri görmeyenlerin, New York'ta BM karşısında yükselen 36 katlı Türk Evi'nin temsil ettiği misyonu görmeyenlerin, Diyanet Vakfı'nın Maryland'deki merkezinin üstlendiği vazifeyi görmeyenlerin, New York'taki 21 katlı yurt binasının gerisindeki gayeyi görmeyenlerin özellikle görmelerini de beklemiyoruz. Peki bu yurt binasının yapılmasından kimler rahatsız? FETÖ'cüler, PKK'lılar, Ermeni ve Rum lobileri, sivil toplum kuruluşu görünümlü istihbarat aygıtları, CHP ve Bay Kemal rahatsız. Çünkü bu yurt hizmete girdiğinde, Amerika'ya eğitime giden gençlerimizi terör örgütleri başta olmak üzere ülkemiz düşmanı yapılar ağlarına düşüremeyecektir. Bu yurt hizmete girdiğinde anneler, babalar çocuklarını huzurla eğitime gönderebilecekler. Bunların asıl derdi, o yurdun inşası için harcanan para değildir. Hamdolsun bu millet, o yurdun benzeri yüzlerce eserle dünyanın dört bir yanında bayrağını dalgalandırıyor."

stanbul'un Fethi'nin 569. Yılı Kutlamaları ve Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi İlk Fidan Dikim Töreni'nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kahırlarından ölseler de biz bu oyunları da bozacağız. Hasetlerinden çatlasalar da biz bu eserleri tamamlayıp milletimizin hizmetine vereceğiz. İşte bütün bunlarla beraber bu yolda kararlılıkla devam ediyoruz. Hayatları boyunca ülkeye ve millete kazandırdıkları tek bir eserleri olmayan, hep olduğu gibi boyunlarını büküp yutkunarak orada verilen hizmetleri seyredecekler. Diğer alanlar gibi burada da büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasına engel olamadıkları için efendilerinden yedikleri zılgıt da yanlarına kar kalacak." diye konuştu.

Bu zihniyetin Gezi Olayları sırasında İstanbul sokaklarını "Zulüm 1453'te başladı." yazılarıyla kirlettiğini dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:

"Burada tek meselenin İstanbul olmadığını bilmemiz lazım. Bu nefretin sokaklara taşmasına Ayasofya mücadelesi başlı başına bir sebeptir. Fatih'in kutlu bayrağımızı taşıdığı yerler başlı başına bir sebeptir. Biliyorsunuz Fatih Sultan Mehmet Han sadece İstanbul'un fatihi değildir; Sırbistan'ın, Mora'nın, Atina'nın, Eflak'ın, Boğdan'ın, Bosna'nın, Hersek'in ve Arnavutluk'un da fatihidir. 1473 Otlukbeli Zaferiyle Osmanlı sınırlarına kattığı Doğu Anadolu illerinin de fatihidir. Karadeniz'i bir Türk gölüne çeviren, Amasra, Sinop, Trabzon ve Kırım'ın da fatihidir. Roma'ya korkulu günler yaşatan Otranto Seferi'nin fatihidir. Cenevizliler'den ve Venedikliler'den alarak Ege ve Akdeniz'de Osmanlı'yı söz sahibi yaptığı adaların da fatihidir. Bu fetihler, kuruluş dönemini tamamlayan Osmanlı'yı cihanşümul bir devlete dönüştürmüştür. İstanbul'un fethini işte bu geniş coğrafyaya medeniyet mührünü vurmamızın sembolü olarak görmek gerekir."

