Ev bulaşının nedeni de bu sosyal yapı. Ayrıca bize en çok 'şu evde 20 kişi var, bu evde 10 kişi ev oturması yapıyor' gibi vatandaşında hassasiyetini gösterir tarzda şikayetler geliyor. Köyümüze gitsek bile bir süre çekirdek aile vasfımızı korumamız gerekiyor. Bayramlaşmaları da yine uzaktan telefonla bir araya gelmeden yapmamız gerekiyor ki sorunsuz bir yaz geçirelim yeni ve daha sıkı tedbirler almak zorunda kalmayalım" dedi.
'ESKİ NEŞELİ GÜNLER İÇİN TEDBİRLİ OLALIM'
Rizeli vatandaşlarda tedbirin elde bırakılmamasını istiyor. Emriye Saraloğlu (83), köyünde bahçe ile evi arasında zaman geçirdiğini belirterek, "Çok şükür biz gene dışarıya çıkabiliyoruz ama bu süreçte dört duvar arasında zaman geçiren insanlar var. Artık yaşadığımızı anlayamıyoruz.
Eskiden iftarlarda o evden o eve gezerdik, şenlikli, kahkahalı, kalabalık yemekler olurdu, 2 ramazandır mecburen sessiz iftarlar yaşadık. Şimdi aynı sessizlikte bayramı yapıyoruz. 83 yaşındayım ama biraz daha yaşamak istiyorum, onun içinde oldukça tedbirli davranıyorum. İnşallah hastalık biter de eski neşeli günlerimize geri döneriz yoksa şimdi yaşamak yok, buna yaşıyoruz diyemeyiz" dedi.
'BİR SÜRE DAHA BİRBİRİMİZİ GÖRMEYELİM'
Neriman Karaman ise "Kapanma döneminde şuana kadar bahçelerimizle ilgilendik, oruç tuttuk, yemek yaptık, yan geldik yattık. Başka bir şey yapamadık, çoluk çocuğa gidemedik kimseyle görüşemedik, Biz kurallara uyduk. Ama bu kurallara herkes uyuyacak ki bu hastalığın önünü alabilelim. Bu hastalık sürecinde işyerlerini kapatan esnafa yazık, millete yazık. Biz gereken fedakarlığı yapacağız. Görmeyeceğiz birbirimizi, bir süre daha beraber yemeyelim içmeyelim ama bu hastalığı atlatalım" diye konuştu.
'HERKES EVİNDE BAYRAM GEÇİRSİN'
Köy evinin bahçesine kurduğu sobanın üzerinde yemekleri hazırlayan Asiye Karaman ise "Eskiden komşulara giderdik, yer, içer, sohbet ederdik, şimdi hepsi kalktı. Herkes kendi evinde bir bayram geçirecek. Bu hastalıkla hayat hiç de güzel değil" dedi.