MHP lideri Devlet Bahçeli'den HDP'ye korsan Nevruz tepkisi: Kan içici vampirlere fırsat verilmeyecektir

Son dakika haberi... MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde düzenlenen partisinin grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Bahçeli, "Nevruz'u şiddete malzeme yapmak isteyenler zillete sözcülük yapmak isteyenlerdir. HDP'nin düzenlediği sözde Nevruz kutlamaları ağır tahriklere maruz kalmıştır. Korsan Nevruz programları düzenlenmiş, devlet ve millet karşıtları Türk'ün bahar bayramını gölgelemeye çalışmıştır. Kan içici vampirlere fırsat verilmeyecektir." şeklinde konuştu. 1915 Çanakkale Köprüsü'nün açılışına gölge düşürmek isteyen hazımsızlara tepki gösteren Bahçeli, "CHP yine hazımsızlık örneği göstermiştir. O köprüden siz de geçeceksiniz, o köprüden tarihin hatıraları geçiş merasimi yapacak, neden telaşlanıyorsunuz? Bu köprü ülkemizin gururudur, bunu da mı kabullenemiyorsunuz?" ifadelerini kullandı. TTB'ye ve başkanı Şebnem Korur Fincancı'ya sert çıkan ve TTB'nin kapatılması çağrısında bulunan MHP lideri, "PKK'nın yanında olan, bölücülüğün propagandasını yapan bunlar" dedi.

Giriş Tarihi 22 Mart 2022, 10:39 Güncelleme 22 Mart 2022, 12:55
MHP lideri Devlet Bahçeli’den HDP’ye korsan Nevruz tepkisi: Kan içici vampirlere fırsat verilmeyecektir

İÇİNDEKİLER

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları şöyle:

Hepinizi hürmet ve muhabbetle selamlıyorum. Toplantımızı takip eden aziz vatandaşlarımıza en kalbi selamlarımı iletiyorum. Kar yağışı hayatın olağan akışını olumsuz etkilerken, önümüzdeki ayların verimli ve bereketli geçeceğini müjdelemektedir. Bahara biraz daha yaklaşmanın heyecanını yaşadık. Nevruz müstesna bir günün adıdır. Nevruz Bayramı aynı zamanda bolluk ve bereketin timsalidir. Bu kutlu gün ataletin, yorgunluğun ve kaygının geride bırakılmasını vaat etmektedir. Bir doğruluş atılımı, bir yükseliş atılganlığıdır. Bu kültürel mirasımız elbette milli birlik ve beraberliğimizin kaynaklarından bir tanesidir. Başlıca dileğim milletimizin birlik ve dirliğinin ebediyete kadar vasıl olmasıdır.

HDP'YE NEVRUZ TEPKİSİ: KAN İÇİCİLERE FIRSAT VERİLMEYECEKTİR
Balkanlardan Sibirya'ya kadar uzanan büyük bir coğrafyada kutlanan Nevruz'un geçmişle bugün arasında önemli bir köprü olduğu tartışma getirmez bir gerçektir. Nevruz gayri milli çevrelerin, lekeli mihrakların değil Türk'ün ezeli bayramıdır.

HDP'nin haftasonu düzenlediği sözde Nevruz kutlamaları bu yıl da ağır tahriklere sahne olmuştur. Pek çok ilimizde korsan nevruz programları düzenlenmiş, bu kapsamda bölücüler yine fitne saçmışlardır. Nevruz'dan nifak üreten kan içicilere fırsat verilmeyecektir.

Bir CHP'linin, terörist Demirtaş'a 'barış insanı' demesi, önümüzdeki günlerde TBMM'de olacağını söylemesi, bulanık içinde kalmış zihnin hezeyanıdır. Teröristin yeri TBMM değil, demir parmaklıkların arkasıdır. Türk milleti nevruzla birlikte umut dolu günlerin geleceğine inanmıştır. Bundan sonra da yaşatacaktır. Bu ateşin hiç sönmeden milletin istikbalini aydınlatması gönülden dileğimdir. Nevruz bayramını kutluyor, hepsine başarılarla geçecek bir ömür diliyorum. Türk milletinin tam bağımsız halde kıyamete kadar baki kalmasını Allah'tan niyaz ediyorum.