"BİZİM MEDENİYETİMİZDE FETHETMEK, İŞGAL ETMEK, YAĞMALAMAK DEĞİLDİR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Batılı devletlerden farklı olarak Osmanlı'nın fethettiği her yerde medeniyetin en güzel örneklerini sergileyen imar hareketleri başlattığını belirterek, şunları söyledi:

"İnşa ettiğimiz camiler, medreseler, kütüphaneler, çeşmeler, köprüler, çarşılar, hanlar hamamlar, kervansaraylarla fethettiğimiz beldeleri yepyeni bir çehreye büründürdük. Diğer padişahlar gibi Fatih de geniş bir coğrafyada birliğin ve adaletin tesisi için samimi gayret göstermiştir. Çünkü bizim medeniyetimizde fethetmek, işgal etmek, yağmalamak değildir. Fethetmek, Allah'ın emrettiği adaleti o beldede hakim kılmaktır. Eğer idareniz altına aldığınız bir yerde adaleti tesis edip zulme engel olamadıysanız 'orayı fethettik' diyemezsiniz. İşte şimdi burada, ülkesi ve milleti, önceliği medeniyet davası olmayanlar, fethin sırrına elbette vakıf olamaz. Türkiye NATO'daki konumunu ülkemizin terör örgütleriyle mücadelesinde yeni kazanımlara tahvil etmeye çalışırken, çıkıp 'Siz ne istiyorsanız biz onu yaparız.' diyenler fethin manasını elbette kavrayamazlar. Burada sınır güvenliğinden denizlerdeki haklarımıza kadar her konuda bizim değil, karşımızdakilerin safında yer alanlar, fethin idrakine elbette varamaz."

"İSTANBUL'UN EN BÜYÜK AFET TOPLANMA ALANI OLARAK HİZMET VERECEK"

Erdoğan, Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi'nin kentin en büyük yeşil alanı olacağını söyledi.

Atatürk Havalimanı arazisinin kullanılmaya devam eden kısımları dışında kalan 5 milyon metrekarenin üzerindeki alanını Millet Bahçesi yaparak İstanbul halkının hizmetine sunduklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "145 bin ağaç ve fidan buraya dikilecek. Spordan pikniğe, kitap okumadan yürüyüşe, fuardan müzeye kadar her türlü faaliyetin yürütüleceği bir alan olacak." dedi.

Erdoğan, bu bahçenin yaşlılardan çocuklara herkese hitap edeceğini belirterek, Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi'ni günde 1 milyon insanın yararlanabileceği bir yer haline getireceklerini dile getirdi.

"İŞLERİNE GELİNCE YEŞİL EDEBİYATI YAPARLAR"

"Millet Bahçemiz aynı zamanda İstanbul'un en büyük afet toplanma alanı olarak hizmet verecek." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Dünyanın hiçbir yerinde bir şehre böylesine bir yeşil alan kazandırılması projesine karşı çıkacak aklı başında tek bir kişi bulamazsınız. Ama ülkemizde aklını kiraya vermiş, siyasi husumet uğruna her şeye gözü kapalı karşı çıkmayı adet haline getirmiş bir kesimle karşı karşıyayız. Bunlar köprüye karşı çıkar, bunlar havalimanına karşı çıkar, bunlar parka, ağaca, yeşile karşı çıkar. İşlerine gelince 'ağaç kesilecek' yaygarasıyla, ülkenin altını üstüne getirirler. İşlerine gelmeyince beceriksizlik sebebiyle şehrin göbeğinde kesilmiş ağaçları görmezden gelirler. İşte Beşiktaş Çırağan, o bölgede çınar ağaçlarını nasıl kestiklerini gördünüz.

İşlerine gelince çevrecilik adına ortalığı karıştırırlar. İşlerine gelmeyince dünyanın en önemli iklim anlaşmasına taraf olmamızı görmemezlikten gelirler. İşlerine gelince yeşil edebiyatı yaparlar, işlerine gelmeyince burada olduğu gibi asfaltperestliğe, betonperestliğe soyunurlar. Bunun için bu riyakarları, bu yeminli ülke düşmanlarını, sinsi beşinci kol aparatlarını dikkate almıyoruz, almayacağız. Milletimiz de bunları adam yerine koymadığını inşallah 2023'te gösterecek."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin demokrasi ve kalkınma kervanının menziline doğru ilerlediğini bildirdi.

Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi'nin ülkeye ve İstanbul'a hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, bu millet bahçesini önümüzdeki yıl bu zamanlar hizmete açmış olacaklarını söyledi.

"HER BİR UNSURUN AYRI BİR ANLAMI VAR, AYRI BİR MESAJI VAR"

Bu millet bahçesinin ülkeye kazandırılmasında emeği geçen ve geçecek olan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile diğer kurumlara teşekkür eden Erdoğan, şunları kaydetti:

"Atatürk Havalimanı Millet Bahçemizin küçük bir modeli olan 8 bin metrekarelik şu alandaki çınardan ıhlamura 16 türden 569 ağacın, toprakla buluşan 2053 çiçeğin, şehitlerimizin ölümsüzlüğünü simgeleyen 350 yaşındaki zeytin ağacının, projenin tamamı bittiğinde burada yeşerecek 145 bin 530 ağacın, velhasıl her bir unsurun ayrı bir anlamı var, ayrı bir mesajı var. Dereler bizim, bahçe bizim, bunlar kültürümüzün ayrılmaz parçaları. Burada da Pınarbaşı'ndan başlayarak tüm bahçeyi boydan boya geçecek bir deremiz akacak. Bostanlarda dalından meyve ve sebze toplayacak çocuklarımız, tabiatla doğrudan temas içinde olacak. Kapasitesi 28 bin kişiyi bulan etkinlik çayırı her türlü kültürel faaliyete ev sahipliği yapacak. Farklı konseptlerde kurulacak çocuk oyun alanları evlatlarımızın hayal güçlerini geliştirecek."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, mevcut tüm peronlar, hangarlar, binaların, fuarlardan bilim merkezlerine kadar çeşitli amaçlarda kullanılacağını anlattı.

Buradaki 1006 odalı şehir hastanesini 3 ayda yaptıklarını anımsatan Erdoğan, "Çünkü biz bu millete hizmet için varız. Biz milletimizin efendisi olmaya değil, hizmetkarı olmaya geldik. Aynısını Sancaktepe'de 3 ayda yaptık. Biz feda-i can ettik bu millet için ve bu şekilde de bu yola devam edeceğiz. Bu bölgenin hava kalitesini hazırlayacağımız millet bahçesi ile değiştireceğiz." ifadelerini kullandı.

KUTLAMALARDAN NOTLAR

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı program alanında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe ve diğer ilgililer karşıladı.

Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi'ne İstanbul'un fethini temsilen dikilecek 145 bin 300 ağacın ilki olacak fidanın dikimi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katılımıyla gerçekleşti.

Emine Erdoğan ve Sevgi Evlerinden gelen çocukların da aralarında bulunduğu 100 çocuk da fidan dikiminde Cumhurbaşkanı Erdoğan'a eşlik etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, anı olarak kütüğe plaka çaktı. Fidanı dikiminin ardından tören alanına gelen Erdoğan, vatandaşları selamladı.

Törene Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan'ın yanı sıra TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi, Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, AK Parti Genel Başkanvekilleri Numan Kurtulmuş ve Binali Yıldırım, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici de katıldı.

Mehteran takımıyla birlikte İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından, Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi imam hatiplerinden Bünyamin Topçuoğlu tarafından Fetih Suresi okundu.

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın dua ettirmesinin ardından, "millet bahçeleri" konulu film izletildi.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin konuşmalarının ardından İstanbul'un fethini anlatan görüntü izlendi. İstanbul'un fethinin 569. yıldönümünü temsilen tören sahnesinin sağ ve sol kanatlarında 569 mehteran ve yeniçeri bulundu.

Erdoğan'ın hitabı esnasında da 569 çocuk sahnede oturdu. Vatandaşlar ise dev Türk bayrağı açtı. Ayrıca 16 Türk devletini temsil kıyafetleriyle askerler de sahnede yer aldı.

Oturma düzeninin olmadığı programda protokol üyeleri töreni ayakta izledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, kutlamaların ardından Twitter hesabından tören alanındaki fotoğraflarla birlikte "Teşekkürler İstanbul" paylaşımı yaptı.


"MİLLETİMİZ AKIN AKIN GELMEYE DEVAM EDİYOR"

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, "Alan doldu, ama milletimiz akın akın meydana doğru gelmeye devam ediyor…" ifadelerini kullandı.

Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi'ne 350 yaşındaki zeytin ağacı ve 50 yıllık ıhlamur ağaçları da dikildi.

Fethin yıldönümünü simgelemek amacıyla alana 569 fidan dikilirken ilk etabı Mayıs 2023'te açılacak Millet Bahçesi 5 milyon 61 bin metrekarelik alana sahip olacak.

Devlet Bahçeli açıklama yaptı

MHP lideri Devlet Bahçeli, İstanbul'un Fethinin 569. Yılı Kutlamaları ve Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi Fidan Dikim Töreni'nde hitap ediyor.

Sizlere sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Gıpta edilecek bugünkü coşku sağanağıyla gurur duyuyorum..

İHYA VE İNŞA VAR

Atatürk Havalimanında yıkım yoktur, ihya ve inşa vardır.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'dan İstanbul'un Fethinin 569. Yılı Kutlamaları - Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi Fidan Dikim Töreni'nde kritik açıklamalarda bulundu.

Bakan Kurum, "Bu proje ile milletin mührü bir kez daha vuruldu. Bugün çocuklarımıza yeşil br dünya bırakıyoruz. İstanbul'a amacımız yeni bir yaşam alanı kazandırmak. Sevgisizlik kaybedecek, sevgi kazanacak. Tehditler kaybedecek eserler kazanacak. Çaresizlik kaybedecek yürek kazanacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve davası kazanacak" dedi.

İlk etabının 2023'te açılması planlanan dünyanın en büyük 5'inci şehir parkı olacak Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi'ndeki 5 milyon 61 bin metrekarelik alana İstanbul'un fethini temsilen 145 bin 300 ağaç dikimi gerçekleştirilecek.

İstanbul'un fethinin 569. yıl dönümünde yarın Atatürk Havalimanı'nda, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla gerçekleşecek törende, Türkiye'nin en büyük millet bahçesinin ilk fidanları dikilecek.

Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi'ndeki 5 milyon 61 bin metrekarelik alanda fethi temsilen içinde 40-50 yaşında olanlarında da bulunduğu 145 bin 300 ağaç dikilecek.

Proje kapsamında yeşil alan içerisinde yayadan daha hızlı bir ulaşım aracı olmayacak. Böylece pusetli anneler, çocuklar, yaşlılar ve engelli vatandaşlar güvenli bir alanda, bahçenin keyfini sürüp yürüyüş yapabilecek.

2 BİN KİŞİLİK SEYİR KAPASİTELİ SPOR ALANI YAPILACAK
Türk bahçe kültüründe olduğu gibi, pınar başı ile başlayarak tüm bahçeyi boylu boyunca geçen bir derenin de yer alacağı projede, dere boyuna inen basamaklar ziyaretçilerin suyla temas etmelerine, çocukların su ile oynamalarına imkan sağlanacak.

İbreli ve yapraklı ağaçların birlikte kullanılmasıyla millet bahçesi dört mevsim yeşil kalacak. Etkinlik çayırı ise 28 bin kişi kapasitesiyle büyük etkinliklere ev sahipliği yapabilecek, dev ekran etkinliklere renk katacak.

Millet bahçesine yapılacak 2 bin kişilik seyirci kapasitesine sahip spor alanında aynı anda 300 kişi spor yapabilecek.

TÜM BİNALAR KALACAK VE RESTORE EDİLECEK
10 bin metrekarelik alanda 7 konseptte düzenlenecek çocuk oyun alanlarında, çocukların duyularını kullanarak keşifler yapabilecekleri, kendi oyunlarını kurabilecekleri alanlar oluşturulacak.

Atatürk Havalimanı'ndaki tüm peronlar, hangarlar, binalar kalacak ve restore edilecek. Ulusal ve uluslararası fuarların düzenleneceği bu binalarda yapılacak bilim merkezlerinde gençler deneyler yapıp robotik çalışacak ve yazılım üretecek.

Buradaki tüm peronlar, hangarlar ve binalar kalacak, restore edilecek. Bu binalarda ulusal ve uluslararası fuarlar düzenlenecek. Millet bahçesinde bulunacak müzelerde sanatçılar eserlerini sergileyebilecek.

DÜNYANIN EN BÜYÜK 5'İNCİ ŞEHİR PARKI OLACAK
Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi muhtemel bir afet durumunda İstanbul'un afet toplanma alanı, deprem toplanma alanı olarak kullanılacak.

İlk etabının Mayıs 2023'te açılması planlanan Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi; Rusya'daki Bitsevsky Park, Portekiz'deki Monsanto Forest Park, ABD'deki Fairmount Park ve İrlanda'daki Phoenix Park'ın ardından dünyanın en büyük 5'inci şehir parkı olacak.

Öte yandan bugün açılışın gerçekleştirileceği alan ve oluşturulan örnek bahçe görüntülendi.

Örnek bahçeye 350 yıllık zeytin ağacı, 50-60 yıllık ıhlamur ağaçları ve çınar ağaçları dikildi. Bu alanda koku ve gül bahçeleri de yer aldı.

Etkinlik alanına ise sahne, basın tribünü, katılımcıların temel ihtiyaçlarını giderebilecekleri platformlar kuruldu.

SOLOTÜRK'TEN NEFES KESEN GÖSTERİ
İstanbul'un fethinin 569. yılı kutlamaları ve millet bahçesi ilk fidan dikimi için Atatürk Havalimanı'nda düzenlenen tören SOLOTÜRK'ün gösterisi ile başladı.

Alanı dolduranlar nefes kesen gösteriyi izledi.

A Haber ekibinden Hande Bayraktar detayları aktardı. Mimar Nihat Şen ve Şehir Planlamacısı Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı, A Haber canlı yayınında konu ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

İşte o açıklamalardan satır başları;
Mimar Nihat Şen: Tarihi günlerden birini yaşıyoruz bugün. 1900'lü yılların başında Türkiye'de ilk sivil havacılığın başladığı ve 1911-12 yıllarında askeri havaalanı daha sonralarında sivil havacılığa açılmış Yeşilköy Havalimanı'ndayız. Türkiye'nin en büyük millet bahçesinin temel atmasını yapacağız. 8,5 milyon metrekare alanın yaklaşık 5 milyon metrekaresinde 145 bin 300 ağaç dikimini gerçekleştireceğiz.

"TÜRKİYE İÇİN ÖNEMLİ OLACAK"
Bugün aynı zamanda İstanbul'un 569'uncu fetih yıl dönümü. Pist korunacak mevcut binaların da korunarak içinde spor alanları, yürüyüş alanları, çocuk oyun alanları, kütüphaneler, çocuk bahçeleri, kültür merkezleri birçok aktivitenin yer aldığı vatandaşlarımızın kullanımına açık ve Türkiye'nin en büyük millet bahçesi bugün inşallah temel atması olacak. 2023 yılında da millet bahçesinin açılacağını tahmin ediyoruz. Bu tip millet bahçeleri Türkiye için önemli olacak.

Şehir Planlamacısı Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı: Bugün çok önemli bir gün. İnsanlara yaşam için muazzam bir imkan verilecek. Araçların uçakların verdiği emisyondan uzak, hava kirliliğinden uzak, gürültüden uzak, etrafında muazzam bir yerleşim alanı var.

"FATİH'İN TORUNLARINA DA ANCAK BU YAKIŞIR"
Dünyanın en sıkışık havalimanıydı. Bu alan İstanbul'un en önemli merkezinde Türkiye'nin en büyük millet bahçesi oluyor. Aklınıza gelen her şey var yaşam alanına ait. Atatürk Havalimanı millet bahçesine dönüşüyor. İstanbul'a nefes aldıracak projede 132 bin 500 ağaç dikilecek. Yeni millet bahçesi Central Park'ın yaklaşık 4 katı olacak. Havalimanı 5 milyon 61 bin metrekarelik yeşil koridora dönüşecek.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN