Türk milletinin gönlünde, onun bağımsızlığının sarsılmaz ifadesi olarak en önemli yeri işgâl eden 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, her yıl yurdumuzda ve yurtdışındaki temsilciliklerimizde, bütün kurumlarımızda, okullarımızda ve her evde çeşitli etkinliklerle kutlanarak millî birliğimizin kenetlenmiş ifadesini temsil etmektedir.
Atatürk'e göre "Vatanı korumak çocukları korumakla başlar", "Çocukları her türlü ihmal ve istismardan korumalı ve onlar her koşulda yetişkinlerden daha özel olarak ele alınmalıdır." Yine Atatürk'e göre "Çocuk sevgisi bir ihtiyaçtır". İşte bu nedenledir ki hiç çocuğu olmayan Atatürk, çok sayıda manevi evlat sahibi olmuştur. Ve yine bu nedenledir ki, TBMM'nin açıldığı 23 Nisan'ın aynı zamanda "çocuk bayramı" olmasını kabul etmiştir. 23 Nisan, Atatürk'ün hamiliğini yaptığı bir Cumhuriyet kurumu olan Himaye-i Etfal Cemiyeti'nin öncülüğünde zamanla önce fiilen, sonra resmen bir "çocuk bayramı"na dönüşmüştür. 23 Nisan 1926 tarihli Milliyet gazetesinde Himaye-i Etfal Cemiyeti Başkanı Fuat Bey'in şu açıklaması yayınlanmıştır: "Bugün çocuk günüdür, yani istikbale ve istiklale ait bir gündür. Cumhuriyet hükümetimiz bu günü çocuklara tahsis etti." Atatürk'ün yaveri Cevat Abbas Gürer de Güneş Kulübü adına Tepebaşı Tiyatrosundaki 23 Nisan kutlamasında yaptığı konuşmada Atatürk'ü, "23 Nisan'ın validi (babası)" diye adlandırmıştır.