"MUSTAFA KEMAL, ÇANAKKALE'NİN HER YERİNDEDİR"

Çanakkale deyince akla gelen ilk husus kahramanlığın şanlı direnişidir. Aziz ceddimiz Çanakkale'de milli hafızadan asla çıkmayacak bir destan yazmıştır. Atatürk'süz Çanakkale diyenlere sesleniyorum; Mustafa Kemal en az diğer kahramanlarımız gibi Çanakkale'nin her yerindedir. Bizim de şeref payemizdir. Ben size taarruzu değil ölmeyi emrediyorum. diyen muhteşem haykırış Çanakkale'de hala çınlamaktadır. Hiçbir densiz Aziz Atatürk ve Çanakkale üzerinden yeni bir kutuplaşma sayfası açmaya yeltenmemelidir. Bu yol kapalıdır. Çürük kafalar ne Çanakkale'yi bilirler ne Atatürk'e hürmet ederler. Bunların işleri güçleri her esere kulp takmak, iftira atmaktır. Bunların kalpleri mühürlüdür, Çanakkale Türk milletinin namus kilididir.

1915 ÇANAKKALE KÖPRÜSÜ VE HAZIMSIZLARIN KARA PROPAGANDASI
Bizim kime çektiğimiz nettir. Bizim feyzimizin ana kaynağı da bellidir. Buna karşılık Türkiye'yi kötüleme yarışına girenlerin soyunun sopunun nereye dayandığı meçhuldür. Aziz şehitlerimizi bir kez daha rahmetle, saygıyla anıyorum. 18 Mart 2022'de hem Çanakkale Zaferi'ni andık hem de muazzam bir eserin açılışına gururla şahitlik ettik. Böylelikle Asya ile Avrupa 6. kez birbirine bağlanmıştır. Çanakkale Köprüsü, feribotla 1 saat süren boğaz geçişini 6 dakikaya düşürmüştür. Bunun yanında Malkara'dan Çanakkale'ye uzanan 103 kilometrelik otoyol da hizmete girmiştir. Marmara Otoyolu ringi tamamlanmıştır. Türkiye'nin bölgesel ve küresel ticaretteki önemi daha da artacaktır.

Hızlı, güvenli ve teknolojik yeniliklere sahip, sanayiyi yönlendirecek, ekonomik ve sosyal kalkınmaya destek olacak ve kullanıcıların memnuniyetini sağlayacak yaygın, hızlı, güvenli ve düşük maliyetli bir sistemin tesis edilmesidir. Çanakkale Köprüsü bizim hedeflerimize etap etap ulaşmasını sağlayacak eserdir. Çanakkale bugün de geçilemez, Türkiye'yi geçmek asla mümkün olamaz. 1915 Çanakkale Köprüsü'nün yapımında emeği geçen başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere, Bakanımıza, mühendislerimize teşekkür ediyorum.

Açılıştan rahatsız olanlar kendilerini ele verdi. Bazı medya organları ve sakat zihniyet sahipleri geçiş ücretini bahane ederek karalama kampanyasına bel bağlamışlardır. Bu köprü milletin sırtında yeni bir kamburmuş. Geçiş ücreti 200 TL fazlaymış. CHP yine hazımsızlık örneği göstermiştir. O köprüden siz de geçeceksiniz, o köprüden tarihin hatıraları geçiş merasimi yapacak, neden telaşlanıyorsunuz? Bu köprü ülkemizin gururudur, bunu da mı kabullenemiyorsunuz? Bu kadar mı gözünüz körleşti? Bari saygı gösterin, uzaktan bakanlar sizi adam zannetsinler.



Eğer köprüden geçmem diyorsanız buyurun denize atlayıp yüzerek gidip gelebilirsiniz. Buna engel yoktur. Asıl dertleri Çanakkale zaferidir. Bu tarihi hezimetin kuyruk acısını çekiyorlar. Fakat nafiledir, bütün çabalar beyhudedir. Dün başaramadıkları işgali bugün asla başaramayacaklar.

TTB TEPKİSİ: NEREDE MELANET VARSA TÜRK TABİPLER BİRLİĞİ ORADA

Türk Tabipler Birliği isimli bölücü yapılanma Türk hekimlerini temsil edemez. Türk hekimlerine tek bir lafımız yoktur fakat nerede bir melanet varsa TTB Başkanı oradadır. Bunlar devlet ve millet muhalifidir. PKK'nın yanında olan bunlardır, bölücülüğün propagandasını yapan bunlardır.

Sağlıkta şiddet suçlarının önlenmesi için Türk Ceza Kanunu'nda değişiklik yapılmasını öngören teklifi ön şartsız destekleyeceğiz. 1 kişinin yanlışı genelleştirilemez. Zor bir dönemden geçerken en küçük bir provokasyonun sonuçları ağır olabilecektir. Ne hastanede, ne postanede, ne mahkemede, ne adliyede, ne de hayatın diğer alanlarında insanlık değerleri asla çiğnenmemelidir. Sütten ağzımız yandığı için yoğurdu üfleyerek yememiz bu yüzdendir.

Milliyetçi ülkücü hareket böylesi bir maziyi iliklerine kadar yaşayarak kalpsizlerin kahpe tuzaklarını bozarak bugünlere gelmiştir. Bu birliğin başındaki şahsın Kandil'deki bir mağara deliğinde bir teröriste pansuman yapan teröristten ne farkı vardır? Terörle mücadeleye karşı çıkan bu kişi değil midir? Sağlık sistemini HDP ile kurgulamaktan bahseden bu kişi değil midir? Teröristlere dostluk ve barış ödülleri veren TTB değil midir? TTB mutlak surette kapatılmalıdır. Yönetim organlarına yuvalanmış bölücülerden hesap sorulmalıdır. Milletimizin haklı beklentisi budur. İsminin başındaki Türk'ü hak etmeyen bu örgütün, hiçbir hekimimizi temsil edemeyeceği herkesçe bilinmelidir.

RUSYA-UKRAYNA SAVAŞI
Sayın Cumhurbaşkanımızın yürüttüğü diplomasi barış özlemlerini diri tutmaktadır. Ukrayna Cumhurbaşkanı'nın müzakereye hazır olduğunu söylemesi dikkatleri Putin'e çevirmiştir. Dışişleri Bakanımızın açıklamasına bakarsak Rusya ile Ukrayna'nın pozisyonunda bir yakınlaşma olduğu anlaşılmaktadır. Türkiye ateşkesin sağlanması, sivil can kayıplarının önlenmesi için çaba sergilemektedir. Putin'in aklıselim çizgisine gelmesi temennimizdir.

Ukrayna'nın Karadeniz'e döşediği deniz mayınlarının boğaza geleceği iddiası önemlidir, tedbir alınmalıdır. Silahların susma vakti gelmiştir. Diyalog kanallarıyla her müşkülatın aşılması mümkündür. Ülkemizin arabuluculuğuyla masumların hayatı kurtulacaktır.

Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın sona ermesinin tek yolu bu ülkelerin devlet başkanlarının Sayın Cumhurbaşkanımızın katılımıyla bir araya gelmeleridir. Kan duracaksa en akla yatkın çare budur. Böylesi bir zirve bölgemize huzur getirecek, siyasi ve ekonomik sıçramanın ilk basamağı olacak.

Ukrayna Cumhurbaşkanı ile Rusya Devlet Başkanı ciddi bir sorumlulukla karşı karşıyadır. Türkiye destekleyici bir tavra sahip olduğunu ispat etmiştir. Batı, Ukrayna Cumhurbaşkanı üzerinden kumar oynamaktadır. Ukrayna Cumhurbaşkanı'nı konuşturup, ayakta alkışlayan ülkeler ikiyüzlüdür.

Rusya'ya uygulanan yaptırımların bir benzeri Türkiye'ye de reva görülmüyor mu? Bu nasıl müttefikliktir? Mücadele ettiğimiz terör örgtülerine destek verenler, bizimle NATO şemsiyesi altında birlikte olanlardır. Hiçbir ülke bize adalet dersi veremez. İnsanlık hatırlatması yapamaz, istikamet çizemez. Türkiye Cumhuriyeti felaketlere direnen kahraman bir kuşağın eseridir. Son söz ve karar Türk milletinindir.

KUYTUL OPERASYONU
Bizim anlayışımıza göre devlet; hukuk, düzen, güvenlik ve gelecek demektir. Devletin hukuk sınırları içinde kullanacağı gücü meşrudur. Bir devletin 3 temel unsurundan birisi olan egemenliğini sulandıracak, yıpratacak hiçbir oluşuma, örgüte, yapıya, dernek veya vakfa tahammülümüz olamayacaktır. Din kisvesine saklanıp darbeye heves eden FETÖ'cü hainlerden ders çıkarmamak hafıza kaybına delalet edecektir.

Adana'da yaşanan hadiselerin iç yüzünü dikkatle tespit ve tefrik etmek lazımdır. Vakıfların nasıl kurulduğu kanunlarla çerçevelenmiştir. KHK ile kapatılan Furkan Vakfı isimli örgütün provokasyonları sonraıs istenmeyen görüntüler çıkmıştır.

Bunlarda doğru ile yanlış, hak ile batıl birbirine girmiştir. Bu din tacirlerinin, ajan provokatörlerin eylemlerine polis zamanında müdahale etmiştir. Asayişsizliğe izin verilmemiştir. Sözde vakfın meczup başkanının iffetsiz hakaretleri bizim neznimizde yok hükmündedir. Sayın Süleyman Soylu, soy ismi gibi soyludur. Görevini de layığıyla yerine getirmektedir. Bu sözde vakfın kimin kuyusu, kimlerin kumandası altında olduğunu az çok milletimiz bilmektedir. Bugün tedbir almazsak gelecekte yeni 15 Temmuzların yaşanması olasıdır. Önlem almazsak terörist başı Gülenlerin önü alınamayacaktır.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN